CHP, İmralı süreci için kurulan Meclis komisyonuna sunduğu raporda kapsamlı demokratikleşme ve hukuk reformu paketi önerdi. TCK 299’un kaldırılması, TMK’nın ve dezenformasyon yasasının değiştirilmesi, kayyum uygulamasının son bulması, cemevlerine ibadethane statüsü tanınması ve İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş talep edildi.
Halktv.com.tr/ÖZEL
CHP'nin İmralı Süreci kapsamında TBMM’de kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu raporla, yargıdan yerel yönetimlere, basın özgürlüğünden inanç haklarına kadar geniş kapsamlı yasal değişiklikler talep etti.
4 Aralık’ta komisyona sunulan 17 sayfalık metnin genişletilmiş hali olduğu öğrenilen raporda, Terörle Mücadele Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi ve "Kayyum" uygulamasının kaldırılması gibi kritik başlıklar öne çıkıyor.
CHP’nin süreç komisyonuna sunduğu raporun ayrıntıları ortaya çıkıyor. Edinilen bilgilere göre 4 Aralık tarihinde komisyona sunulan metnin kapsamlı ve genişletilmiş hali olan rapor ile kapsamlı değişiklikler yapılması isteniyor.
CHP tarafından 12 Ağustos 2025 tarihinde açıklanan "Demokratikleşme Paketi"ne ve CHP Programı'na dayandırılan çalışma, mevcut anayasal düzenin işleyişi ve toplumsal barışın tesisi için atılması gereken yasal adımları içeriyor.
Metinde, temel hak ve özgürlükler bağlamında "ana dil" konusuna özel bir parantez açılırken, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi için somut yatırım başlıkları sıralandı. Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:
Raporun en dikkat çeken bölümlerinden birini ana dil hakkına ilişkin ifadeler oluşturdu.
"Ana dil haktır" prensibinin temel alındığı belirtilen metinde, bu hakkın kullanımı ve geliştirilmesine yönelik engellerin kaldırılması gerektiği belirtildi. Tüm yurttaşların ana dillerini öğrenme, kullanma ve geliştirme hakkının yasal güvence altına alınması gerekliliği vurgulandı. Kimsenin kimliğinden dolayı ayrımcılığa uğramasına izin verilmemesi gerekliliği belirtilirken; farklı kimlik, inanç ve kültürlerin özgürce var olabildiği bir toplumsal yapının güçlendirileceği ifade edildi.
Raporda, “Kürt sorunun demokratik çözümü kapsamında yapılacak özel ve genel hukuki düzenlemelere ilişkin kendi hazırlıklarımızı yapmakla beraber, Adalet Bakanlığı’nın kendi çalışmalarını en kısa sürede tamamlayarak komisyona ulaştırmasını bekliyoruz” ifadesi de yer aldı.
Raporda, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması amacıyla Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) köklü değişiklikler öneriliyor.
• TCK 299 Kaldırılmalı: "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunun TCK'dan tamamen çıkarılması talep edilirken, genel hakaret suçunda hapis cezasının kaldırılarak adli para cezasına dönüştürülmesi önerildi.
• TMK’da Muğlaklık Uyarısı: Terörle Mücadele Kanunu'nun "muğlak ifadelerden arındırılması" gerektiği belirtilen raporda, terör ve örgüt üyeliği tanımlarının hukuki belirlilik ilkesine göre yeniden yazılması istendi.
• Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik: TCK 216. maddede düzenlenen bu suçun oluşması için "somut saldırıya sebep olma" kriterinin yasaya eklenmesi gerektiği vurgulandı.
Kamuoyunda tartışma yaratan basın ve internet düzenlemeleri de paketin gündeminde:
• Dezenformasyon Yasası: Kamuoyunda "Sansür Yasası" olarak bilinen 7418 sayılı kanunla TCK ve Basın Kanunu’na eklenen hükümlerin yürürlükten kaldırılması talep edildi.
• Siber Güvenlik ve Etki Ajanlığı: 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu’ndaki "veri sızıntısına dair içerik oluşturma" suçunun iptali istendi.
• RTÜK Yapılanması: RTÜK'ün ceza veren değil, koordinasyon sağlayan bir yapıya kavuşturulması için kanun değişikliği önerildi.
Raporda, "19 Mart Darbe Girişimi" olarak nitelenen süreç ve sonrasında belediye başkanlarına yönelik tutuklamalar hatırlatılarak, yerel yönetim mevzuatında değişiklik istendi.
• Kayyım Maddesi: Belediye Kanunu’nda yer alan ve belediyelere kayyım atanmasına olanak sağlayan OHAL dönemi düzenlemelerinin yürürlükten kaldırılması talep edildi.
• ÇED Yetkisi: Yerel yönetimleri devre dışı bırakan ÇED süreçleri ve yetki devirlerine son verilmesi gerektiği belirtildi.
Yargı süreçlerinin şeffaflığı ve hakim-savcı sorumluluğu konusunda şu öneriler getirildi:
• Duruşmaların Yayınlanması: Seçimle gelen kamu görevlilerinin yargılandığı davaların duruşmalarının TRT veya internet üzerinden yayınlanması için yasa değişikliği istendi.
• Savcıların Bağımsızlığı: Cumhuriyet savcılarını tamamen Başsavcının denetimine sokan yasal düzenlemenin geri alınması talep edildi.
• Yargı Mensuplarına Rücu: Hukuka aykırı karar veren yargı mensupları için tazminatın kendilerine rücu edilmesini sağlayacak yasal mekanizma önerildi.
CHP’nin raporunda Alevi yurttaşların taleplerine yönelik somut yasal adımlar da yer aldı:
• Yasal Statü: Cemevlerine "ibadethane" statüsü tanınması için yasal düzenleme yapılması.
• Başkanlık Kapatılsın: Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan "Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı"nın kapatılması.
• Madımak Müzesi: Madımak Oteli’nin "Utanç Müzesi" yapılması ve bu tür katliam davalarında zamanaşımının kaldırılması.
Metinde, temel hak ve özgürlükler bağlamında "Ana dil" konusuna özel bir parantez açılırken, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi için somut yatırım başlıkları sıralandı
Raporda, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmesi gerektiği vurgulanırken, 6284 sayılı Ailenin Korunması Kanunu’ndaki tedbirlerin uygulanmasındaki sorunların giderilmesi talep edildi.
Ayrıca raporda, polis, asker ve sivil memurların özlük haklarının iyileştirilmesi ve grev yasaklarının kaldırılması gibi ekonomik ve sosyal talepler de yasal değişiklik önerileri arasında sıralandı.


