CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Ardahan’ın Damal ilçesi Burmadere köyü muhtarı iken kayyım atanarak görevinden alınan Şahismail Büyük ile de bir araya geldi. Alp, Türkiye’nin en doğusunda bile bir köy muhtarlığına hukuk yoluyla siyaset dizaynı yapılarak kayyım atandığını söyledi.
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, şunları söyledi:
"Biz şu anda Türkiye'nin en kuzey doğusundayız. Ardahan ilimizin Damal ilçesinin Burmadere köyü burası. Bu köyümüz de şap hastalığından dolayı maalesef mağduriyet yaşayan köylerden birisi. Kars ve Ardahan'ın köylerini geziyoruz. Halkımızla buluşuyoruz. 81 ilden milletvekillerimiz sahada şu anda. Hem halkımızın dertlerini dinliyoruz hem de hem de kendi dertlerimizi anlatıyoruz. Bildiğiniz gibi parti olarak bir yargı kıskacı altındayız. Arkadaşlarımız tutuklu, belediye başkanlarımız cezaevlerinde. Hukuk yoluyla siyaseti dizayn etmenin mağduru durumundayız. Bu bölgeye ve bu köye gelmemizin bir sebebi de budur. Burada da hukuk yoluyla aslında siyaset dizayn edildi. ‘Bir köyde nasıl olur bu dersiniz’ Şah İsmail abimiz bu köyün muhtarıyken kendisine kayyum atandı. Bir anlamda burada hukuk yoluyla siyaset dizayn edildi. Bu köy hem hukuksuzlukları ve mağduriyetleri yaşayan bir köy, hem de devletin ilgisiz kalmasından dolayı ve şap hastalığından dolayı çok mağdur bir köy. Bugün Türkiye'de yaşanan ne kadar sorun varsa bu köyde de canlı canlı hissediliyor."
"KÖYE BAKILMIYOR, HİÇBİR BAKIM YOK"
Damal ilçesinin Burmadere köyü eski Muhtarı Şahismail Büyük ise yaptığı açıklamada, "terör örgütü propagandası" yaptığı gerekçesiyle görevden alındığını söyledi. Şahismail Büyük, şu ifadeleri kullandı:
''Siyasi sebeple beni görevden aldılar. Terör örgütü propagandası yaptığım gerekçesiyle beni görevinden aldılar. Oradan direkt cezalandırdılar. Aslında konu daha başka başkaydı. Bizi bu şekilde aldılar. Üzüldüğüm nokta şu; yoksul bir köy, sıkıntılı bir köy. Ben İstanbul'da yaşayan birisiydim, gidip ‘köyüme hizmet edeyim, halkıma hizmet edeyim’ dedim. Öyle geldim buraya. Mücadele etmeye de çalıştım. Sağ olsun köylerimiz ve komşularımız bana teveccüh gösterdiler. Halkın iradesi tecelli ettiler ve beni muhtar seçtiler. Köye bakılmıyor, hiçbir bakım yok. Köyümüzün var olan suyunu da aldılar. Üzülmüyorum mücadelemize devam ediyoruz. Bu ülkede susmak bizim işimiz değil. Onlarca belediye başkanımız, gazetecilerimiz, yiğitlerimiz, aydınlarımız fatura öderken biz de ödüyoruz aslında. Onlarla gurur duyuyorum. Onlar gibi olmadığız için beni görevden aldılar. Hiç de sıkıntım yoktur. Ben köyüme bu halimle de destek olmaya çalışıyorum. Elimden ne geliyorsa komşularıma destek vermeğe çalışıyorum. Beni devlet görevden aldı diye böyle devlet aldı diye köyüme küsmüyorum. Buradan tutuklu bulunan belediye başkanlarımıza, tüm kardeşlerimize sevgilerimizi ve saygılarımı sunuyorum. İyi ki varlar iyi ki onlar içerideler. Haksızlık olan bir ülkede yiğitler de içeride olurlar. Onlarla beraber mücadele etmeğe devam edeceğiz. Onlar bizim canımızdır. Hiç sıkıntı yapmasınlar biz onları burada da temsil ediyoruz. İnşallah hep birlikte omuz omuza bu ülkeyi kurtaracağız. Cumhurbaşkanımız İmamoğlu olacak."
Kaynak : cumhuriyet.com