Dünyada dikkatler o zaman diliminde barış görüşmelerini başladığı günde yoğun bir diplomasi trafiğine ev sahipliği yapan Türkiye'ye çevrilmişti. Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya gelmişti. Bu görüşme sonrasında Ukrayna-Rusya arasında 3,5 yıl aradan sonra ilk doğrudan müzakerelerin İstanbul'da yapılması bekleniyordu. NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı da Antalya'da gerçekleşiyordu.
Görüşmeler başlamadan tansiyon tırmanmıştı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Ankara Esenboğa Havalimanı'na iner inmez yaptığı açıklamalar bugün Ukrayna ile Rusya arasında uzun bir aradan sonra ilk kez yapılması beklenen müzakereler öncesinde tansiyonu tırmandığı görüldü.
Erdoğan ile görüşmesi sonrasında Rusya ile yapılması öngörülen doğrudan görüşmeler konusunda atacakları adımları kararlaştıracaklarını açıklayan Zelenskiy, Ukrayna'nın Rusya ile müzakereler için Türkiye'ye üst düzey bir heyetle geldiğine dikkat çekmişti. Zelenskiy, bu sayede adil bir barışın tesis edilmesini sağlayacak kararların alınmasını hedeflediklerini kaydetti.
Buna karşın Rusya'yı İstanbul'a önemli kararlar alabilecek gerçek bir müzakere heyeti göndermemekle suçlayan Zelenskiy, bu heyetin "yetkileri belirsiz kukla bir heyet izlenimi yarattığını" belirtmişti.
Erdoğan ve Zelenskiy, askeri tören sırasında el sıkıştı. Ukrayna Devlet Başkanı yaptığı açıklamada, "Rus heyetinin seviyesi ve yetkilerinin ne olduğunu, kendilerinin herhangi bir karar alıp alamayacaklarını anlamamız gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla daha çok kuklalara benziyorlar," demişti.
Rusya'nın Zelenskiy'e yanıtı gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İstanbul'daki müzakerelere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in şahsen katılmasını isteyen Zelenskiy için "Zavallı kişilik" ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova da Rus heyetini "kukla" olarak nitelendiren Zelenskiy hakkında, "Kim 'kukla' kelimesini kullanır? Bir palyaço? Başıboş biri? Hiç eğitim almamış biri," sözlerini kaydetti.
Bu arada sözcü Zakharova, Rusya-Ukrayna görüşmelerinin Türkiye'nin talebi üzerine günün ikinci yarısına kaydırıldığını duyurdu. TASS haber ajansına açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, dün akşam Rusya'yı İstanbul'da temsil edecek müzakere heyeti ile bir araya gelerek yürütülecek müzakerelerle ilgili olarak talimatlar verdiğini duyurdu. Peskov, Putin'in müzakere heyeti ile gerçekleştirdiği toplantıya, yakın danışmanları ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Savunma Bakanı Andrey Belousov'un da katıldığını açıkladı. Rusya'nın baş müzakerecisi Vladimir Medinskiy, hedeflerini "uzun vadeli bir barış" olarak açıkladı. Rus heyetinin başkanı Medinskiy, Ukrayna ile 3,5 yıl aradan sonra yeniden İstanbul'da yapacakları doğrudan görüşmeler öncesinde şunları kaydetti: "Putin tarafından önerilen doğrudan görüşmelerin amacı, ihtilafın kökeninde yatan nedenleri ortadan kaldırarak uzun vadeli ve kalıcı bir barış tesis etmektir" demişti.
Türkiye: Yeni bir sayfa açılmasını umuyoruz. Bu arada Erdoğan-Zelenskiy görüşmesi öncesinde Dışişleri Sekreteri Hakan Fidan, NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarını ağırladığı Antalya'dan bir açıklama yapmıştı.
"Üç yıl süren büyük acıların ardından nihayet bir fırsat penceresi var" diyen Fidan, Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul'da yürütülecek müzakerelerin "yeni bir sayfa açılmasını sağlamasını umduğunu" söylemişti.
Sarayın İletişim Sektörleri olan Fahrettin Altun da bir açıklama yaptı. Sekreter Altun, "Ziyaret kapsamında yapılacak ikili ve heyetler arası görüşmelerde (Sayın Cumhurbaşkanımız), ülkemizin vakit kaybedilmeksizin ateşkesin ve barış müzakerelerinin başlamasına yönelik yaklaşımını vurgulayacaktır" dedi.
Bu arada Antalya'daki NATO toplantısına katılan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna ve Rusya arasındaki barışı tesis etme çabalarında ilerleme kaydedilmesi konusunda "sabırsız" olduklarını söyledi. "Savaşın kalıcı bir şekilde sona ermesi için neredeyse her türlü mekanizmayı değerlendirmeye hazır olduklarını" kaydeden Rubio, "Şu anda çok zor bir noktada olduğumuz çok açık ve bu savaşın müzakere yoluyla sona ermesini ve gelecekte olası bir savaşın önlenmesini sağlayacak adımları bulabileceğimizi umuyoruz" diye konuştu. Rubio ayrıca her iki tarafa savaşın sona erdirilmesi için baskısını artıran ABD Başkanı Donald Trump'ın "adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa götürecek neredeyse her türlü mekanizmaya açık olduğunu" da sözlerini ekledi.
Verilen Haberin özeti şu; Zelenskiy, Ukrayna'nın Rusya ile doğrudan görüşmelerde bulunacağını ve Türkiye'ye üst düzey bir heyetle geldiklerini belirtti. Rusya'yı gerçek bir müzakere heyeti göndermemekle suçladı. Rusya ise hem Lavrov hem de Zakharova aracılığıyla Zelenskiy'e sert yanıt verdi. Görüşmeler Türkiye'nin talebi üzerine günün ikinci yarısına kaydırıldı. Putin, müzakere heyeti ile bir araya gelerek talimatlar verdi ve hedeflerini uzun vadeli barış olarak belirledi. Türkiye, müzakerelerin yeni bir sayfa açmasını umuyor ve bu süreçte aktif rol alıyor. ABD ise savaşın kalıcı olarak sona ermesi için çeşitli mekanizmaları değerlendirmeye hazır olduğunu belirtti.
Bir gün sonra;
İstanbul'da Rusya-Ukrayna Barış ve Ateşkes Görüşmelerinin Yeniden Başlaması
Rusya, Ukrayna ve Türkiye'nin Üçlü Toplantısı
Görüşmelerin Başlaması;
Rusya'nın düşük düzeyli bir heyet göndermesinin neden olduğu gerginlik üzerine dün yapılamayan Ukrayna görüşmeleri bugün İstanbul'da başladı. Rusya, Ukrayna ve Türkiye'den heyetler, Dışişleri sekreteri Hakan Fidan'ın başkanlığındaki üçlü toplantı için İstanbul'daki Dolmabahçe sarayı şimdini kıralı olduğun zanneden zattın Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi.
Toplantının Açılış Konuşması;
Rusya ve Ukrayna arasındaki barış ve ateşkes görüşmeleri kapsamındaki toplantının açılışında konuşan Fidan, "Bu toplantı Mart 2022'den bu yana taraflar arasında gerçekleşen ilk düzey doğrudan temas niteliğini taşımaktadır. Barış yolunda ilerlemek için bu fırsatı değerlendirmek zorundayız" dedi.
Derhal Ateşkes Çağrısı;
"Savaş can almaya devam ederken ateşkesin bir an evvel hayata geçirilmesi kritik önem taşımaktadır. Ateşkesin müzakerelerle eş zamanlı olarak sağlanması yönünde de önümüzde bir fırsat bulunmaktadır" ifadelerini kullanan Fidan, "Bu görüşmelerin bir liderler toplantısının temelini oluşturması da oldukça önemli. Yapıcı bir anlayışla müzakere ederek barışa ulaşmanın mümkün olduğuna yürekten inanıyoruz" diye ekledi.
Rus Heyeti;
Rusya'dan İstanbul'a gelen heyette bakan seviyesinde temsilci bulunmuyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in müşaviri Vladimir Medinskiy'in liderlik ettiği heyette; Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Galuzin, Savunma Bakan Yardımcısı Alexander Fomin ve Genelkurmay Askeri İstihbarat Servisi'nin (GRU) Başkanı Igor Kostyukov yer alıyor. Medinskiy, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden kısa süre sonra, Mart 2022'de yine İstanbul'da yapılan görüşmelere de başkanlık etmişti.
Türk Heyeti;
Türkiye'den toplantıya katılan isimler arasında ABD’nin CIA piyonu olan İbrahim Kalın da yer alıyordu.
Ukrayna Heyeti;
Ukrayna heyetinin başında ise Savunma Bakanı Rüstem Umerov bulunuyor.
Önceki Gün Yapılamayan Toplantı;
Önceki Günde İstanbul'da Rusya ve Ukrayna heyetlerinin bir araya gelmesi öngörülmüş ancak bu toplantı gerçekleşmemişti.
ABD-Türkiye-Ukrayna üçlü toplantısı
Rusya-Ukrayna-Türkiye arasındaki üçlü görüşmeden önce de Ukrayna, Türkiye ve ABD heyetleri bir araya gelmişti.
Bu toplantı da Dolmabahçe sarayı şimdini kıralı olduğun zanneden zattın Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirildi ve yaklaşık bir saat sürmüştü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, bu görüşmede Rusya-Ukrayna savaşına "barışçıl bir son verilmesine" yönelik çabaların öneminin ele alındığını açıkladı. ABD'li sözcü, toplantıda Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ölümlerin durması yönündeki ABD pozisyonunu yinelediğini söyledi.
İstanbul'daki ABD heyetinde Rubio'nun yanı sıra ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ve Başkan Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg yer alıyordu. Rubio İstanbul'a o gün sabah saatlerinde, NATO dışişleri bakanları toplantısı için bulunduğu Antalya'dan gelmişti.
"Ogün Ukrayna şartsız bir ateşkese hazırdı"
İstanbul'daki Ukrayna heyetinde bulunan Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Telegram kanalından yaptığı açıklamada İstanbul'da yürütülen görüşmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"Ukrayna barış ve uzun dönemli, şartsız bir ateşkes için hazır" ifadelerini kullanan Yermak, İstanbul'da bulunan Ukrayna delegasyonunun öncelikli amacının "şartsız bir ateşkesin" sağlanması olduğunu vurgulamıştı.
Avrupa heyeti ve Kellogg ile ön görüşme de yapmıştı…
İstanbul'daki Ukraynalı yetkililer, gün içinde yapılması beklenen Rusya görüşmesi öncesinde o gün Avrupalı ulusal güvenlik danışmanları ile de bir toplantı gerçekleştirdi. Kiev delegasyonunun AFP'ye verdiği bilgiye göre, Ukrayna Savunma Bakanı Umerov ve Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha Fransa, Almanya ve İngiltere'den ulusal güvenlik danışmanları ve Trump'ın Özel Temsilcisi Kellogg ile düzenlenen ayrı bir toplantıda bir araya gelmişti.
Reklam yapan Trump Körfez turunu bitirdi, ABD'ye dönüyordu…
Daha önce İstanbul'daki görüşmelere katılabileceğini söyleyen ABD Başkanı Donald Trump ise Ortadoğu turunu tamamladıktan sonra ülkesine dönme kararı aldı. Körfez turunun son durağı olan Abu Dabi'de konuşan Trump, "Şimdi eve dönme zamanı, kızımın bir çocuğu oldu ve gidip onu göreceğim. Rusya ve Ukrayna arasında ne olacağını göreceğiz" dedi. Trump'ın kızı Tiffany dün Alexander adında bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini açıklamıştı. Alexander Donald Trump'ın 11'inci torunu oldu.
Trump Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret etti. İsrail'e uğramayan Trump, son anda programına İstanbul'u ekleyebileceğini söylemişti.
Rusya lideri Vladimir Putin'den Perşembe günü İstanbul'a gelmesini isteyen Trump, aynı çağrıyı bugün için de yinelemişti. ABD Başkanı, Putin ile görüşmek için İstanbul'a seyahat edebileceğini söylemişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'un Türkiye'deki Toplantı Hakkındaki Açıklamaları
Türkiye'de toplantılar devam ederken Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bugünkü basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump'ın Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile "ayarlar ayarlamaz görüşeceğiz" yönündeki sözlerini değerlendirdi. Peskov, olası görüşmeyle ilgili bir soru üzerine, “Bir zirve toplantısı iyi hazırlanmalı ve sonuç vermeli, çünkü bir zirve toplantısından önce daima uzman görüşmeleri, istişareler ve uzun ve meşakkatli hazırlıklar yapılır” diyerek şöyle devam etti:
"Böyle bir toplantı kesinlikle gerekli. Hem ikili Rusya-ABD ilişkileri açısından hem de elbette Ukrayna krizi de dahil olmak üzere uluslararası meseleler ve bölgesel süreçler hakkında en üst düzeyde ciddi bir görüşme yapılması açısından gerekli. Kuşkusuz Başkan Putin ve Trump arasındaki temaslar Ukrayna'daki çözüm bağlamında son derece önemli. Bu teze elbette katılıyoruz. Önemini abartmak zor."
Peskov, ogünkü basın toplantısında ayrıca şu bilgileri verdi:
- Rusya-NATO Konseyi çalışmalarının yeniden başlatılması yönünde somut bir öneri gelmedi.
- Rusya ve NATO arasındaki partnerliği yeniden başlatmaktan bahsetmek şu anda zor. İttifak aslında Rusya ile savaş halinde.
- Avrupa kıtasında güvenlik ve istikrarla ilgili tüm meseleleri görüşmek gerekiyor. Bunu en kısa sürede yapmak gerekiyor.
- Putin bugün Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle bir toplantı gerçekleştirecek.
- Putin akşam saatlerinde uluslararası bir telefon görüşmesi gerçekleştirebilir.
O günlere yansıyan bu tür bilgiler verilirken o arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in açıklaması sonrası o günlerde İstanbul'a gelen Rus heyeti çalışmalarına devam ediyordu. Türkiye Dışişleri sekreterliği, o günkü programı Türkiye-ABD-Ukrayna ile Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantıları şeklinde açıkladı. Bu toplantıların, bölgede barış ve istikrarı sağlama çabalarının bir parçası olarak önemli görüşmelere sahne olması bekleniyordu.
Bu olgular gündemde iken, o günlerde gelen bir haber savaş baronlarını savaşın bitmemesi için kendi aralarında anlaştığını gösteriyordu…
Fakat bu haberler anlaşılmaması gerekiyordu çünkü haberler ve yorumlar hep barış ve savaş üzerin olmalıydı. O nedenle bu tür ikili savaş baronlarını savaşı devam etmesi yönündeki anlaşmaları mümkün olduğunca haberlere yansımaması için o günlerde her türlü baskı değişik biçimlerde yapılıyordu…
İşte gelen haberlerde bir deve dikeni demeti sunuyoruz.
Evet,
Bu diken kimlerin nerelerine dokunur ve batar ve de kimlerin nerelerine çoğunlukla batar.
Trajikomik olarak bunu daha sonra hep beraber göreceğiz…
Şimdi o haber;
Rus ordusu Ukrayna'nın Sumi bölgesini hedef aldı. İnsansız hava araçları (İHA) kullanılan saldırıda dokuz sivilin öldüğü o günlerde bildirilmişti.
Saldırı, Moskova ve Kiev'den heyetlerin üç yılı aşkın aradan sonra o günlerde sözde barış görüşmelerinin İstanbul'da gerçekleştirdikleri ilk yüz yüze toplantının ardından yaşanmıştı
Ukrayna polisi bir Rus İHA'sının Sumi'ye doğru seyahat hâlindeki minibüse isabet ettiğini, araçtaki dokuz kişinin öldüğünü, dört kişinin de yaralandığını kaydetmişti.
"Bu herhangi bir saldırı değil, alçakça bir savaş suçudur" açıklamasını yapan polis, çatısı tamamen parçalanmış hâldeki minibüsün fotoğraflarını da paylaştı.
Rus devlet haber ajansı TASS ise Rusya Savunma Bakanlığına dayandırdığı haberinde, Sumi'de Ukrayna ordusuna ait silahların hedef alındığını aktardı.
İstanbul'da Rus ve Ukrayna heyetlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılar ateşkes umutlarını boşa çıkardı. Kamuoyuna açıklandığı kadarıyla, görüşmelerde alınan tek somut karar karşılıklı olarak biner esirin takas edilmesine yönelik anlaşma o barış umutları sözde estirilirken olmuştu.
Evet,
O günlerde Silah baronları gözetiminde yapılan Rus tarafını haberlerine göre haberler şöyle verildi;
Sözde barış görüşmelerin ardından Rusya Savunma Bakanlığı Açıklaması: Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin Volnoye Pole Yerleşim Merkezleri Kontrol Altında haberi şöyle;
Rus ordusunun son gelişmeleri
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rus ordusunun son bir gün içerisinde Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin Volnoye Pole adlı yerleşim merkezlerini kontrol altına aldığı bildirildi. Bu önemli başarı, 10-16 Mayıs haftasında Ukrayna işgalinden kurtarılan yerleşim birimi sayısını altıya çıkartarak, Rus ordusunun ilerleyişini gösteren önemli bir kilometre taşı olarak kaydedildi.
Rus Ordusunun Saldırıları ve Askeri Başarıları;
Açıklamada, son bir hafta içinde Rus ordusunun hassas güdümlü silahlar ve insansız hava araçları (İHA) ile altı grup saldırı gerçekleştirdiği belirtildi. Bu saldırılar sonucunda, Ukrayna'da Neptun anti-gemi füzeleri ve insansız hücumbotlarının üretildiği askeri sanayi tesisleri, askeri havaalanlarının altyapısı, silah ve mühimmat imalat ve onarım yerleri, İHA ve insansız hücumbotların yoğun olduğu noktalar, mühimmat depoları ve Ukrayna silahlı oluşumlarının geçici konuşlanma noktaları vuruldu.
Ukrayna Ordusunun Kayıpları
Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Ukrayna ordusunun son bir haftadaki kayıpları 8 bin 770 asker ve çok sayıda askeri teçhizat olarak gerçekleşti. Bu kayıplar, Ukrayna'nın direnişine ciddi bir darbe vurmuş, Rus ordusunun etkinliğini ve gücünü ortaya koymuştur.
Rus Hava Savunma Güçlerinin Başarıları
Rus hava savunma güçleri, Ukrayna ordusuna ait 35 adet JDAM güdümlü uçak bombası, 5 adet HIMARS MLRS füzesi ve 930 İHA engelledi. Bu başarılar, Rusya'nın hava savunma sistemlerinin etkinliğini ve Ukrayna'nın hava saldırılarına karşı direncini göstermektedir.
Sonuç ve de algılama yönünden Rus silah baronlarını denetimindeki değerlendirmelerine göre Değerlendirme
Rus ordusunun Donetsk Halk Cumhuriyeti'ndeki Volnoye Pole yerleşim merkezlerini kontrol altına alması, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonlarının devam ettiğini ve başarıyla ilerlediğini göstermektedir. Rusya Savunma Bakanlığı'nın son açıklaması, Rusya'nın askeri gücünü ve stratejik üstünlüğünü vurgulayan önemli bilgiler sunmaktadır. Ukrayna ordusunun kayıpları ve Rus hava savunma güçlerinin başarısı, Rusya'nın operasyonel kapasitesini ortaya koyarken, Ukrayna'nın direnişi üzerindeki baskıyı artırmaktadır.
Bu gelişmeler, Ukrayna'daki çatışmanın geleceği hakkında önemli ipuçları vermektedir ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Rusya'nın Donetsk Halk Cumhuriyeti'ndeki ilerleyişi, bölgede yaşanan çatışmanın dinamiklerini değiştirebilir ve olmayan barış görüşmelerini etkileyebilmiş. Bu nedenle, Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklaması, Ukrayna'daki durumu yakından takip eden herkes için önemli bir bilgi kaynağıdır.
Ve Türkiye;
Terör ve Uluslararası Kamuoyu: Türkiye Üzerine Yansımalar
PKK ve Dini Terör Örgütleri Üzerine Analiz
PKK terör örgütü ve ona benzer dini terör örgütlerinin faaliyetleri, uluslararası kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Saray denetiminde ve çeşitli savaş baronlarının kontrolünde yapılan ihanet anlaşmalarının, ülkemize etkileri üzerine derinlemesine bir analiz yapmak gerekmektedir. Bu gelişmeler, ülkemizde de benzer olayların yaşanabileceğine işaret etmektedir.
PKK Terör Örgütü ve Dini Terör Örgütlerinin Yaratabileceği Kaos
PKK terör örgütü ile yapılan ihanet anlaşmalarının yanı sıra, sarayın desteklediği dini terör örgütlerinin kaos yaratma amacı, ülkemizi ve bölgeyi karmaşık bir duruma sokmaktadır. Bu tür anlaşmaların uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmesi, bölgedeki çatışmaların daha da karmaşık hale gelmesine yol açmaktadır. Açıkça ifade edilmese de, kapalı kapılar ardında bu olgular sıklıkla konuşulmaktadır.
Özetle Uluslararası Kamuoyunun Dikkati ve Türkiye Üzerine Yansımaları
Uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken bu gelişmeler, bölgedeki ve ülkemizdeki terör ve çatışmaların daha da karmaşık hale gelmesine yol açabilir. Özellikle PKK terör örgütü ile yapılan ihanet anlaşmaları ve sarayın desteklediği dini terör örgütlerinin kaos yaratma amacı, ülkemizi ve bölgeyi karmaşık bir duruma sokmaktadır. Açıkça ifade edilmese de, kapalı kapılar ardında bu olgular sıklıkla konuşulmaktadır. Başta CIA olmak üzere tüm istihbarat örgütleri bu gelişmeleri yakından takip etmektedir. Ancak, Türk istihbaratının eski etkinliğinde olmaması ve üst yönetimin piyon vazifesi görmesi, bu mücadelede zayıf kalmamıza neden olmaktadır. TRT'de yayınlanan algı dizileri, karşı istihbarata olanak sağlamamaktadır ve bu durum, tek bir kişiyi koruma amacıyla kullanılmaktadır. Bu süreçlerin organize edenleri arasında CIA ve taşeronu MOSSAD bulunmaktadır. Bu iki örgüt ve diğer dış istihbarat örgütleri, bölgedeki olanaklarını kullanarak, Türkiye başta olmak üzere analiz çalışmaları yapmakta ve yapay sanal senaryolar üretip bu senaryoları bölge halklarına adapte etmektedirler. Bu da savaşın başka evrelere yöneleceğini göstermektedir.
Asıl anlatımı ile;
Aynı olgular ve oluşumlar PKK terör örgütü ile yapılan Saray denetimindeki ve ülkemizdeki piyon savaş baronların denetimde yapılan ihanet anlaşmaları sonucu ülkemizde de olacaktır…
Bunu da sarayın desteklediği dini terör örgütü ile kaos çıkarmak amacı ile olacaktır…
Uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken bu gelişmeler, bölgedeki ve ülkemizdeki terör ve bu olguda çatışmanın daha da karmaşık hale gelmesine yol açacağı düşüncesi açık olarak söylenmese de kapalı kapılar ardında konuşulan olgulardır…
Ve Başta CIA olmak üzere tüm istihbarat olguları çalışıyor, bunu yanında bizimki hariç kısaca eskisi gibi Türk istihbaratı olmadığı ve üst yönetimini piyon vazifesi gördüğünü göz önde bulundurularak bu olgular üzerinde hiçbir etkileri olmayacağı bilinen göstermelik TRT de algılama dizleri yayınlatan yani karşı istihbarata olanaklarımız kalmadığı veya pasivize edilerek tek bir adamı korumak amacı ile kullanılırken, bunu önceden organize eden CIA ve taşeronu MOSSAT olarak…
Bu yönde başta bu ikilinin öncülüğünde olmak üzere diğer dış istihbarat örgütleri bölgedeki olanaklarını kullanarak en başta Türkiye olmak üzere Analiz çalışmaları yaparak belli yapay sanal senaryolar üretip bu senaryo kapsamında bölge halklarına planlı olarak adapte edeceklerdir…
Sözde barış görüşmeleri sonrası, Bir gün sora verilen Erdoğan’ın savaşı olan iktidar savaşında reklam olarak verilen haberi fazla yorum yapmadan veriyoruz, şöyle ki;
PKK'nın kendini feshetme ve silah bırakma kararıyla ilgili açıklamalarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan "Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegal itenin terk edilmesi şart" dedi. Erdoğan, Bağdat ve Erbil'le de temas hâlinde olunduğunu açıkladı.
Erdoğan, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, "Bundan sonra beklenti ya da beklentilerimiz ne olacak? Tam olarak ne olduğunda biz 'Tamam işte oldu' diyeceğiz?" diye soran bir gazeteciye "Terörsüz Türkiye'nin nihai hedefi bellidir. Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegal itenin terk edilmesi şart. Alınan kararların tatbikini çok yakından takip edeceğiz" yanıtını verdi.
Erdoğan, "Ülkemin dört bir yanında da artık huzur, tam anlamıyla hissedilecek. Birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır" dedi.
Şam, Bağdat ve Erbil yönetimlerinin bu süreçteki rollerinin ne olacağı yönündeki soru üzerine ise "Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği ile ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye'nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir" diye ekledi.
İstanbul'daki Rusya-Ukrayna görüşmeleri ardından yapılan reklam amaçlı haberde ise;
Rusya ve Ukrayna heyetlerinin Cuma günü İstanbul'da gerçekleştirdiği müzakerelerle ilgili de konuşan Erdoğan, "İstanbul'da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz 24 Şubat 2022'de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli" dedi.
Erdoğan, "Öncelikle savaşın sona ermesi için silahların susması, diplomasinin konuşması lazımdır. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu savaşın çatışmalarla, silahlarla bir neticeye ulaşması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve müzakerelerin devam etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz" açıklamasında bulundu.
Türkiye'ye uygulanan "ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası" (CAATSA) yaptırımlarıyla ilgili bir soruyu da cevaplayan Erdoğan, "CAATSA'da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye'ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ı kabulümüzde kendisiyle bunları görüştük, konuştuk. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini de çok daha süratli aşacağız" dedi.
Erdoğan, "Dostum Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk" ifadesini kullandı.
Bu olgular olur iken bir başka Erdoğan için algılama haberi reklam haberi olarak yayına sokuldu fazla yorum yapmadan bu haberi de Veriyoruz;
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Dünyanın belli kesimleri sanal olarak kullandığı ve de satranç tahtasında vezir olmaya uğraşırken rezil olan Türkiye’nin başına getirilen, Evet piyon vazifesi gören kukla hükümetin başında da bulunan İktidarda kalma savaşı veren Recep Tayyip Erdoğan'ın Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi kapsamında yaptıkları ilk yüz yüze görüşmeye dair Alman hükümetinden açıklama geldi. Bir hükümet sözcüsü, görüşmenin iki liderin Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'nde bir araya gelmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu belirtti. Görüşmenin içeriği hakkında ayrıntı vermeyen sözcü, Merz ve Erdoğan'ın özellikle Avrupa'nın savunma ve enerji konularında iş birliğini ele aldıklarını ifade etti. Bu kapalı görüşmenin detayları hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmayacağı vurgulandı.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi kapsamında yaptıkları ilk yüz yüze görüşmeye dair Alman hükümetinden açıklama geldi. Bir hükümet sözcüsü, sorulara verdiği yanıtta, "Başbakan (Merz), önemli bir müttefik ve partner ülke olan Türkiye’nin başına getirilen Erdoğan ile kişisel görüşme fırsatını memnuniyetle karşılamıştır" dedi. Görüşmenin içeriği hakkında ayrıntı vermeyen sözcü, Merz ve Erdoğan'ın özellikle Avrupa'nın savunma ve enerji konularında iş birliğini ele aldıklarını ifade etti. Bu kapalı görüşmenin detayları hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmayacağı vurgulandı.
Bu görüşme, iki liderin Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi kapsamında bulunduğu Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Cuma günü yapıldı. Zirve, Rusya ve Ukrayna heyetlerinin üç yılı aşkın aradan sonra İstanbul'da gerçekleştirdikleri ilk yüz yüze toplantıyla aynı gün düzenlendi.
Alman hükümet sözcüsü, Merz ve Erdoğan'ın görüşmesinde Eurofighter savaş uçakları ve Siemens türbinlerinin gündeme gelip gelmediği sorusuna "bu kapalı görüşmenin içeriğine dair herhangi bir açıklama yapılmayacağı" yanıtını verdi.
Ankara, ABD'den beklediği 40 adet F-16 savaş uçağının yanı sıra, Avrupa'dan 40 adet Eurofighter siparişi vermek istiyor. Bu bağlamda Türkiye, İngiltere ile anlaşma sağlama konusunda müzakerelerini sürdürüyor, ancak jetlerin üretici ortağı olan Almanya, İspanya ve İtalya'nın da satışa onay vermesi gerekiyor.
Ayrıca, Türkiye'ye savaş uçaklarının satışında isteksiz olduğu belirtilen bir önceki Alman hükümetinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğu nedeniyle onaydan kaçındığı ve kararı Merz hükümetine bıraktığı iddia edilmişti.
Geçen hafta Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşen Merz, Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye'ye satışına "onay verilip verilmeyeceğini yeni hükümet olarak görüşeceklerini" söyledi. Bu açıklama, Almanya'nın Türkiye ile savunma iş birliği konusunda daha fazla adım atabileceği anlamına görünüşte geliyormuş.
Ayrıca Tiran'da gerçekleşen Almanya ve Türkiye görüşmesine katılan heyet üyeleri arasında Almanya'dan Dışişleri Bakanı, Ekonomi Bakanı ve Savunma Bakanı, Türkiye'den ise Dışişleri sekreteri, Enerji ve Tabii Kaynaklar sekreteri ve Savunma Sekreteri yer aldı. Bu heyet, ülkeler arası iş birliğini daha da derinleştirmek ve mevcut sorunları çözmek amacıyla görünüşte bir araya gelmişti.
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali için Siemens'ten sipariş edilen ancak projenin ortağı Rusya olduğu gerekçesiyle teslim edilmeyen ekipman da Ankara-Berlin hattında gerilime neden olmuştu. Erdoğan Temmuz 2024'te NATO zirvesi için gittiği ABD'den dönüşte, Almanya ile ilişkilere dair soru üzerine, "Gerek Eurofighter talebimizin karşılanmaması, gerek türbin konusu, gerekse bizim firkateynlerimizde kullanılan bazı makinelerin alınması hususunda ortaya çıkan sıkıntıları aşmamız gerekiyor" demişti.
Bu tür yorum ve haberler gelecekte dünya savaşını çıkacağı ve de savaşın başka evrelere yöneleceğini bizlere gösteriyor…
Saygılar…
Rogg & Nok Analiz ve Bilgi Araştırma Merkezi…