YUKLENIYOR
19 Eylül 2024
Üye Girişi
Üye Girişi
×
Türk Vatandaşları Üye Olabilir
[Turkish CitizensCan Be Members Of]
Güvenlik Kodu:
Guvenlik
https://www.amazon.com.tr/Ad%C4%B1n%C4%B1-Sen-Cessur-Demirali-G%C3%BCrsu/dp/6256930053/ref=sr_1_fkmr0_1?__mk_tr_TR=%C3%85M%C3%85%C5%BD%C3%95%C3%91&crid=1YJDGAGVNQ7VV&dib=eyJ2IjoiMSJ9.r4RD0rXAx128uZUXSIG0aTSneyDm8FSySorDyhmd-oOXKuEdsPWYgrz0gKD_i_mt.zK_9deK
https://www.amazon.com.tr/Ad%C4%B1n%C4%B1-Sen-Cessur-Demirali-G%C3%BCrsu/dp/6256930053/ref=sr_1_fkmr0_1?__mk_tr_TR=%C3%85M%C3%85%C5%BD%C3%95%C3%91&crid=1YJDGAGVNQ7VV&dib=eyJ2IjoiMSJ9.r4RD0rXAx128uZUXSIG0aTSneyDm8FSySorDyhmd-oOXKuEdsPWYgrz0gKD_i_mt.zK_9deK
1 2 3
ANKET
Bu kullandığınız site kapatılsın mı?
CIP 0 - CRZ 0
Evet
116
Hayır
1097
Çekimser
10
Fikrim yok
12

Toplam Oy:1235

» İstihbarat insandır, İnsan İstihbarattır… 3. Dünya savaşı Hazırlıkları… Dünya ve Ulusal Medya ve sosyal medyada yapılan anti propaganda Safaları… (İkici Bölüm) (Birinci Kısım) Aşk ve Nefret

İstihbarat insandır, İnsan İstihbarattır… 3. Dünya savaşı Hazırlıkları… Dünya ve Ulusal Medya ve sosyal medyada yapılan anti propaganda Safaları… (İkici Bölüm) (Birinci Kısım) Aşk ve Nefret - Rogg & Nok Haber analiz merkezi

Paylas
İstihbarat insandır, İnsan İstihbarattır…  3. Dünya savaşı Hazırlıkları…  Dünya ve Ulusal Medya ve sosyal medyada yapılan anti propaganda Safaları…  (İkici Bölüm)  (Birinci Kısım)  Aşk ve Nefret
08 Eylül 2024, Pazar 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İstihbarat insandır, İnsan İstihbarattır…

3. Dünya savaşı Hazırlıkları…

Dünya ve Ulusal Medya ve sosyal medyada yapılan anti propaganda Safaları…

(İkici Bölüm)

(Birinci Kısım)

Aşk ve Nefret

 

İsteyen kullanıcılarımız önceki bölümü görmek için yazılı metindeki TIKLA bölümü ile bir önceki görsel ve yazılı metni görebilirler…

 

Yapay Hafıza destekli; Rogg & Nok uluslararası İstihbarat Analiz Merkezi sunar:

 

İlk aşamada “Aşk” denildiğinde asıl anlamı ile iki cinsin duygusal bağlantısı akla geliyor. Nefret ise Arapçada dilimize giren bir sözcük Anlamı ise TDK'ye göre, nefret kelimesi anlamı şu şekildedir: - Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu - Tiksinme, tiksinti.

 

İkisi de yani aşk ve nefret görsel bir kavramdır. Bir yandan da bakarsak bunlar konumuz itibarı ile kardeş kavramlardır Aşk bittiği yerde nefret başlar nefretin bittiği yerde aşk başlar…

 

İki cins evlenirse evlik hayatları boyunca yetiştirdiği çocuklar düzgün bir ortamda kardeşçe yaşamayı öğrenirse ileride mutsuz olmazlar ama nefret içinde büyüyen çocuklar ileride savaş yaparlar.

 

Konumuzda savaş aşkından bahsedeceğiz çünkü yukarıda da belirtiğimi üzere duygusal bir kavramdır. Bu para ile ölçülür , nefret ise bir oluşumu kabul ettikten sonra ona olan yine parasal olgudaki ideolojik saplantılardan oluşur ve anlam itibarı ile bu anlamsız ideoloji sonunda tiksinti başlar ve bu yayılarak devam eder.

 

Daha sonra sorulduğunda niye aşıksın veya niye nefret ediyorsun sorusuna bilimsel bir cevap verilmez hep dolambaçlı cevap verilir ve anlamı çözülmeden anlamsız olmaya devam eder…

 

Taaki sonunda ölüm oluncaya kadar veya yanlışı anlayıp ölünce olgu anlaşılır……    

 

Eskiye rağbet olsa yavşak pazarına nur yağardı…

 

İstihbarat olguları 3. Dünya savaşı için geliştikçe eskiye dönüp bakıyorlar aşağıda gelen bir makale bunu gösteriyor… ABD gerçekten çok ama çok sıkıştı…

Hem ekonomik hem de teknoloji yapıları altında kaldılar…

 

Bu kalıplaşan nefret olgusu içinde savaş hazırlıkları yapıyorlar.

 

Şatlar ne olursa olsun, hangi dili konuşursanız konuşun, bu nefret tohumları bir kere yetki alamaya görsünler o zaman asıl amaçları ortaya çıkar…

 

Aynı ülkemizde olduğu gibi bir zaman diliminde bir ölçüde yetki alanlar bu nefretlerin halkın ve çevresi üzerine kusarlar…

 

Nefret suya benzer ve devamlı akarsa sonunda bir uman olur… 

 

Bu ölçülerde nefret; yapay set baraj, daha doğrusu engel tanımaz…

 

Nefret bir yolunu bulup sızar ve bu sızıntılar büyür….

 

Nefret şeytana benzer…

 

Nefret yalan, dolan, riya ile söylevler yaparak kendine yol çizer...

 

Aynı derecede karşı tarafında nefreti çoğalır oda akıntıya doğru gider ön akıntılar kuvvetli olmasa da arkadan gelen büyüyen nefret tohumları ile beslenen bu oluşum bir yerde çarpışırlar işte buna savaş denir….

 

Şimdi tüm olanakları ile başa çıkamadıkları bu olguda  yok olmamak için olacak belirgin  nefretlerini ABD Çin olgusu için kullanıyor. Daha doğrusu kullandırıyorlar…

 

Şöyle ki;

 

Nefret Suya benzer aktığı zaman dolduğu yerden taşar ve önce damlalar halinde daha sonra ırmaklar halinde yükselir…

 

Önüne set konulsa bile…

 

İdeolojiyi bilmeden iç ve dış kamu oyuna  bu nefrettin bildiren Ufak bir alıntı yaparak aşağıdaki makaleyi vereceğiz…

 

Bu türdeki nefret oluşumunu şimdi Çin için kullanıyorlar…

 

İşte o nedenle “istihbarat insandır, İnsan İstihbarattır…” başlığı ile görüp görmediğiniz duyup duymadığınız 3. Dünya savaşını çıkaracak olan ABD ve yandaşları

 

Bağlı bulundukları istihbarat alanlarındaki Medyayı kullanarak nasıl propaganda yaptıklarını size gösteriyoruz…

 

Bir yandan da şöyle düşünenlerinizde olabilir “reklamın iyisi kötüsü olmaz” diyenlerinizde olabilir ama satır aralarında verilen anti terörizm konusunda eskisi gibi çalışacaklarını ve bu aşamada nefret duygularını pekiştirerek savaş çıkarma aşamalarını ve Kriptolu yazıları gösteriyoruz. Eskiden Radyo ile bunlar yapılırdı şimdi internet yolu ile daha kolay yapıldığını belirtelim…

 

 

Dünyadaki kitlesel ölümler ve küresel bazda kullanılan Narko-Terör ve güncel olarak ülkemizde ve komşularımızda oluşan dini terör oluşumlarına ve yönlendirilmelerine.

Ve de bu ölçülerde bu terör ve savaş literatürüne bakarsanız olguları daha iyi algılaya bilirsiniz bu çerçevede düşünürseniz geleceğinizde algılama olanağınız olabilir…

Algılama ve sosyal medyadaki analizleri geniş açı ile at gözlüğü takmadan olaylar ve oluşum bazında yapılan senaryolar geleceğinizde anlatır…

Herkes gülünç olsa da bilimsel olarak kâhin olabilir…

Dünyaya ve yaşam biçiminize iki şekilde bakılır Temiz veya kirli olarak…

Temiz bakış açısı toplumu ve yaşadığı ülkeyi düşünerek yaptığı işler ve oluşumlardır…

Kirli olarak bakanlar ise çıkarları doğrultusunda yaşayan ve halkın düşünmeyen kendin dev aynasında gören ancak bir hamam böceği olup iyi düşünen kesim tarafından ezilmeye mahkûm insan kılığımdaki varlıklardır…

Ve de temiz bakış açısı ile görgüsü ve bu ölçülerde aldığı eğitimi bakımından isteyen kişiler bilimsel olarak uyarıcılık görevini de yapabilir…

Uyarmak görsel bir kavram olarak görünse bile her görselin bir anlamı olduğunu ve anlayış ve bakış açınız bakımından görmek değil olayları fark etmek olasılığını kuvvetlendirir…

Kukla devlet ve kuklacılar iş başında…

Birçok haber geldiğini sizlere geçmiş yazılarımızda söylemiştik…

Analizleri analiz ettiğimiz de söylemiştik…

Bu olasılık çerçevesinde Hedef saptırma olguları için kukla devleti kuklacılar yönlendiriyor…

Bu yönlendirmenin amacından biri emperyalizmin para aşkı diyebiliriz…

Bir yandan da eski silahları bu kukla devletin savaşında kullanmak ve deneysel olarak daha iyisini 3. Dünya savaşında yapılandırmak için Doğu ve batı diktatörleri ve ufak dikta yönetim kurdukları ülkemizde olduğu gibi ufacık tefecik içi boş “hıyar” turşu kavanozu…

Yani aklı olmayan içi boş beyni olan doldurma fikirler ile beslenen” ironik benzetme olarak “hamam böceği (eşleri kara böcek olan )  gibi ” oluşturdukları diktatörler bazında kukla iktidar ve muhalefeti değişik yollardan oynatan kuklacılar var…

Ve de doğu ve batı kuklacılar imkanları doğrultusunda her iki tarafta, bu yönde savaş makinelerini deniyorlar…

Evet,

Ne demiştik asıl hedef Çin…

Bu kukla devleti kullanarak dünya siyasi ve silahlar için deneme yanılma yöntemleri deneniyor…

Ekonomisi bozulan devletler istihbarat olanakları çerçevesinde şimdiki çağda birbirlerine komşu olan ülkelerde savaş çığlıkları atıp ekonomik ve sıcak savaş çıkarırlar…

Bu olgularda yani bölgesel savaşlarda kendi silahlı kuvvetlerini çoğu zaman kullanmazlar…

Taşeron tabir edilen terörist guruplar kurulur…

Şöyle ki;

Şimdiki çağda istihbarat ve teknolojilerini kullanarak, küresel bazda başta Narko-Terörist olgularında bunlar daha çok etnik ve kimlik olgusundaki halkları silahlandırıp bulundukları seçtikleri bilinçsiz halk ve kitlelerin bulunduğu o bölgeyi kaos ortamına sokma projeleri yapıp uygulamaya sokarlar…

Ek olarak da bölgeni dini yapılarını irdeleyip azınlıkta veya sesleri duyulmaya mezhep ve dini kurumları  ve bölgede buluna dinleri birbirleri ile çatıştırma projelerinde gündeme sokulur ve bölgesel çapta toplum ve oluşturulan  halk veya halklar iç  içe bu nefret tohumları ile beslenir ve sonunda bölünmeye başlar…

Daha sonra da bölünen halkları idare etmek ve yönlendirmek daha kolaydır…

Sonun başlangıcı olarak bunlar yapıldıktan sonra parçala ve yok et olguları içinde iç projeler yapılır…

Savaş Aşkı ve nefret tohumları atıldığı sürece oluşumlar daha rahat biçimde projeye konur ve yapım aşamasına geçirilir…

Bu bölünme sonrası yukarıda da belirtilen Narko-Terör odaklarına eylemlerde kandırmak daha kolay olur…  Çünkü hem Narko-Terör hem de silahlı olarak yapılandırdıkları Dini-Terörist guruplar ile İstihbarat birimleri yakın bağ kurarlar. Bunu yanında kukla olarak kullandıkları siyasi oluşumu ve siyasette karşı muhalefet denilen olguları tek bir elden yönetme projeleri de bu projelendirme Safaları olarak yapılır… Tabii olarak bu yıllar alacak titizlikle yapılan projeler olmasına dikkat edilir…

Bu olguları meslek olarak yapanlar aşık ve nefreti iç içe yaşan şeytani varlıklardır…

Birde bu şeytani varlıkların  uşakları vardır… Onlarda şeytanı uşakları olarak Bilinirler…

Bunlarda o şeytanlardan aldıkları talimatlar ile bölgesel ve siyasi kuklaları yapar medya gibi olanakları kullanarak ve yönlendirme ve yönetme işlevleri yaparlar……

İşte, Uğraşan bu küresel kuklacılar önce kuklaları yaparlar daha sonra bu kuklaları oynatarak silah ve diğer öldürücü mekanizmaları kullanırlar…

Yukarıda belirtiğimiz ölçülerde hem ekonomilerini düzeltip hem de silah baronlarının maddi olanaklarını güçlendirerek kukla olarak kullandıkları halkları kullanarak daha iyi silahları yapıp sömürge ülkeleri yaratmak ve yayılmacı politikaları doğrultusunda işleri hızlandırmaktır…  

İki Kukla aynı sahnede saraylarda boy gösterdikleri zaman kuklalar nasıl oynatılmıştı?

18 Ağustos 2022 : bizim kuklamız Rezil Terbiyesiz Edepsiz kuklamız, savaşın başlamasından bu yana ilk kez Ukrayna’ya gitti. Kuklamız, o bölgedeki kulan sahnede; Lviv’deki Potoçki Sarayı’nda Ukrayna Devlet Başkanı oda CIA kuklası olan  Volodimir Zelenskiy ile bir araya gelmişti.

Yakınlarda gelen bir haberi yukarıda anlattığımız ölçülerde yine kızanlar olabilir biz  yorumsuz veriyoruz;

Dizi yazımızın Birinci bölüm, Birinci kısımda belirtiğimiz gibi Müsilaj, biçiminde olaylar ve olgulara bakacağız… 

Ne demiştik ve artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok…

Hedef Çin…

Bu aşama ne Ukrayna ne İsrail ne de Rusya…

Kuklalar kullanılarak hedef yanıltıyorlar…

Analitik düşünerek bakınız; bu satır aralarında görülmeyen ama analiz edince görülen ufak tefek  mesajlar verilen örnek makaleyi okur veya dinlerseniz Çin olgusunu ABD ve onun denetimindeki yani CIA denetimindeki makalelerde görebilirsiniz ve de bizde bir söz vardır “Kuyruğu dik tutmak” yani olumsuz şatlarda bile anti propaganda yapıyorlar evet, iste inanın ister inanmayın asıl hedef ÇİN ve bu hedef için dünyayı savaşa sokacak ABD ve onu yandaş ülkeleri bunu yanında kullanılan kuklalarında görmemiz gerek.

İşte o örnek makale yorumsuz veriyoruz…

İyi düşünün dileriz biz haksız çıkarız. Ve savaş olmaz ama yakın çok yakın görünen köy kılavuz ister mi, istemez mi? İşte onan diyoruz   “İstihbarat insandır, İnsan İstihbarattır…”     

Korku bacayı sarsa da son çırpınışlar…

Evet

Savaş yaklaşırken…

Kendi çaplarında düşündükleri…

Kuyruğu dik tut…

Ne olursa olsun anti propagandaya devam eden CIA bağlantılı bir makale …

Aşk ve nefret:

ABD yönetimi ölçüsünde yorumsuz Verdiğimiz ABD propaganda yazıları:

Düşünerek bu aşağıda belirtiğimiz okuna bilecek çapta gelen yazılardan biri…

Bilimsel olarak at gözlüğü takmadan Analitik düşünerek, Analiz etmek bu ölçülerde şimdilik sizin inisiyatifinizde…

İyi okumalar veya dinletiler….

Cumhuriyetçiler bugün Çin ile nasıl başa çıkılacağı konusunda strateji geliştirdiklerinde, birçoğu Başkan Ronald Reagan'ın Sovyetler Birliği'ne yönelik çatışmacı yaklaşımını taklit edilecek bir model olarak gösteriyor. Başkan Donald Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan H. R. Mc Master şunları söyledi: "Reagan'ın Sovyetler Birliği ile küresel rekabette zafer kazanmak için net bir stratejisi vardı. Reagan'ın bir süper güç düşmanına yoğun ekonomik ve askeri baskı uygulayan yaklaşımı, Amerikan stratejik düşüncesinin temeli haline geldi. Sovyet iktidarının sona ermesini hızlandırdı ve on yıllarca süren Soğuk Savaş'ın barışçıl bir şekilde sona ermesini sağladı." Muhafazakar dış politika uzmanlarından oluşan bir üçlü (Randy Schriver, Dan Blumenthal ve Josh Young), bir sonraki başkanın, Reagan dönemi ulusal güvenlik belgelerine "nüfuz eden" "Sovyetler Birliği'ne karşı Soğuk Savaş'ı kazanma niyeti"ne atıfta bulunarak, "Çin politikasını ele geçirirken eski Başkan Ronald Reagan örneğinden yararlanması gerektiğini" savundu. Ve …, Trump'ın eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Matt Pottinger ve eski Cumhuriyetçi temsilci Mike Gallagher, Reagan'dan alıntı yaparak "ABD'nin Çin ile rekabeti yönetmemesi gerektiğini; Onu kazanmalı."

Reagan'ın hayatını ve mirasını araştırmak için on yıl harcamadan önce bu reçetelere daha sempati duyardım - 40. başkanı çevreleyen efsanelerle keskin bir şekilde çelişen tarihi bir kaydı ortaya çıkarmak. Bu tür efsanelerin en büyüklerinden biri, Reagan'ın "kötü imparatorluğu" yıkmak için bir planı olduğu ve ABD'nin Soğuk Savaş'ta zafer kazanmasına yol açan şeyin onun baskısı olduğudur. Gerçekte, Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin çöküşü, öncelikle Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un eseriydi - radikal reformist politikalarının iki sonucu (ilki niyetli, ikincisi kasıtsız). Reagan, Gorbaçov'un farklı bir komünist lider olduğunu, birlikte iş yapabileceği ve böylece 40 yıllık bir çatışmayı barışçıl bir şekilde sona erdirmek için müzakere edebileceği biri olduğunu anladığı için muazzam bir övgüyü hak ediyor. Ancak Reagan, Gorbaçov'un reformlarını gerçekleştirmedi, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü çok daha az zorladı. Aksini hayal etmek, ABD'nin Çin'e yönelik politikasının bugün başarabileceği şeyler için tehlikeli ve gerçekçi olmayan beklentiler yaratmaktır.

Elbette, Reagan'ın Sovyetler Birliği'ni yıktığı ve Soğuk Savaş'ı kazandığı tezinde yüzeysel bir cazibe var, çünkü Reagan bazen tam da bunu yapmaktan bahsetti. Reagan'ın ilk ulusal güvenlik danışmanı Richard Allen, 1977'de 1980 başkanlık kampanyasına hazırlanırken eski vali ile yaptığı bir konuşmayı bana anlattı. "Size Soğuk Savaş teorimi anlatmamın bir sakıncası var mı?" Reagan dedi. "Benim teorim, biz kazanırız, onlar kaybeder. Bunun hakkında ne düşünüyorsun?"

Reagan göreve gelir gelmez savunma harcamalarını artırdı (ABD tarihindeki en büyük barış zamanı askeri yığınağını üstlendi) ve nükleer füzelere karşı bir "uzay kalkanı" oluşturmak için Stratejik Savunma Girişimi'ni başlattı. Ayrıca Afganistan, Angola ve Nikaragua'daki anti-komünist isyancılara silah sağladı ve Polonya'daki Dayanışma hareketine gizli, ölümcül olmayan yardım sağladı. Reagan sık sık Sovyetler Birliği hakkında sert konuştu ve korkunç insan hakları ihlallerini açıkça dile getirdi. 1982'de, "özgürlük ve demokrasi yürüyüşü"nün "Marksizm-Leninizm'i tarihin kül yığını üzerinde bırakacağı" kehanetinde bulundu. 1983'te yaptığı bir konuşmada, Sovyetler Birliği'ni "modern dünyadaki kötülüğün odağı" olarak nitelendirdi.

 

Reagan'ın Sovyetler Birliği'ni yenmek için bir stratejisi olduğunu gösteren en ikna edici kanıt - bugün Çin'e karşı sert bir yaklaşımın savunucuları tarafından alıntılandı - Reagan'ın ulusal güvenlik danışmanı William Clark tarafından 1982 ve 1983'te yayınlanan, artık gizliliği kaldırılmış bir çift ulusal güvenlik kararı direktifidir. NSDD 32, ABD'yi "SSCB'yi ekonomik eksikliklerinin yükünü taşımaya zorlayarak ve Sovyetler Birliği ve müttefik ülkeler içinde uzun vadeli liberalleşme ve milliyetçi eğilimleri teşvik ederek" "Sovyet maceracılığını caydırmaya" çağırdı. NSDD 75, "elimizdeki dar sınırlar içinde, Sovyetler Birliği'nde ayrıcalıklı yönetici seçkinlerin gücünün kademeli olarak azaltıldığı daha çoğulcu bir siyasi ve ekonomik sisteme doğru değişim sürecini teşvik etme" ihtiyacını daha da detaylandırdı.

 

NSDD'ler 32 ve 75'te ilan edilen politikalar ile sadece birkaç yıl sonra takip eden ve Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle sonuçlanan çığır açan olaylar arasında doğrudan bir bağlantı kurmak kolaydır. Nitekim, Clark'ın hayranlık uyandıran biyografi yazarları Paul Kengor ve Patricia Clark Doerner, politikaları "Soğuk Savaş'ı kazanan direktifler" olarak adlandırdılar.

 

Ancak gerçek, bu basit hikaye çizgisinden çok daha karmaşıktır. Reagan'ın dışişleri bakanı George Shultz, "Geri dönüp 'Biliyorsunuz, harika bir stratejimiz vardı ve tüm bunları çözdük' demek cazip geliyor ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum" dedi. "Doğru olan, genel bir 'güç yoluyla barış' tutumu olduğuydu."

 

Gerçekten de, yalnızca Reagan'ın ilk döneminde Sovyetler Birliği'ne karşı sert yaklaşımına odaklanan hesaplar, resmin büyük bir bölümünü kaçırıyor. Reagan'ın Sovyetler Birliği'ne yaklaşımı ne tutarlı bir şekilde sert ne de tutarlı bir şekilde uzlaştırıcıydı. Bunun yerine, dış politikası, kendi çatışan içgüdülerine ve Clark, Savunma Bakanı Caspar Weinberger ve CIA Direktörü William Casey gibi sertlik yanlısı yardımcılarından ve Shultz ve ulusal güvenlik danışmanları Robert Mc Farlane, Frank Carlucci gibi daha pragmatik danışmanlardan aldığı çatışan tavsiyelere dayanan şahin ve güvercin yaklaşımların genellikle şaşırtıcı bir kombinasyonuydu. ve Colin Powell.

 

Sovyetlerle uğraşırken, Reagan sürekli olarak iki karşıt görüntü arasında kaldı. Bir yanda Demir Perde'nin ardında insani acılar vardı: 28 Mayıs 1981'de, yakın zamanda serbest bırakılan bir siyasi mahkum olan Yosef Mendelevich ve hapsedilen Sovyet muhalifi Natan Sharansky'nin karısı Avital Sharansky ile duygusal bir Oval Ofis toplantısından sonra, Reagan günlüğüne şunları yazdı: "D... o insanlık dışı canavarlar. Sharansky'nin 100 kiloya kadar düştüğü ve çok hasta olduğu söyleniyor. Serbest bırakılması için elimden gelen her şeyi yapacağıma söz verdim ve yapacağım." Öte yandan, ABD - Sovyet çatışmasının kontrolden çıkması durumunda nükleer yıkım hayaleti vardı. Bu tehlike, 1 Mart 1982'de Ivy League kod adlı bir nükleer savaş oyunu tarafından Reagan'a getirildi. Reagan Beyaz Saray Durum Odası'ndan izlerken, Sovyet nükleer saldırılarının etkisini simüle etmek için Amerika Birleşik Devletleri'nin tüm haritası kırmızıya döndü. Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanı Tom Reed, "Şaşkına dönmüş bir inançsızlıkla baktı" dedi. "Başkan Reagan, bir saatten kısa bir süre içinde Amerika Birleşik Devletleri'nin ortadan kaybolduğunu gördü. . . . Ayıltıcı bir deneyimdi." Reagan'ın Sovyetler Birliği'ne yönelik politikası, hayranlarının çoğunun kabul edeceğinden çok daha az tutarlıydı. Sovyet muhalifleriyle yaptığı görüşmeler onu çatışmaya itse de, nükleer bir savaşın ne anlama geleceği konusundaki bilgisi onu işbirliğine yöneltti.

 

Reagan, Gorbaçov'un reformlarını gerçekleştirmedi, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü çok daha az zorladı.

Pek çok Reagan hayranı, NSDD 32 ve 75'in Sovyetler Birliği'ne karşı bir ekonomik savaş ilanı anlamına geldiğini öne sürerken, Reagan defalarca Moskova üzerindeki ekonomik baskıyı azaltmak için harekete geçti. 1981'in başlarında, Başkan Jimmy Carter'ın Sovyetlerin Afganistan'ı işgaline yanıt olarak bir önceki yıl uyguladığı tahıl ambargosunu kaldırdı. Sovyet destekli bir rejim Aralık 1981'de Polonya'da sıkıyönetim ilan ettiğinde, Reagan, Avrupalı müttefiklerin muhalefetine yanıt olarak bir sonraki Kasım ayında kaldırmadan önce Batı Avrupa'ya giden bir Sibirya gaz boru hattının inşasına sert yaptırımlar uyguladı. Şahinler, başkanın karşılığında herhangi bir taviz almadan Amerika Birleşik Devletleri'nin en güçlü ekonomik araçlarından birinden vazgeçmeye istekli olması karşısında hüsrana uğradı. Mayıs 1982'de The New York Times'ta yazan Commentary'nin editörü Norman Podhoretz, bu hayal kırıklıklarını "Reagan'ın Dış Politikası Üzerine Yeni Muhafazakar Acı" başlığı altında yayınladı. Podhoretz, Reagan'ın Polonya'da sıkıyönetim ilan edilmesine verdiği tepkinin, Carter'ın 1979'da Afganistan'ın işgaline verdiği tepkiden bile daha zayıf olduğundan şikayet etti: "Carter'ın bir tahıl ambargosu ve Moskova Olimpiyatları'nı boykot ettiğini yeterince kolay hatırlıyoruz, ancak Reagan yaptırımlarının ne olduğunu hatırlamakta bile zorlanıyor."

 

Muhafazakarlar, Reagan'ın o sırada gizlice Kremlin'e ulaştığını bilselerdi daha da dehşete düşerlerdi. Nisan 1981'de Reagan, Sovyet lideri Leonid Brejnev'e "kalıcı barışı bulma konusundaki ortak yükümlülüğümüzü yerine getirmemize yardımcı olacak anlamlı ve yapıcı diyalog" arzusunu dile getiren duygusal bir el yazısı not gönderdi ve Mart 1983'te, Sovyetler Birliği'ni "kötü bir imparatorluk" olarak adlandırdıktan iki gün sonra, başkan Shultz'a Sovyet büyükelçisi ile diyalog hatlarını sürdürmesini özel olarak söyledi. Anatoly Dobrynin. Gerçekten de Reagan, başkanlığının başlangıcından itibaren bir Sovyet lideriyle görüşmeyi umuyordu ve ilk döneminde Sovyet liderlerinin "benim için ölmeye devam ettiğini" söyledi.

 

Pek çok hayran şimdi Reagan'a baskı ve uzlaşmayı birleştiren hesaplanmış bir strateji için kredi veriyor, ancak bu yaklaşım ilk döneminde çok az meyve verdi, bunun yerine Sovyet liderlerini şaşırttı: "Aklında bu tür uyumsuzluklar mükemmel bir uyum içinde bir arada var olabilirdi, ancak Moskova o sırada bu tür davranışları kasıtlı bir ikiyüzlülük ve düşmanlık işareti olarak görüyordu" diye yazdı Dobrynin 1995 anılarında.

 

1983'te, bir Kore sivil uçağının Sovyetler'de düşürülmesi, bir ABD füzesinin fırlatıldığına dair sahte bir Sovyet uyarısı ve bazı Sovyet yetkililerinin önleyici bir ABD saldırısı için bir örtü olarak gördükleri bir NATO savaş oyunu (kod adı Able Archer) dahil olmak üzere bir dizi artan kriz, nükleer savaş korkularını 1962 Küba füze krizinden bu yana en yüksek seviyelerine çıkardı. Armageddon riskinin çok gerçek olduğunu fark eden Reagan, şahinliğini bilinçli olarak geri çevirdi. Ocak 1984'te, tipik Sovyet vatandaşları "Ivan ve Anya" nın tipik Amerikalılar "Jim ve Sally" ile ne kadar ortak noktaları olduğundan bahsettiği ve "barışı güçlendirmek" ve "silah seviyesini azaltmak" için Kremlin ile birlikte çalışacağına söz verdiği uzlaştırıcı bir konuşma yaptı.

 

Sorun, Reagan'ın o sırada barış için bir ortağı olmamasıydı: ilk döneminde, Sovyetler Birliği art arda yaşlı sertlik yanlıları Leonid Brejnev, Yuri Andropov ve Konstantin Çernenko tarafından yönetildi. Ancak Çernenko Mart 1985'te öldüğünde, Reagan nihayet Gorbaçov'da birlikte çalışabileceği bir Sovyet lideri, totaliter bir sistemin tepesine sadece onu sökmek için yükselen gerçek bir "siyah kuğu" buldu.

 

Reagan'ın "şeytani imparatorluğu" yıktığını iddia edenler, genellikle Gorbaçov'un yükselişine dönüm noktası olarak odaklanırlar ve ABD başkanına ve onun savunma birikimine Sovyet Komünist Partisi'nin genel sekreteri olarak bir reformcunun seçilmesini verirler. Bu teoriyle ilgili sorun, 1985'in başlarında hiç kimsenin, hatta Gorbaçov'un kendisinin bile, onun ne kadar radikal bir reformcu olacağını bilmemesidir. Politbüro'daki meslektaşları bilselerdi, muhtemelen onu seçmezlerdi. Sovyet imparatorluğunun ya da kendi güç ve ayrıcalıklarının sona ermesini istemiyorlardı.

 

Gorbaçov, Reagan savunma birikimi ile daha etkin bir şekilde rekabet edebilmek için Sovyet sisteminde reform yapmak istemedi. Aslında, tam tersiydi. Nükleer savaşın tehlikeleri konusunda gerçekten endişeliydi ve Sovyetler Birliği'nin askeri-sanayi kompleksine ne kadar para harcadığı konusunda dehşete düştü: GSYİH'nın tahmini yüzde 20'si ve devlet bütçesinin yüzde 40'ı.

 

Bu, Sovyetler Birliği'nin iflasını tehdit eden Reagan'ın neden olduğu bir krizin yansıması değil, Gorbaçov'un kendi insancıl içgüdülerinin bir ürünüydü. Tarihçi Chris Miller'ın iddia ettiği gibi, "Gorbaçov 1985'te genel sekreter olduğunda, Sovyet ekonomisi savurgan ve kötü yönetiliyordu, ancak krizde değildi." Stalinist terör, kıtlık ve sanayileşmenin yanı sıra 2. Dünya Savaşı ve de-Stalinizasyondan kurtulan Sovyet rejimi, Çin, Küba, Kuzey Kore ve Vietnam gibi diğer yoksul komünist rejimlerin yaptığı gibi 1980'lerin ortalarındaki durgunluktan da kurtulabilirdi.

 

Sovyetlerin çöküşüyle ilgili kaçınılmaz hiçbir şey yoktu ve bu, Reagan'ın orduya daha fazla harcama yapma ve yurtdışındaki Sovyet yayılmacılığını engelleme çabalarının ürünü değildi. Bu, Gorbaçov'un 1991'de nihayet onu devirmeye çalışan daha muhafazakar yoldaşların itirazları üzerine uyguladığı glasnost ve perestroyka gibi giderek daha radikal reformların beklenmedik ve istenmeyen sonucuydu. Sovyetler Birliği ekonomik olarak iflas ettiği için değil, Gorbaçov'un ahlaki olarak iflas ettiğini kabul ettiği ve onu zorla bir arada tutmayı reddettiği için dağıldı. Politbüro'nun başka bir üyesi 1985'te iktidarı ele geçirmiş olsaydı, Sovyetler Birliği hala var olabilir ve Berlin Duvarı hala ayakta kalabilirdi, tıpkı askerden arındırılmış bölgenin hala Kuzey Kore'yi Güney Kore'den ayırması gibi. Gorbaçov'un reformlarını teşvik etmemiş olsa da, Reagan, çoğu muhafazakarın, cumhurbaşkanının kurnaz bir komünist tarafından aldatıldığı konusunda uyardığı bir zamanda Sovyet lideriyle birlikte çalıştığı için övgüyü hak ediyor.

 

Reagan ve Gorbaçov her şeyde neredeyse hiç aynı fikirde değillerdi. Sovyetler Birliği'ndeki insan hakları ve Reagan'ın sevgili Stratejik Savunma Girişimi konusunda çatıştılar. Ancak geçici aksiliklere rağmen, iki lider 1987'de Washington'da tüm bir nükleer silah sınıfını ortadan kaldırmak için ilk silah kontrol anlaşmasını, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması'nı imzaladı ve 1988'de Reaganlar Moskova'ya gitti. Ziyaret sırasında, iki lider Kızıl Meydan'da dolaşırken, ABC News'ten Sam Donaldson, Reagan'a "Hala kötü bir imparatorlukta olduğunuzu düşünüyor musunuz Sayın Başkan?" diye sordu. "Hayır," diye yanıtladı Reagan. "Başka bir zamandan ve başka bir çağdan bahsediyordum."

 

Reagan'ın ilk döneminde Sovyetler Birliği üzerindeki baskının Sovyetleri müzakere etmeye daha istekli hale getirdiğine dair çok az kanıt var, ancak ikinci döneminde Gorbaçov ile işbirliğine yönelmesinin yeni Sovyet liderinin ülkesini dönüştürmesine ve Soğuk Savaş'ı sona erdirmesine izin verdiğine dair çok sayıda kanıt var. Yine de birçok muhafazakar, Reagan'ın ikinci dönemdeki başarısını ilk dönemdeki başarısızlıklarıyla birleştiriyor ve bugün komünist Çin ile ilişkilere yanlış politika dersleri uyguluyor.

 

Sonuçları ne olursa olsun Pekin ile çatışmayı hızlandırmak, dünyayı 1983'te felaketin eşiğine getiren savaş korkularının tekrarlanması riskini taşıyor ve böyle bir stratejinin bugün başarı şansı daha da az. İflasın eşiğinde olmasa bile, Sovyetler Birliği'nin ekonomisi 1980'lerde komünist merkezi planlama ve dünya petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde zayıftı. Öte yandan Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmak için serbest piyasa ekonomisini ve siyasi baskıyı başarıyla birleştirdi. Gazeteci Fareed Zakaria'nın belirttiği gibi, Sovyet ekonomisi zirvede küresel GSYİH'nın kabaca yüzde 7,5'ini oluşturuyordu; Çin bugün küresel GSYİH'nın yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin'i "yenecek" hiçbir makul şekilde uygulayabileceği hiçbir politika yoktur – "Çin'i yenmek"in ne anlama geldiğini bilmek bile zordur. Bununla birlikte, hem Amerika Birleşik Devletleri'nin hem de Çin'in acımasızca sert politikalarının nükleer savaş riskini artırabileceğini hayal etmek kolaydır.

 

Amerika Birleşik Devletleri, Çin saldırganlığını kontrol altına almaya ve caydırmaya devam etmeli, hassas teknolojinin ihracatını sınırlamalı ve Çin'deki insan haklarını desteklemeli, aynı zamanda savaş riskini azaltmak için Çinli liderlerle diyalog kurmaya devam etmelidir. Bu, Soğuk Savaş sırasında her iki partinin ABD başkanlarının Sovyetler Birliği'ne karşı benimsediği ihtiyatlı yaklaşımdı. Ancak Washington, Çin'i dönüştürebileceğini hayal etmemelidir. Bunu sadece Çin halkı yapabilir. Bugün Çin ile yaşanan çatışma ancak Çin lideri Xi Jinping'in yerine Gorbaçov kalıbında gerçek bir reformcunun geçmesiyle sona erebilir. Bu uzun vadeli senaryo gerçekleşmedikçe, Reagan'ın Sovyetler Birliği'ne yönelik politikasının tek taraflı bir karikatürünü takip etmek, dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirecek gibi görünüyor.

Kısım Sonu…

Devam edecek:

Gelecek seri yazı dizimizdeki İrdeleyeceğimiz Konu başlıkları:

Dış Medya ve dış istihbarat düzeninde gönderilen Anti propaganda yazıları…

Bu yazılar yorumsuz halde vermek aşaması ne tür olumlu veya olumsuz toplumların davranışlarını gösteriyor…

Psikolojik anlamda Algılama yöntemleri…

Anlamı ve anlamları ne ve niçin yapılıyor?

Yakın zamanda jeopolitik ortamda ülkemiz ve yakın uzak ortamlarda…

Üçüncü dünya savaşı için yapılanma olgusunda bu olguyu tetikleyen Ukrayna - Rusya ve Filistin – İsrail çatışmaları.

Asıl amaç Çin ve Çin ekonomisini emperyaliz yollardan yok etmek…

Ülkemizin ve çevremizde oluşacak gelen nükleer tehdit…

Bu çerçevede bunu için haberleri öncelikli yeri ve anlamları nedir?…

 

Saygılar…

Rogg & Nok uluslararası İstihbarat Analiz Merkezi

Hazırlayan: Bağımsız Özgür Medya

Web sitesi için düzenleme: Yapay Zekâ

 


Rogg & Nok Sanal Hafıza Bölümü Haber Servisi:
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazıların fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
Foto GaleriTÜMÜ
Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Rogg&Nok Haber- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Rogg&Nok Haber Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin [email protected] Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir.