Bu yazı dizimize Komiteler ve Terör Örgütleri irdeleyeceğiz, bulduğumuz olguda ve daha önce provokasyon amaçlı yayınlana belgelerde, şunları gördük; daha ileri araştırma yapma ihtiyacı bu aşamada doğru olacaktı. bu çerçevede Doğu ve batı ittifaklarının Türkiye’yi o zamanlarda ve şimdi bir tampon bölge olarak istihbaratların kullandığına dair belgeleri bulduk, bu belgeler gerçeği yansıtıyordu. Gerçek o yıllarda doğu ve batı istihbarat örgütleri Türkiye üzerinde yoğun bir senaryo hazırlıkları yaptıkları belirgindi ve günümüzdeki petro-savaş hazırlıklarını o yıllarda hazırlamışlardı. İstihbarat örgütlerinin desteği olmadan hiçbir terör örgütü başarılı olmaz. Bu başarıyı saklamak için o yıllarda ve şimdi istihbarat örgütleri ters, yüz politik algılama yöntemlerini kullanıyorlar. Şimdi sunacağımız geçek belgelerde geçeğin nasıl yansıtıldığını, göreceksiniz. Örnek olarak size biraz özet verelim; 1890'larda, "Çeteler teşkil edildiği söylene ermeni çeteleri istihbarat örgütleri için bir senaryo aracı olmuştur, 1918-1920 yıllan arasında doğu be batı ülkeleri arasında kalan ermeni Toplumu kendine doğu ittifakı ve kurulmuş komisyon tarafında yapılana ülkede bulmuş ve batı ittifakı tarafında komisyon olanakları ile yerleştirile ajanlar ile faaliyetlerini Türkiye üzerinde sürdürmüşlerdir. 1972 yılında başlayan senaryolar doğu ve batı ittifaklarını ortak katkıları ile gelişmeye başlamıştı, 1973 -1985 yeni Ermeni terör döneminin başlıca olması bu yayınlana belgelerde mevcut fakat bir eksik ile veriliyor. Buda batı ve doğu komisyon ittifakını bir ürünü olduğu, o yıllarda Kıbrıs barış haraketli oldu bu yayınlana belgede buna az önem veriliyor ve savaş zamanında doğu bloğu Türk ordusuna dışarıdan destek vermişti buda oyunu bir parçası idi. Batı ise ambargo koyarak Türkiye’yi sıkıştırmıştı, Rum örgütlenmesinde de bu iki tarafın büyük rolü olmuştur. Bu aşamada oluşumda genetik olarak Türkler ile bağları olan topluluğu ikiye bölünmesine destek verilmiştir bu bölünmeden alınacak dersler sonucu oluşturulacak yeni Türkiye B.O.P projesi yapıldı aynı süreçte ülkede siyasi kargaşa çıkması amaçlandı, bu amaç doğrultusunda silahlalar dâhil tüm bilgiler bir ortak komisyondan çıkıp her iki tarafa aktarılıyordu, tampon olan ülkemizde bu yıllarda cemaat oluşumları görünür bir vaziyete batı ülkelerinin denetiminde kuruluyordu. Bu arada ihtilal yapıldı ve birçok sosyal adalet için çalışan ve ellerine kalem yerine silah verilen kişilerin öldürülmesinden sorumlu olanlar bu oluşumun asıl sahipleri olduğunu bilmeden komisyon tarafından yönlendirilen gencimiz bu oyunlarda habersiz olarak katıldığı örgütlerce piyon olarak kullanıldıktan sonra yasal olarak asıldılar. Bazıların mezarları bile henüz bulunamadı. Bu yaklaşımla denebilir ki, gerçekte geleneksel terör bütünü ile devam ettirilmişti, 1960'larda hazırlanan ortamdan yararlanmış, fırsatları değerlendirerek bir süre daha Türk ve insanlık avına o yıllardan başlayarak şimdi ki PKK örgütü yardımı ile ölümler ortaya çıkmıştır, şunun da bilinmesi gerekir, piyon olarak kullanılacak örgüt elemanlarının üst düzey olmasına rağmen bazı istihbarat kurumları dışında örgütü yönlendiren veya o yöne sürükleyen istihbarat elemanlarının komisyon tarafından sızdırıldığı örgüt elemanları dışında bu operasyonu bilen yoktu, bu doğu ve batı istihbarat elemanlarının bazıları tanışıyor bazılar tanışmıyorlardı, fakat hepsini komisyondan aldığı emir şu idi “öldür ve yok et”, “ülkeyi kaos ortamına sokacak tüm eylemlere destek ver ve yönledir” işte ortak çalışmanı ürünlerini şimdi alıyorlar. 1973-1985 döneminde kendisinden en çok söz ettiren Ermeni terör örgütü ASALA'dır. Bunun yanında bu örgütün yerin alacak ve Türkiye'yi bölecek PKK’nın da hazırlanması ve denetimli olarak Baş vampirin AOPO’nun Türkiye’ye teslimat ve daha sonraki senaryolar, bu yıllarda tamamlanmış ve ortak olarak komisyon kararınca uygulamaya başlanmıştır. ASALA'nın kuruluşunu, Lübnan olaylarına bağlayan, Lübnan'daki Filistin Kurtuluşu örgütlerinin faaliyetleri de bu şimdi yayınlayacağımız biraz belgede bulabilirsiniz. Bu ortamda boş bulunan bir alan vardır. Marksist - İhtilâlci-Yeni nesilleri yakından ilgilendiren ve özellikle Fransa'daki tabiriyle "Yeni Ermeni direniş örgütleri" gibi cazibeli gelecek, Sovyetler ve Doğu ülkeleriyle ilgili adan boş sanılmaktadır diye de belgeler mevcuttur. ASALA, 1975 yılında kurulmuştur. 6 - 7 üyeden oluşan kurucuları içerisinde, terör örgütünün en hareketli iki üyesi de vardı tarihlere dikkat edilirse bu örgütün Kıbrıs barış harekâtı ile örtüştüğü görülür. Ambargo konula Türkiye ve Bu örgütün yapılanmasında istihbarat örgütlerinin desteği olduğu da göz ardı edilemez. Buna göre yayınlan belglerde komisyon tarafından göstermelik amacı belirlenen, ASALA'nın amacı: "Demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliğinde birleşmiş bir Ermenistan'ın kurulması olarak gösteriliyor, çünkü daha öncede belirtiğimiz gibi ermeni toplumu Türkiye’yi ilerde zorlaması için SSCB (CCCP) topraklarında kurulmasına komisyon izin vermişti. Daha sonra yayınlanacak haberlerde olan olgularda PKK’nın bayrakları da aynı olacaktı, fakat bunların hepsi birer oyunun parçaları olacaktı, şimdileri teknoloji kullanılarak bu tür olgular yayılıyor. Hiçbir sosyal düşünce yapısına sahip olan kişi başka ülkeni insanlarını öldürüp oralara özgürlük getirmeyi düşünmez, bulunduğu yerde tüm bulunan halklara özgürlük getirmeği düşünür… Savaş ve barış ortamı sağlamak ise sosyalist düşüncenin ana hedefidir, savaşı bir toplumu yok etmek veya kendin üstün göstermek için yapmaz, her kesin özgür olacağı bir ortam hazırlamak için önce teorik sora pratik olarak uygulama yapar. Öldürmek veya yok etmek sosyalist düşüncede yoktur. Bu dizide ters, yüz psikolojik algılama yöntemleri uygulanarak komisyon tarafından hedef saptırma olarak yapılmış örgüt yapılarını da göreceksiniz. Komisyon tarafından uygulamaya sokulan ve yine tarih olgusu çok önemli bir zaman diliminde ASALA stratejisinin bu bölümünü 1981 yazında, dünyadaki tüm ilerici Ermenileri Lübnan'da toplantıya çağırmakla uygulamaya çalışmıştır. "İlerici" deyimi fakat komisyonun hizmetinde olacak "Sosyalist - Marksist" anlamında kullanılmakta olduğu bu anlatımda yer almaktadır. Bu oyular içinde, bu komisyonu yaptığı stratejinin sonucu olarak ASALA-PKK işbirliği meydana gelmiştir. Tarihlere dikkat etmemizi gerekir Türkiye’de olgular oluşurken, dışarıda olgular hızla yapılanıyordu. 1981 yılında birçok terör olayı gerçekleştiren ASALA, bir taraftan İsviçre'yi, diğer taraftan Fransa'yı yaptırımları yaptırmak için tehdit etmeye, başlamıştır. Fransa'daki "Yeni Ermeni Direniş Örgütü", Kanada'daki "Azad Hay" ve İngiltere'deki "Gaitzer" grupları ASALA'ya katıldıklarını şimdiki IŞİD olgusunda görüldü gibi ülkeler arası terörizm o yılarda faaliyetlerine başlamış ve oluşum çerçevesinde ilan etmişlerdir. Yine hedef saptırma devreye girmiş komisyonun kararı ile Bu aşamalar sonucu Örgütün Batı Avrupa'daki grubu ise, "ASALA devrimci hareketi" ismini almıştır. Yine komisyon kararınca 1975 -1980 evresi içinde Filistin Kurtuluş Örgütü, Komünist partileri eylem grupları ve bazı devletlerin gizli olarak istihbarat desteği ile örgütleridir. Yine yıllara dikkat, 1980 yılında Nisan ayında Sidon/Lübnan'da yapılan PKK ile ortak eylem anlaşmasıyla komisyon kararı gereği ASALA ilişkilerini genişletmiştir. Bu yolla ASALA-PRK arasında görüş ve eylem birliği kurulmuştur. Ve de bu belgeleri yayınlayan kurum komisyon karalarından habersizce alına buldukları belgeler dorusunda olguyu başka yöne çekmeye çalışmışlardır. “Bunların başında gene PKK ve benzeri kuruluşlar ile TKP ve diğer komünist örgütler gelmektedir.” bilgileri bu belgede taraflı olarak verilmekte. Bizler hiçbir partiyi burada savunmuyoruz yalnız bildiğimiz bir şey var; bahsi geçen bu komisyonun yapısal elemanları şimdiki oluşumda olduğu gibi geçmişte de her kurumun içinde buluyordu ve bu kurumları yönlendiriyordu. Evet, bir tarafta birlik olarak komisyonun ürettiği narko-terör örgütü diğer tarafta beli bir fikri savunan yapısı gereği o zamanlarda ve şu anda Türkiye’de fazla rağbet görmeyen ama fikir ve düşünce üreten ve aktif olarak tek başına sokaklara çıkan partisel olarak faaliyet veren bir partiden bahsediyoruz. Beğensek de beğenmesek de tek düşünceli bir toplum olamaz farklılıklar ülkeyi düze çıkarı, yalnız bu çağda birebirimize çamur atmak yerine birlik olmamamız gerekir, bu ortamdan ancak beraber olur isek kurtuluruz, yoksa şimdiki dikta yönetiminin ve başındaki diktatörün istediği biçimde parçalanıp yok oluruz. Buda bu bölümde geçeklerin siyasi amaçlar için nasıl saptırıldığını göreceksiniz… Bir başka açıdan irdelediğimizde, bunu yanında bu belgelerde verilen tarihlere dikkat edeli tavsiyemizi yeniliyoruz; komisyon karınca ASALA ilk radyo yayınlarını 1981 de Beyrut'ta başlatmış, "Lübnanlı Ermenilerin Sesi" adı altında günde bir saatlik yayınlar yapmıştır. Ayrıca ABD, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Suriye, İran ve Kanada gibi devletlerde de faaliyetlerini bu dönemde sürdürmekte oldukları bu dizimizde de veriliyor. 1980 yılında İngiltere'de kurulmuş bulunan ve çeşitli ülkelerden bağışlar yapılan ASALA'nın yan kuruluşu olan şimdiki PKK'nın yaptığı gibi Siyasi Mahkumları Destekleme Komitesi ise dört prensipte çalışmakta olduğunu da göreceksiniz. Yine geçmiş zamanlarda komisyon karı ile Kıbrıs Rum Kesimi'nde ASALA mensubu yaklaşık 60 kişinin bulunduğu, bunların Rum Ordusu denetimi altında EYANAPA bölgesinde bir kamplarının bulunduğu ve sorumlu Harout Ağbachyan'ın PKK ve DEV-SOL ile oluşumda komisyonun içine soktuğu elemanların istihbarat olanaklarını kullanarak her iki kesimi bir araya getirme çabaları ile iyi ilişkiler içerisinde olduğunu göreceksiniz, olgu yapılanırken büyük ölçüde bu kurulan ve ilerde şimdiki duruma getirecek dikta yönetimi projelerde senaryosu da, olasılığı da bu zamanlara da gündeme gelmişti. Oluşum esnasında Tahran'da Ermeni cemaati içinde komisyon tarafından teşkilatlanmıştı, bunu karşılığı olarak daha önceden hazırlanmış Gülen cemaati bu yönde gizli olarak örgütlendi… Bu örgütlere hem siyasal hem de ekonomik yönden büyük bir proje çerçevesinde oluşum başlatılmıştı, bu olgu çoğu zaman gizli faaliyetler yaparak ülkenin her yerine giriyordu, daha sonra yapılacak senaryolarda belli bir diktatörlük yaratacaktı. Ve de buda oldu, her iki tarafta çalışan aynı komisyona gizli olarak hizmet verenler aynı olguyu cemaat içinde propaganda, cemaat dışında propaganda, Ermeniler için Ulusal Kurtuluş Harekatı'na yardım şeklinde Türkiye’de ise sızdıkları silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı ile yapmam karı verildi. Hemen ve vakit kaybetmeden düğmeye basıldı. Şimdiki olgular işte böyle başlamıştı. Şimdi sizi bu internette daha önce yayınlanmış geçek ama iç siyasete dönük olarak hazırlana belgelerle baş başa bırakıyoruz , her belge doğruluğu yanında siyasi amaç güdebilir, biz yaptığımız çalışmalarda doğruyu yalnız doğruyu size iletmek istiyoruz, yayınlan belgelerde yorum yapmak istemiyoruz, yalnız belgeleri nasıl irdeleyeceğiniz konusunda ufak hatırlatmalar yapıyoruz...