Biliyor musunuz; 1960 da Türkiye’de İhtilal olduğu zamanlarda Yukarı Volta adı ile bağımsızlığa kavuşmuştu. Yine Türkiye’de 1980 ihtilalinden sonra 1983 yıllarında din kökenli oluşumlar gizli faaliyet içinde oluşmaya başlamışken 2000’li yılarda cemaat burada Türk koleji açmıştı, bu döneme gelmeden bu oluşumlar hesaplandı, bu kolej açılmadan önce yaklaşık 20 yıllık zaman diliminde bu planlar yapıldı, cemaat olgusu ile şimdiki din sömürücü hükümet başa geçince start verilmişti fakat oluşum için 4 Ağustos 1983 tarihinde Thomas Sankara önderliğinde devrim gerçekleştirilmiş, olayları daha net olarak yapım aşamasına bu planları gündeme daha rahat biçimde getirmişti, ülkenin ismi de devrim neticesinde Burkina Faso olarak değiştirilmiştir. Bunu yanında, Ülke toprakları içerisinde bulunan çok az yeraltı madeni gün yüzüne çıkarılabilmektedir. Bu madenlerin başında altın ve mangan gelmektedir. Yeraltı zenginliklerinin genelde ulaşım ağı açısından yetersiz konumda olan kuzey bölgelerde olması madenlere ulaşmada ve çıkarılan ürünlerin sevkiyatında büyük bir problem olarak gösterilmektedir. Burkina Faso yetkilileri uzun yıllardır bu bölgeye demiryolu hattının uzatılması yönünde çalışmalar gerçekleştirse de bu hedef henüz gerçekleştirilememiştir. Bir yandan da Burkina Faso sanayisi özellikle var olan demiryolu hattının 1933 yılında Abidjan'a kadar uzatılması ve bu sayede denize bağlantısı olmayan bir ülke olarak liman kentine ulaşması neticesinde gelişim göstermiştir. Bobo-Dioulasso'da açılan bira fabrikası, petrol değirmenleri ve motorlu bisiklet üretimi yapan fabrika bu alanda ilk olma özelliğini taşımış, şehrin ticari anlamda kalkınmasında önemli pay sahibi olmuştur. Başkent Ouagadougou'nun ticari olarak kalkınabilmesi için gerekli olan demiryolu hattı bağlantısı 30 yıl sonra gerçekleştirilmiş, bu güzergahın da devreye girmesiyle de başkent ekonomik olarak kalkınmasını gerçekleştirmiştir. Bağımsızlığının elde edilmesi ile birlikte oluşturulan pamuk fabrikaları kısa süre içerisinde tekrar kapatılmak durumunda kalınmıştır. Bu Afrika ülkelerinde oluşan siyasi oluşumlara biraz bakarsak bölgemizde de oluşacak oluşumlara biraz benzediğini görürüz, siyah kişilerin köle olarak taşınmasından sonra bu bölgede ufak devletler yaratıldı, çünkü bunları yönetmek büyük devlerin politik yapısında daha kolay oluyordu. Evet, Afrika kıtasının batı bölümünde yer alan, denize kıyısı bulunmayan bir kara ülkesidir. Ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Mali, Nijer, Benin, Togo, Gana ve Fildişi Sahilleri oluşturmaktadır. Yukarıda da belirtiğimiz gibi geçmişte Fransa sömürgesi olan ülke 1960 yılında Yukarı Volta adı ile bağımsızlığa kavuşmuştur. Bağımsızlık sonrası dönemde siyasi belirsizlikler oluşması neticesinde darbeler yaşanmış, yine yukarıda belirttiğimiz üzere de 4 Ağustos 1983 tarihinde Thomas Sankara önderliğinde devrim gerçekleştirilmişti, ülkenin ismi de devrim neticesinde Burkina Faso olarak değiştirilmiştir. Ülkenin başkenti Ouagadougou'dur. Şimdi burada istihbarat olguları kısa vadeli 10 yıl orta vadeli 20 yıl uzun vadeli ise 50 yıl olarak ön görülür, bizim "Batı ve doğu komite savaş komisyonu" bir senaryosu daha oynanıyor; Burkina Faso’da geçici devlet başkanı ve başbakanla bazı kabine üyelerinin rehin alınmasının ardından hükümetin feshedildiği ve ordunun yönetime el koyduğu ve açıklandı. Bu duyurunun öncesinde iki liderin ve bakanların serbest bırakılmasını talep eden öfkeli kalabalık başkent Ouagadougou’da, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürüdü. Eylemcileri dağıtmak isteyen güvenlik güçleri uyarı ateşi açtı. Çarşamba günkü kabine toplantısını basan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, geçici Devlet Başkanı Michel Kafando ve Başbakan Isaac Zida ile bazı bakanların saraydan çıkışını engelledi. Bu olaydan iki gün önce, devrik lider Blaise Compaore’nin destekçileri olan muhafız alayının dağıtılması gündeme gelmişti. Ekim 2014’te Compaore’nin aleyhinde başlatılan eylemler şiddet olaylarına dönüşmüş, 27 yıl iktidarda kalan eski lider koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı. Compaore’nin seçimlere aday olmasına olanak tanıyan düzenleme eylemlerin fitilini ateşlemişti. Ayaklanma Michel Kafando’nun önümüzdeki ay yapılacak seçimlere kadar geçici devlet başkanlığına atanmasıyla sona ermişti. Kafando ve diğer hükümet yetkililerinin rehin alınması darbe girişimi olarak nitelendiriliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon da yayınladığı kınama mesajında rehin alınanların derhal serbest bırakılması ve şiddetten uzak durulması çağrısında bulundu. Görülen ve görülmeyen deliler ışığında ampuller yanarken biraz görülen ve görülmeyen saklanan deliler Amerikan Köpekleri Sarayında saklıdır. İşte aşağıdaki görülen deliler ışığındaki haberimiz…