CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü" kapsamında açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1989 yılında imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin altında ülkemizin de imzası bulunuyor. Sözleşme’nin birinci maddesine ve TCK 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre “18 yaşını doldurmamış kişi” çocuktur. Yani esas olan çocuğun üstün yararını korumaktır.
Ülkemizde yaklaşık 22 milyon çocuk yaşıyor. Çocuk nüfusunun yüzde 51’ini erkekler, yüzde 49’unu kızlar oluşturuyor. Gelin! Hep birlikte ülkemizdeki çocukların maruz kaldığı hak ihlallerine göz atalım:
YOKSULLUK BODUR BIRAKIYOR
Türkiye’de çocuk yoksulluğu rekor kırıyor. OECD’nin “Hayat Nasıl 2024” raporuna göre; 15 yaşındaki öğrencilerin gıdaya erişimi açısından en kötü durumdaki ülke Türkiye. Son 30 günde haftada en az 1 gün hiç yemek yiyemediğini söyleyen öğrencilerin oranı OECD ülkelerinde yüzde 8 iken bizde yüzde 20'ye dayanmıştır. Durum o kadar vahim ki; verileri gizlemekte ustalaşan TÜİK dahi çocuk yoksulluğunu gizleyemiyor.
YASAL ÇOCUK SÖMÜRÜSÜ
TÜİK verilerine göre, her 4 çocuktan 1’i çalışıyor. Çocuklar; atölyelerde, tarlalarda, sanayide, fabrikalarda, inşaatlarda ağır koşullar altında çalışmak zorunda bırakılıyor.
EĞİTİM HAKKI GASP EDİLEN ÇOCUKLAR
Millî Eğitim Bakanlığı, bir yandan karma eğitimi tartışmaya açarken diğer yandan zorunlu eğitimi kısaltmayı planlıyor. Çocukların eğitim hakkı gasp ediliyor. Yoksulluk nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyen ailelere "şartlı eğitim yardımı” adı altında sembolik yardımlar yapılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, eğitim dönemi içerisinde aylık 4 günden fazla devamsızlık yapılmaması koşuluyla iki ayda bir düzenli nakdi yardım veriyor. Ailelere, ilköğretime giden kız öğrenciler için 100 TL, erkek öğrenciler için 90 TL, liseye giden kız öğrenciler için 150, erkek öğrenciler için 130 TL ödeniyor. Hal böyle olunca da yoksulluk kıskacındaki aileler çocuklarını okula gönderemiyor.
ERKEN YAŞTA ZORLA EVLENDİRİLEN ÇOCUKLAR
TÜİK’in 2024 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerine göre de 16-17 yaş aralığında 9 bin 354 kız çocuğu ve 617 oğlan çocuğu zorla evlendirildi. Bu evliliklerde, kız çocuklarının büyük çoğunluğunun kendilerinden yaşça büyük erkeklerle evlendirildi. 8 bine yakın kız çocuğunun 20-29 yaş arası erkeklerle, 570 kız çocuğunun ise 30-44 yaş arası erkeklerle evlendirildiği ortaya çıktı. Gerçek tablonun çok daha korkunç olduğunu maalesef hepimiz biliyoruz.
ÇOCUK İSTİSMARI YAYGINLAŞIYOR, ADALET SUSUYOR
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2024 verilerine göre, çocukların cinsel istismarı suçundan açılan dosyaların toplam sayısı 15 bin 227 oldu. Verilere göre, ülkede günde ortalama 18 "çocuğa karşı istismar suçu" işleniyor. Sadece 2024 yılında mahkemelere toplam 18 bin 884 dosya taşındı.
BU ÜLKE, ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKACAK!
Tablo karanlık ama karamsar değiliz. Cumhuriyet’in ışığı çocukların yüzünde yeniden parlayacak. Şu çok net; çocuk hakları siyaset üstüdür! AKP bunu unutsa da biz asla unutmayacağız. Çocukların eşit olduğu; güvenlik, barınma, eğitim, sağlık gibi temel haklara kavuşmanın ayrıcalık değil hak olduğu bir düzeni hep birlikte inşa edeceğiz.
İlk seçimlerden sonra iktidara geldiğimizde;
-Cumhuriyet yeniden kimsesizlerin kimsesi olacak. Yoksulluk ebeveynlerden çocuklara miras kalmayacak. En değerli varlığımız olan çocuklarımız açlıkla sınanmayacak.
-Laik, bilimsel, çağdaş ve parasız eğitim sistemini inşa edeceğiz. Çocukların eğitim dışına itilmesini engelleyeceğiz.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu şu açıklamayı yaptı:
"1989 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul etti. 20 Kasım bu nedenle bütün dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor.
Türkiye de bu sözleşmeye taraf ancak en önemli üç maddesine çekince koydu, uygulamıyor.
"SÖZLEŞMEDEKİ HAKLAR TÜRKİYE'DE BİRÇOK BAKIMDAN İHLAL EDİLİYOR"
Ancak bu sözleşmedeki haklar hem dünyada hem de Türkiye'de birçok bakımdan ihlal ediliyor. Başta yaşam hakkı olmak üzere, cinsel istismar olmak üzere, çocuk emeğinin sömürülmesi olmak üzere.
Dünyada çocuk haklarını ölçen indeksler var. O indekslere göre, Türkiye 194 ülke arasında, çocuk haklarına eğitim, sağlık, korunma, çocuk haklarını destekleyen ortamlar bakımından 194 ülke arasında 106. sırada. Bu kadar geri durumdayız. Bütün OECD ülkelerinin, Avrupa Birliği ülkelerinin gerisindeyiz. Balkan ülkelerinin çoğunun gerisindeyiz. Dünya ortalamasının da diplerindeyiz çocuk haklarına saygı bakımından.
En önemli hak olan yaşam hakkı bakımından da son bir yılda ölen çocukların sayısı 257...
Birçok konuda istismar var. Birçok konuda yaşam hakkı ihlali var. Mesela, şiddet sonucu yaşamını yitiren çocukların sayısı 20. İş cinayetlerinde yaşamını kaybeden çocukların sayısı 36. İhmal sonucu yaşamını kaybeden çocuklar 149. Ve 2025 yılının ilk on ayında en az 75 çocuk işçi, genç yaşamını yitirdi. Ve her gün çocuk ölümlerini giriyoruz. Her gün suça itilen, suça karışan çocuklarla ilgili haberler alıyoruz. Her gün akran cinayetlerine kurban giden çocukları duyuyoruz.
"15 YAŞINDAKİ GENÇ BİR ÇOCUK İŞKENCE GÖREREK YAŞAMINI YİTİRDİ"
Ve en kötüsü daha önceki gün Şanlıurfa'da 15 yaşındaki genç bir çocuk maalesef işkence görerek yaşamını yitirdi.
Çocukları korumak hepimizin görevi. Onlara iyi bir gelecek hazırlamak hepimizin görevi. Bunlar için çalışmalıyız. Ortak geleceğimiz çocukların mutluluğu, barış, adalet içerisinde eğitim alacakları, barınma koşularının iyi olduğu, istismar edilmedikleri, emeklerinin sömürülmediği bir ortamı yaratmak. Bunlar için hep beraber çalışmalıyız. Çocuklar ortak geleceğimiz."







