İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “yolsuzluk” iddiasıyla yürütülen ve İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda kişinin tutuklandığı soruşturmaya ilişkin iddianame daha kabul edilmeden tartışmaların odağı oldu.
İddianamenin 3 bin 270’inci sayfasıyla başlayan ve “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü mensuplarının tahlilleri” başlığı verilen 6. bölümde dikkat çeken değerlendirmeler yer aldı.
“MADDİ MENFAAT İÇİN” BİR ARAYA GELMİŞLER!
Savcılık, İmamoğlu’nun yakınındaki bazı isimlerle birlikte imar izinleri, yapı ruhsatları ve iskan süreçlerinde maddi menfaat sağlamak için bir araya geldiğini öne sürdü. İddianamede, bu ilişkilerin “ekonomik çıkar amacıyla kurulmuş bir örgüt” yapısına dönüştüğü savunuldu.
İddianamede, “Ekrem İmamoğlu ve Fatih Keleş, Adem Soytekin, Mehmet Murat Çalık, Tuncay Yılmaz’ın imar izni, yapı ruhsatı, iskan verilmesi için kişilerden maddi menfaat elde ettikleri ve şahısların bu gaye ile bir araya geldikleri, bu şekilde ekonomik çıkar sağlamak üzere bir suç örgütünün kurulduğunun anlaşıldığı… ” ifadelerine yer verildi.
“AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ” GELİŞEREK İLÇE BELEDİYELERİNİN “SORUMLULUK SAHASINA” GİRMİŞ
Soruşturma makamlarına göre “örgütün” temelleri Beylikdüzü döneminde atıldı. Savcılık, İmamoğlu’nun 2019’da İBB Başkanı seçilmesinin ardından görev yetkilerinin genişlemesiyle “örgütün” faaliyet alanını büyüttüğünü, belediye birimlerine “örgüt” yöneticileri yerleştirdiğini ve onlara bağlı şekilde çalışan üye sayısını artırdığını ileri sürdü.
İddianamede, “örgütün” “ahtapotun kolları gibi genişleyerek” ilçe belediyelerinin alanına giren konularda bile karar alma yetkisine sahip hale geldiği iddia edildi.
İddianamede, “Şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun kurmuş olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün Beylikdüzü Belediyesi'nde yapmaya başladığı usulsüzlüklerle örgütün temellerini attığı, bahse konu suç örgütünün eylemleri neticesiyle elde ettiği maddi menfaati ise 2019 yılında İBB başkanı seçilebilmesi amacıyla kullandığı, Örgüt lideri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra görevinden kaynaklanan imkan ve yetkilerin artmasıyla örgütün faaliyet alanını genişlettiği ve suçtan kaynaklanan kazancı artırdığı, İBB şemasında yer alan birimlerden sorumlu örgüt yöneticilerini belirledikten sonra her bir örgüt yöneticisine bağlı hareket eden örgüt üyesi sayısının artırarak faaliyetlerini sürdürmüştür. İBB’nin sorumluluk sahası da dikkate alındığında suç örgütünün ahtopotun kolları gibi geliştiği, ilçe belediyelerinin sorumluluk sahasına giren konularda dahi suç örgütü üye ve yöneticilerinin karar alma yetkisine sahip olmuştur” denildi.
“GÖVDE GÖSTERİSİ” YAPMIŞ
Savcılık, 2019’da CHP İstanbul İl Binası’nın satın alınması sürecinin İmamoğlu tarafından bizzat yürütülmesini de “parti yönetimine talip olduğunun ilk gövde gösterisi” olarak nitelendirdi. Bu süreçte kamuoyuna yansıyan “para sayma” görüntülerinin, “örgütün kamuoyundaki ilk görünürlüğü” olduğu savunuldu.
Savcılık, CHP’nin “bina bağışlarla alındı” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını, bağışla karşılanmayan tutarın “suç gelirleriyle ödendiğinin” tespit edildiğini iddia etti.
İddianamede şu açıklama yer aldı:
“Örgüt lideri İBB Başkanı olduktan sonra, 2019 yılında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Binasının satın alınması sürecinde o dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu saf dışı bırakarak binanın satın alınma sürecini bizzat yürütmüş ve Cumhuriyet Halk Partisinin yönetimine talip olduğuna ilişkin ilk gövde gösterisini yapmıştır.”
“ALGI” OLUŞTURMAYA ÇALIŞSA DA GERÇEK FARKLIYMIŞ
İddianameye göre İmamoğlu, belediyenin imkan ve yetkilerini “örgütün” hem maddi kaynak yaratması hem de CHP yönetimini “ele geçirmek” için kullanmış. Bu kapsamda bir kısmı kendisinin ve yakınındaki yöneticilerin zenginleşmesine, bir kısmı ise parti içi güç mücadelesine aktarılmış.
İddianamede ilgili kısım şöyle aktarıldı:
“İl binasının satın alımı sürecine ait ‘Para Sayma’ görüntüleri kamuoyuna yansımasıyla Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütü ilk görüntüsünü kamuoyu nezdinde vermiştir. Bu görüntüler üzerine gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerek İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü binanın ‘bağış’ olarak toplanan paralarla satın alındığı algısını oluşturmaya çalışsa da gerçekte durumun farklı olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bağış olarak toplanan miktar dışında kalan tutarın örgütün suçtan elde ettiği kazançla karşılandığı anlaşılmıştır.”
CHP YÖNETİMİNİ “ELE GEÇİRMİŞ”
Savcılık, İmamoğlu’nun özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu partide zayıflatmak için kamuoyu desteği arayışına girdiğini, bu amaçla bazı gazetecilere “fon sağlayarak PR yaptırdığını” iddia etti. 2023 seçimleri öncesinde, Kılıçdaroğlu’na yakın yöneticileri “çeşitli vaatlerle yanına çektiği” ve gizli toplantılar düzenlediği de öne sürüldü.
İddianamede yer alan ifadeye göre, internete sızan bir toplantı kaydı sırasında İmamoğlu’nun “parti siyasetinde kendisinden daha üst konumdaki kişilere emir verdiği” ve “fiili genel başkan gibi davrandığı” değerlendirildi.
İddianamede şunlar yer aldı:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının verdiği imkan ve yetkileri çıkar amaçlı suç örgütüne kazanç kaynağı haline getiren örgüt lideri, suçtan elde ettiği kazancın bir kısmıyla kendisinin ve örgüt yöneticileri/üyelerinin zenginleşmesinde bir kısmıyla da Cumhuriyet Halk Partisi yönetimini ele geçirmede kullanmıştır…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmesinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu yönetimini partiden uzaklaştırmaya yönelik çalışmalar yürüten örgüt liderinin bu amaç doğrultusunda kamuoyu desteği sağlamak üzere çeşitli gazetecilere fon sağlayarak PR yaptırmıştır.”
GENEL BAŞKAN DEĞİŞİNCE PARTİ KONTROLÜNÜ “TAMAMEN ELE GEÇİRMİŞ”
Savcılık, genel başkan değişiminin ardından CHP’nin kontrolünün “tamamen İmamoğlu’na geçtiğini”, 2024 yerel seçimlerinde hem İstanbul’da hem Türkiye genelinde birçok adayın onun tarafından belirlendiğini savundu.
İddianamede, “Cumhuriyet Halk Partisinde yaşanan genel başkan değişikliğinden sonra partinin kontrolü tamamen örgüt liderine geçmiş, 2024 mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlerinde İstanbul ilçelerinde ve Türkiye genelinde il ve ilçe belediye başkan adaylarının birçoğu örgüt lideri tarafından belirlenmiştir” denildi.
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İLE “SUÇ ÖRGÜTÜNÜN” KAMUOYUNDA TARTIŞILMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞMIŞ
İddianamenin son bölümünde ise İmamoğlu’nun, “ahtapot kolları gibi hareket eden ve belediyeleri ele geçiren suç örgütü” iddialarının soruşturma aşamasında kamuoyunda tartışılmaması için Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını hızla gündeme taşıdığı öne sürüldü.
İlgili bölüm şöyle:
“Ahtapot kolları gibi hareket eden ve belediyeleri ele geçiren Ekrem İmamoğlu soruşturma safahatinden haberdar olması üzerine hızlandırılmış Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını gündeme getirerek kurduğu suç örgütünün kamuoyu nezdinde tartışılmasını engellemeye çalıştığı anlaşılmıştır.”
Kaynak :cumhuriyet.com













