Silivri Cezaevi'nde bulunan İmamoğlu'nun aylık tutukluluk incelemesi bugün yapıldı. İmamoğlu'nun avukatları "tutukluluk incelemesine" katılmayacaklarını bildirerek dilekçe verdi.
Mahkeme ise İstanbul Barosu'ndan avukat talep etti. Baronun görevlendirdiği avukatın katılımıyla tutukluluk incelemesi tamamlandı.
İmamoğlu'nun da katılmadığı tutukluluk incelemesine ilişkin kararda mahkeme, gereğinin yapılması için başsavcılığa yazı yazarak avukatların katılmadığını bildirdi.
T24'e açıklama yapan İmamoğlu'nun avukatı Fikret İlkiz, "Bilerek katılmadık çünkü 'yeter artık' dedik. Bugün Silivri’deydik. Dilekçe de verdik katılmayacağımıza ilişkin" dedi. T24'ün ulaştığı dilekçede, avukatlar Mehmet Pehlivan, Tora Pekin, Fikret İlkiz ve Hasan Fehmi Demir şu ifadelere yer verdi:
"Gerekçeden yoksun şekilde tutukululuk şartlarının gerçekleştiğinin varsayımı yetiniliyor"
"Bilindiği üzere, Müvekkilimiz Ekrem İmamoğlu (“Müvekkil”) hakkında ilk kez İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 23 Mart 2025 tarih ve 2025/347 Sorgu sayılı kararıyla CMK madde 100 ve devamı maddelerindeki hiçbir koşul bulunmadığı halde ve gerekçesiz olarak tutuklanmasına karar verilmiş, karara karşı itirazımız ise reddedilmiştir.
Müvekkil’in tutukluluk hali günümüze kadar CMK’nın 108. maddesi kapsamında dört kere incelenmiş, inceleme neticesinde verilen kararlara karşı da her bir itirazımız reddedilmiştir.
Arz edilen süreçte verilen toplam sekiz hakimlik kararının tamamında, tutuklama tedbirine başvurulabilmesi için kanunda öngörülen şartların, somut vakıaya uygulanmaksızın ve herhangi bir delille ilişkilendirilmeksizin tekrarlandığı; böylelikle, gerekçeden yoksun bir şekilde söz konusu şartların gerçekleştiğinin varsayılması ile yetinildiği görülmüştür.
"DOSYA İÇERİĞİNE İLİŞKİN BİLGİLERİN SIZDIRILIYOR, AVUKATLAR KARARLARI BASINDAN ÖĞRENİYOR"
Dosyada kısıtlılık kararı bulunduğu gerekçesiyle, müdafiler, Müvekkil’e isnat edilen somut fiiller ve bunlara ilişkin deliller hakkında savunma yapmalarına imkân sağlayacak ölçüde dahi bilgilendirilmemiş; buna karşılık dolaylı yollardan dosya içeriğine ilişkin bilgilerin sızdırılması ile müdafiler, incelemeler sonucunda verilen kararları ilk kez basın aracılığıyla öğrenmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise lekelenmeme hakkını ihlal edecek şekilde, doğrudan dosya içeriğine ilişkin basın açıklamaları yapmıştır.
"GEREK HAKİMLİK GEREKSE DE AVUKATLIK MESLEĞİNİN HNAYSİYETİYLE BAĞDAŞMIYOR"
Her bir hakimlik incelemesinde benimsenen bu meslek ilkeleriyle bağdaşmayan yaklaşımın, usul hukukundaki başka bir uzantısı olarak müdafiler hiçbir incelemeye usul hukukuna uygun bir şekilde davet edilmemişler; gayri resmî iletişim vasıtalarıyla emrivaki olacak şekilde ve incelemeden yalnızca otuz dakika önce bilgilendirmeleri ise teamül haline getirilmiştir. Bu durum, gerek hakimlik gerekse de avukatlık mesleğinin haysiyetiyle bağdaşmamaktadır.
"BUGÜN VE İLERİDE YAPILACAK İNCELEMELERE KATILMAYACAĞIZ"
Arz edilen sebeplerle, Müvekkil’i yaklaşık altı aydır hukuka açıkça aykırı biçimde kişi hürriyetinden tümüyle mahrum bırakan ve temel hak ve hürriyetlerini güvence altına alması gereken prosedürün asgarî standartlarını dahi karşılamayan bu sürece, görünüşte dahi iştirak etmek istemediğimizden; bugün yapılacak inceleme dâhil olmak üzere, ileride gerçekleştirilecek tutukluluk incelemelerine müdafiler ve Müvekkil olarak katılmayacağımızı bildirir, somut incelemede beyanımızın bu şekilde tutanağa geçirilmesini talep ederiz."
Silivri Cezaevi'nde bulunan İmamoğlu'nun aylık tutukluluk incelemesi bugün yapıldı. İmamoğlu'nun avukatları "tutukluluk incelemesine" katılmayacaklarını bildirerek dilekçe verdi.
Mahkeme ise İstanbul Barosu'ndan avukat talep etti. Baronun görevlendirdiği avukatın katılımıyla tutukluluk incelemesi tamamlandı.
İmamoğlu'nun da katılmadığı tutukluluk incelemesine ilişkin kararda mahkeme, gereğinin yapılması için başsavcılığa yazı yazarak avukatların katılmadığını bildirdi.
T24'e açıklama yapan İmamoğlu'nun avukatı Fikret İlkiz, "Bilerek katılmadık çünkü 'yeter artık' dedik. Bugün Silivri’deydik. Dilekçe de verdik katılmayacağımıza ilişkin" dedi. T24'ün ulaştığı dilekçede, avukatlar Mehmet Pehlivan, Tora Pekin, Fikret İlkiz ve Hasan Fehmi Demir şu ifadelere yer verdi:
"Gerekçeden yoksun şekilde tutukululuk şartlarının gerçekleştiğinin varsayımı yetiniliyor"
"Bilindiği üzere, Müvekkilimiz Ekrem İmamoğlu (“Müvekkil”) hakkında ilk kez İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 23 Mart 2025 tarih ve 2025/347 Sorgu sayılı kararıyla CMK madde 100 ve devamı maddelerindeki hiçbir koşul bulunmadığı halde ve gerekçesiz olarak tutuklanmasına karar verilmiş, karara karşı itirazımız ise reddedilmiştir.
Müvekkil’in tutukluluk hali günümüze kadar CMK’nın 108. maddesi kapsamında dört kere incelenmiş, inceleme neticesinde verilen kararlara karşı da her bir itirazımız reddedilmiştir.
Arz edilen süreçte verilen toplam sekiz hakimlik kararının tamamında, tutuklama tedbirine başvurulabilmesi için kanunda öngörülen şartların, somut vakıaya uygulanmaksızın ve herhangi bir delille ilişkilendirilmeksizin tekrarlandığı; böylelikle, gerekçeden yoksun bir şekilde söz konusu şartların gerçekleştiğinin varsayılması ile yetinildiği görülmüştür.
"DOSYA İÇERİĞİNE İLİŞKİN BİLGİLERİN SIZDIRILIYOR, AVUKATLAR KARARLARI BASINDAN ÖĞRENİYOR"
Dosyada kısıtlılık kararı bulunduğu gerekçesiyle, müdafiler, Müvekkil’e isnat edilen somut fiiller ve bunlara ilişkin deliller hakkında savunma yapmalarına imkân sağlayacak ölçüde dahi bilgilendirilmemiş; buna karşılık dolaylı yollardan dosya içeriğine ilişkin bilgilerin sızdırılması ile müdafiler, incelemeler sonucunda verilen kararları ilk kez basın aracılığıyla öğrenmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise lekelenmeme hakkını ihlal edecek şekilde, doğrudan dosya içeriğine ilişkin basın açıklamaları yapmıştır.
"GEREK HAKİMLİK GEREKSE DE AVUKATLIK MESLEĞİNİN HNAYSİYETİYLE BAĞDAŞMIYOR"
Her bir hakimlik incelemesinde benimsenen bu meslek ilkeleriyle bağdaşmayan yaklaşımın, usul hukukundaki başka bir uzantısı olarak müdafiler hiçbir incelemeye usul hukukuna uygun bir şekilde davet edilmemişler; gayri resmî iletişim vasıtalarıyla emrivaki olacak şekilde ve incelemeden yalnızca otuz dakika önce bilgilendirmeleri ise teamül haline getirilmiştir. Bu durum, gerek hakimlik gerekse de avukatlık mesleğinin haysiyetiyle bağdaşmamaktadır.
"BUGÜN VE İLERİDE YAPILACAK İNCELEMELERE KATILMAYACAĞIZ"
Arz edilen sebeplerle, Müvekkil’i yaklaşık altı aydır hukuka açıkça aykırı biçimde kişi hürriyetinden tümüyle mahrum bırakan ve temel hak ve hürriyetlerini güvence altına alması gereken prosedürün asgarî standartlarını dahi karşılamayan bu sürece, görünüşte dahi iştirak etmek istemediğimizden; bugün yapılacak inceleme dâhil olmak üzere, ileride gerçekleştirilecek tutukluluk incelemelerine müdafiler ve Müvekkil olarak katılmayacağımızı bildirir, somut incelemede beyanımızın bu şekilde tutanağa geçirilmesini talep ederiz."
Kaynak : tele1.com