KEMALİST DEVRİMCİ OLMAK SÖZLE DEĞİL EYLEMLERLE MÜMKÜNDÜR.!
Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Kemalist Devrimci olmak sözle değil eylemle mümkündür tıpkı eşsiz önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi.
Beyin insana türlü türlü oyunlar oynayabilen bir organ.
Bu oyunlardan biri de insan zekâsı bazen, bir olayı yaşadığı sırada “ben bunu daha önceden yaşamıştım” hissine kapılır.
İşte son zamanlarda Türkiye’de insanı fazlasıyla bu hisse sürükleyebilecek türden şeyler yaşanıyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde.
Ama ne yazık ki yaşadığımız bir, yani bir beyin oyunu değil bu, gerçeklik. “Tam Bağımsız Türkiye” isterken tam aksi yaşanıyor her alanda emperyalizme ve Kapitalizme bağlılık gün geçtikçe artıyor.?
Cephe savaşlarında “tam bağımsız Türkiye” mücadelesi veren eşsiz önderimiz Gazi Mustafa Kemal’in yolunu izleyen Denizleri, Hüseyinleri, Mahirleri, İbrahimleri ve daha nice devrimciyi yürekler gözlerini kırpmadan darağaçlarında sallandıran, kurşuna dizen, işkencelerden geçirip katledenlerdir gerçek Kemalist yurtsever devrimcilerdi " bugün günümüz şartlarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin emperyalizme teslim etmiş hainler biz yerliyiz milliyiz diyorlar.
Bilindiği gibi tam bağımsız Türkiye” sloganı esas olarak “uzun yılları kapsayan bir örgütsüzlük ve suskunluktan sonra, Türkiye’de KEMALİST hareketin aydınlarının oluşturduğu 60'li ve 70 yılların gençliği, öncü devrimcilerdir.
60’lı yıllarda atılmaya başlanmış ve 12 Eylül 1980’e kadar devam edecek olan bir tarihsel döneme damgasını basmıştı.
Türkiye’nin Amerikan emperyalizminin sömürgesi olduğunu varsayıyor ve buradan hareketle, işbirlikçi sermaye ve sözde yöneticilerin içinde yer aldığı feodal zorbalar dışındaki tüm kesimlerin ittifakıyla “tam bağımsız ve gerçekten demokratik” ama son tahlilde kapitalist üretim ilişkilerini geliştirecek bir devletin kurulmasını hedefliyordu.
Sonradan çeşitlenerek farklı adlar alacak ama özünde aynı savlara dayanacak olan söz konusu tezlerin bu topraklardaki baş mimarı Mihri Belli, 1967 tarihli “Devrimci Şiar Meselesi” adlı yazısında şunları söylüyordu:
“… emekçi halkın çoğunluğunun henüz, kendi devrimi olan "tam bağımsız " Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaratmak aynı zamanda, milli bağımsızlık gibi toprak reformu gibi demokratik devrimin kapsamına giren dönüşümlerden yana bir ülkede olmasıdır; emperyalizm-işbirlikçi sermaye ve Kapitalizme işbirlikçi yöneticilerin hükmettiği ülkemizde; toprağını yabancı üslerini barındıran, ekonomisini ve tam bağımsızlığın, savunması, mümkün değildir diyordu.
Amerikan vesayeti altında bulunan bir ülkede, temel devrimci şiar ancak: emperyalizm-işbirlikçi sermaye ve yönetim kadroların tam bağımsız Türkiye için hareket ermesiyle mümkündür.
Bu da demokratik bir devrimin olur; O Devrim ki Cephe savaşlarında tam bağımsızlık mücadelesi veren Mustafa Kemal’in Kemalist Devrimlerle Kurduğu Türkiye CUMHURİYETİ Devleti’nin kendisidir.
A Berham ŞAHBUDAK