Evet, ülkemizde din sömürücü hükümet yine iş başında sözde seçim hükümeti ama hepsi ama hepsi şerefsiz bir hükümet yapısı işte biz Türkler bu şerefsiz insanların kurduğu hükümet ile seçimlere yol alıyoruz geleceğimizi görmememiz için şimdiki dünya ve bu ortamda oluşan olgulara bakmamız gerekir. Yarın barış söylemleri söylenecek, "Yurta barış dünyada barış mı?"... "Batı ve doğu komite savaş komisyonu" öncülüğü sayesine Suriyeli mülteciler için Avrupa’ya gidiş ‘ölümden ölüme’ bir yolculuk her küresel terörün bir başlangıcı birde sonu olur, Türk savaş uçakları ile koalisyon uçaklarının sözde Suriye’deki IŞİD hedeflerine ortak operasyon düzenlediği bildirildi. Bu arda IŞİD 2 bin yıllık bir tapınağı daha havaya uçurdu. sebebi açık; bu olguda bugün gündeme düştü, IŞİD, paha biçilmez tarihi eserleri birbiri ardına yıkmaya devam ediyor. Palmira antik kentinde bulunan bir tapınağın daha havaya uçurulduğu da bildirildi. Olgular öyle oluyor ki yayınlar olgulara örnek olması için dünyada kendi ölçülerinde yayınlanıyor, insan hayatı ve geçmişi bu ölçüde son buluyor, dün ülkemizde zafer bayramı kutlandı ama neyin zaferini kutladık, insanlığın ölümünü mü yoksa tarihin yok olmasını mı? İşte Ülkelerindeki istikrarsızlık ve çatışmalardan kaçıp Avrupa’ya zorlu koşullarda ulaşmayı başaranların buluşma noktalarından biri de Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin merkezindeki tren istasyonu. Tren istasyonunun transit avlusu adeta kamp alanına dönerken, buraya gelenlerin umudu Budapeşte’den Kuzey Avrupa’daki hedeflerine ulaşmak. Bu kişilerden biri de Suriye’den ailesi ile Türkiye’ye geçip, Ege’yi aşarak Yunanistan’a ulaşan, parmak izleri alındıktan sonra Macaristan’a kadar gelmeyi başaran Ahmet: “Bu ölümden ölüme bir yolculuk çünkü ormanları, denizleri, mafyayı, kaçakçıları ve daha çok şeyi aştık. Buradan Almanya’ya gidebilmek için pazarlık etmeden kişi başı 500 Euro para ödemem gerekiyor.” İnsan kaçakçıları ise sosyal medyada rahatça yer bulabiliyor. Türk cep telefonu hattı numarasını paylaşmaktan çekinmeyen bir kaçakçı, Facebook sayfasında Avrupa’ya gitmek isteyenlere yardımcı olabileceğini ve güvenli bir şekilde parmak izlerini bile vermeden ulaşmak istedikleri noktaya ulaştırabileceğini söylüyor. Göçmenler ise sosyal ağlarda öz çekimlerini paylaşarak seyahatlerinin nasıl geçtiğini, kaçakçılara güvenmemeleri gerektiğini aynı yolu izleyeceklere duyuruyor. Avrupa topraklarına ulaşan göçmenlerin bütün rahatlama ve sevinç gösterilerine rağmen, gelecekleri büyük belirsizlikler barındırmaya devam ediyor.