DEMOKRASÄ° ÃœZERÄ°NE
           Birkaç gün önce 27 Mayıs Devrimi’nin 50nci yıldönümü idi.
           Bu konuda yapılan yorumları dinlerken içim daraldı.
           En doğruya yakın yorumlar bile ‘idamlar’ gibi bir ‘leke’si olduğunu ileri sürdüler.
           Oysa ‘Devrimler’in bu tür ‘leke’lerinin olmasından ‘doğal’ bir şey yoktur.
           Burada sorun ‘Devrim’lerin ‘Demokratik’ olup olmadığı ya da ne kadar ‘Demokratik’ olduğu sorunudur.
           Ne var ki, ‘demokrasi’ ve giderek ‘demokratik’ sözcüğünün, bir ağız alışkanlığı ve sözcüğün tam anlamıyla ancak ve sadece ‘algı düzeyi’nde dillendirildiğini belirtmek gerekebilir.
           Örneğin, ‘Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız’ sözü de, tıpkı ‘üretim ekonomisi’ gibi, kimi siyasetçilerin ileri sürüp yaygınlaştırdıkları ‘boş söz’ler olmanın ötesinde bir ‘anlam’ ifade etmemektedir.
           O zaman, ‘demokrasi’nin ne anlama geldiği üzerinde durmak gerekecektir.
           Terimin kökenini Eski Yunan’a değin geri götürmenin, günümüzde bir ‘anlam’ ifade etmediğini belirterek başlamakta yarar var.
           Modern dönemlerin ‘demokrasi’ anlayışı, bilindiği üzere değil ama az bilindiği üzere, XIXncu yüzyıl düşünürlerince geliştirilmiştir.
           XXnci yüzyılın başında  ise ‘halk demokrasi’leri kavramı geliştirilmiştir.
           Aynı tamlamada hem ‘halk’ ve hem de ‘demokrasi’ niçin kullanılmaktadır acaba?
           Demokrasi sözcüğü zaten ‘halk yönetimi’ demek değil midir?
Ne var ki, örnağin Çince’de ‘demokrasi’ sözcüğünün karşılığı olan Minzhu ‘halk’ ya da ‘ulus’ sözcükleri ile ‘usta’ ya da ‘sahip’ (maître) sözcüklerinin bir tamlamasıdır.
Ancak ‘demokrasi’ halkın ‘yönetici’ olduğu anlamına mı gelmektedir, yoksa halkın yönetilecek bir nesne olduğu anlamına mı gelmektedir?
Benzer biçimde Türkçe’deki ‘halk yönetimi’ tamlaması da istenildiği yere çekilebilecek bir tamlamadır.
Rogg & Nok Haber Servisi:
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazıların fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…