İddiaların Kökeni
Gizli sözleşme iddiaları, bazı medya kuruluşları ve bağımsız araştırmacılar tarafından yayılan raporlara dayanıyordu. Bu raporlar, Komisyon’un belirli STK'ları desteklemek için örtülü finansman modelleri kullandığını ve bu süreçlerin kamuya açık belgelerde yer almadığını öne sürüyordu. Ancak Komisyon yetkilileri, tüm sözleşmelerin ve fon kullanımının Avrupa yasaları çerçevesinde yürütüldüğünü belirtti.
Avrupa Komisyonu'nun Açıklamaları
Komisyon sözcüsü yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Avrupa Komisyonu’nun STK'larla olan ilişkileri tamamen şeffaf bir şekilde yönetilmektedir. Tüm fonlar kamuya açık belgelerde belirtilmekte ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından izlenmektedir. Gizli sözleşmeler veya bu tür anlaşmalar yapılması mümkün değildir.” Bunun yanı sıra, Komisyon yetkilileri, iddiaların herhangi bir somut kanıta dayanmadığını ve STK'larla yürütülen projelerin tüm detaylarının resmi web sitesi üzerinden erişilebilir olduğunu vurguladı.
STK'ların Rolü
Avrupa Komisyonu, STK'larla işbirliği yapmanın önemini defalarca dile getirmiştir. Sivil toplum kuruluşları, çevre koruma, insan hakları, eğitim ve sağlık gibi çeşitli alanlarda Avrupa genelinde önemli projeler yürütmektedir. Komisyon, bu tür projelere destek vermenin ortak Avrupa değerlerini güçlendirmek için kritik önemde olduğunu ifade etmiştir.
Şeffaflık ve Denetim
Avrupa Komisyonu, geniş çaplı projelerde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine sıkı bir şekilde bağlıdır. Her bir sözleşme ve fon kullanımı, Avrupa Parlamentosu ve bağımsız denetim organları tarafından düzenli olarak incelenmektedir. Bu denetim süreçleri, kamuoyunun projelere dair bilgilendirilmesi ve olası yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi amacı taşımaktadır.
Avrupa Komisyonu’nun gizli sözleşme iddialarını reddetmesi, kurumun şeffaflık konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. STK'larla yürütülen işbirliklerinin Avrupa genelindeki sosyal ve çevresel projelerde yarattığı olumlu etkiler, bu tür spekülasyonların gölgesinde kalmamaktadır. Komisyon, gelecekte de şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlı kalarak çalışmalarını sürdüreceğini belirtmiştir.
Avrupa Komisyonu, çevre STK'ları ile 'gizli sözleşmeler' imzaladığı iddialarını kesin bir dille yalanladı. Komisyon, tüm sözleşmelerin Avrupa yasaları çerçevesinde yürütüldüğünü, fonların kamuya açık belgelerde yer aldığını ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından izlendiğini belirtti. Ayrıca, STK'larla yürütülen projelerin detaylarının resmi web sitesi üzerinden erişilebilir olduğu vurgulandı. Komisyon, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha ifade etti.
Avrupa Komisyonu "Gizli Sözleşmeler" İddialarını Yalanladı
STK'larla İşbirliğinde Şeffaflık Vurgusu
Avrupa Komisyonu'nun Açıklaması
Avrupa Komisyonu, Alman basınında yer alan ve Avrupa Birliği'nin iklim politikasını desteklemek için çevre sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) "gizli sözleşmeler" imzaladığı iddialarını kesin bir dille yalanladı. Euronews'e konuşan bir Komisyon sözcüsü, "Medyada yer alan iddiaların aksine, Avrupa Komisyonu ile STK'lar arasında gizli bir sözleşme bulunmamaktadır. Komisyon, STK'lara fon sağlama konusunda yüksek derecede şeffaftır," ifadelerini kullandı.
Alman Basınındaki İddialar
Alman Welt Am Sonntag gazetesi, Avrupa Komisyonu'nun çevre STK'larına gizlice 700 bin euro'ya kadar ödeme yaptığını ve bu ödemelerin "gizli sözleşmeler" kapsamında yapıldığını ileri sürdü. Haberde, "ClientEarth" ve "Friends of the Earth" gibi tanınmış STK'lara ait 2022 tarihli sözleşmelerin gazeteye ulaştığı iddia edildi.
Gazete, ClientEarth'e 350 bin euro ödeme yapıldığını ve bu fonların Alman kömürlü termik santrallerine karşı yasal davalar açılması için kullanıldığını öne sürdü. Ayrıca, Avrupa ile Güney Amerika arasındaki Mercosur serbest ticaret anlaşmasına karşı mücadele edilmesi için STK'ların görevlendirildiğini iddia etti.
STK'ların Rolü ve Komisyon'un Yaklaşımı
Avrupa Komisyonu, STK'ların mevzuatın şekillendirilmesinde, izlenmesinde ve uygulanmasında çok önemli bir rol oynadığını vurguladı. Komisyon'dan yapılan açıklamada, "STK'lar da tamamen özerktir ve tüm politika konularında kendi görüşlerini oluşturmakta özgürdür," denildi. Ayrıca, fon sağlama süreçlerinin yüksek düzeyde şeffaflıkla yürütüldüğü ve AB fonlarından yararlanan kuruluşlara ilişkin bilgilerin kamuya açık olduğu ifade edildi.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik
Avrupa Komisyonu'nun, STK'lara sağlanan fonlara ilişkin süreçlerin şeffaflık içinde yönetildiğini ve bu bilgilerin Mali Şeffaflık Sistemi web sitesinde kamuya açık şekilde yer aldığını belirttiği açıklaması, kurumun hesap verebilirlik ilkelerine bağlılığını bir kez daha ortaya koydu. Ayrıca, bu süreçlerin Avrupa Sayıştayı tarafından düzenli olarak denetlendiği ve olası risklerin önüne geçilmesi için tedbirler alındığı açıklandı.
Avrupa Komisyonu'nun, Welt Am Sonntag gazetesinde yer alan "gizli sözleşmeler" iddialarını yalanlaması, kurumun şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlılığını vurgulamaktadır. STK'larla yürütülen işbirliklerinin Avrupa Birliği politikalarındaki önemi bir kez daha dile getirilirken, bu tür iddiaların Komisyon'un çalışma biçimindeki kararlılığı gölgeleyemeyeceği ifade edilmiştir.
LIFE Programındaki 'Uygunsuz' Finansman
AB STK finansmanındaki tartışmalara genel bakış
Son dönemde Almanya'dan gelen bir haber, Avrupa Birliği'nin (AB) çevre finansman programı LIFE kapsamında bazı uygunsuz finansman uygulamalarını ortaya çıkardı. Haber, STK finansmanı konusunun Brüksel'de son derece bölücü bir siyasi mesele haline geldiği bir ortamda gündeme geldi.
Avrupa Halk Partisi'nin İddiaları
Muhafazakâr Avrupa Halk Partisi (EPP), Avrupa Komisyonu'nun STK'lara, Başkan Ursula von der Leyen'in 2019-2024 yıllarındaki ana siyasi gündemi olan Yeşil Anlaşma kapsamındaki belirli politikaları desteklemek için Avrupa Parlamentosu üyelerine lobi yapma talimatı verdiğini iddia etti. Bu iddialar, STK finansmanına yönelik şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini daha da artırdı.
Monika Hohlmeier'in Endişeleri
Avrupa Parlamentosu üyesi Monika Hohlmeier (EPP/Almanya), Ocak ayında Euronews'e verdiği demeçte, AB bütçe harcamalarına yönelik yıllık incelemenin bir parçası olarak 2022 ve 2023 yıllarına ait 30 kadar fon sözleşmesini incelediğini ve burada bazı uygunsuzluklar fark ettiğini belirtti. Hohlmeier, finansman süreçlerinin daha şeffaf bir yapıya kavuşturulması gerektiğini savundu.
Piotr Serafin’in Açıklamaları
Ocak ayında Bütçe Komiseri Piotr Serafin, LIFE programından sağlanan bazı finansmanların uygunsuz olabileceğini kabul etti. Serafin, “Komisyon'daki bazı servislerin STK'ları özellikle Avrupa Parlamentosu üyelerine lobi yapmaya zorlayan anlaşmalar yapmasının uygunsuz olduğunu kabul etmek zorundayım,” ifadelerini kullandı. Ancak, STK'ların AB politika yapımındaki önemli rolünü savunmaya devam etti.
Avrupa Sayıştayı'nın Bulguları
Nisan ayında Avrupa Sayıştayı (ECA), uzun bir soruşturmanın ardından LIFE programı kapsamında Komisyon'un STK'ları finanse etme biçimini eleştirdi. Sayıştay, bu finansman modelinin "şeffaf olmadığı" ve yürütmeyi "itibar riski" ile karşı karşıya bıraktığını belirtti. Ancak, mahkeme, STK'ların AB değerlerini ihlal ettiğine dair herhangi bir bulguya rastlamadı.
Sonuç ve İleriye Dönük Adımlar
LIFE programı ve genel olarak STK finansmanı konusundaki uygunsuzluk iddiaları, Avrupa Komisyonu'nun şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine olan bağlılığını sorgulayan tartışmalara yol açtı. Avrupa Komisyonu, bu belirsizliklerin üstesinden gelmek için daha açık kılavuzlar sunarak ve kontrol mekanizmalarını güçlendirerek süreci iyileştirme taahhüdünde bulundu. Ancak, bu tür iddialar, AB'nin çevre politikalarını destekleme konusundaki kararlılığını gölgelemeye devam ediyor.
Avrupa Komisyonu Şeffaflığı Güçlendirmek İçin İlave Tedbirler Planlıyor
STK Finansmanında Şeffaflık ve Güvence Önlemleri
Avrupa Komisyonu'nun Hedefleri
Avrupa Komisyonu, son dönemde STK'lara sağlanan fonların yönetimindeki şeffaflıkla ilgili belirsizliklere karşı ek tedbirler alma kararı verdi. Komisyon, çevre politikaları ve diğer alanlardaki finansman süreçlerini daha açık hale getirmek amacıyla geçen yıl açık bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuz, STK'lara fon sağlama prosedürlerini düzenlemek ve süreçleri daha anlaşılır bir yapıya kavuşturmak için önemli bir adım olarak değerlendirildi.
STK Finansmanında Uygulanan Model
Komisyon sözcüsü cumartesi günü Euronews'e yaptığı açıklamada, AB'nin STK'lara sağladığı fonların "hazırlanması STK'ların sorumluluğunda olan çalışma programlarıyla tamamlanan hibe anlaşmalarına dayalı şekilde" verildiğini belirtti. Bu model, STK'ların kendi çalışma programlarını sunmaları ve bu doğrultuda hibe almaları esasına dayanıyor.
Şeffaflığı Güçlendirmek İçin Planlanan İlave Tedbirler
Komisyon, süreçlerin şeffaflığını daha da arttırmak ve uygun güvenceleri sisteme dahil etmek üzere ilave tedbirler almayı taahhüt etti. Bu doğrultuda, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Sayıştayı ile yakın bir iş birliği içerisinde olduğunu ve finansman süreçlerini daha iyi hale getirmek için çalıştığını bildirdi.
Alıcı Bilgilerinin Kamuya Açıklanması
Komisyon sözcüsünün açıklamasına göre, AB fonlarından yararlananlara ilişkin bilgiler, alıcıların isimleri ve miktarları da dahil olmak üzere, Komisyon'un Mali Şeffaflık Sistemi web sitesinde kamuya açık olarak yer almaktadır. Bu adım, fonların nasıl ve kimlere ulaştığını daha görünür kılmak ve kamuoyunun güvenini pekiştirmek amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Sonuç ve İleriye Dönük Adımlar
Avrupa Komisyonu, STK fonlamasında şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırmak için yeni önlemler alırken, aynı zamanda çevresel hedeflerine olan bağlılığını sürdürmektedir. Yayınlanan açık kılavuz ve alınacak ek tedbirler, bu süreçlerde daha yüksek standartlar oluşturmayı hedeflerken, AB politikalarını destekleyen STK'ların rolünün önemini vurgulamaktadır. Ancak, iddiaların gölgelediği bu süreçte, Komisyon'un attığı adımların kamuoyunda ve kurumlar arasında ne kadar etkili olacağı zamanla netleşecektir.
Rogg & Nok