TEK VARLIKLI TÜRKİYE!

KENDİ HABERİNİ KENDİN YAP

BİR GAZETECİ YAZAR…

Salim Koçak:

310 ESKİ MİLLETVEKİLİ HAKKINDA HAKSIZ OLARAK ALDIKLARI FAZLA PARAYI İADE ETMEDİKLERİ İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK

Merhaba,

Bildiğiniz üzere 14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde 314 milletvekili tekrar parlâmentoya girememiş, ancak üç aylık maaşları Nisan ayı başında ödenmişti.

Dolayısıyla 1,5 aylık maaş tutarını Meclis muhasebesine iade etmeleri gerekirken sadece beşi iade etti. 

Diğerleri ise arasında milyonlarca fakir-fukaranın, yetim ve öksüzün de bulunduğu halkın parasının üstüne çökmüş oldular. 

TCK. Madde 247’ye göre bu fiil zimmete para geçirme suçudur. 

O nedenle söz konusu eski milletvekilleri hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. 

Dilekçemiz ile ifade tutanağını ekte görebilirsiniz.

Bilginize sunuyorum. 

Sevgi ve saygıyla...

Salim Koçak

Gazeteci-Yazar

15 Nisan 2024

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

TEKİRDAĞ

Şikâyetçi: Salim Koçak

T.C. Kimlik No:….

Adres:…….

Tlf.:…..

Şüpheliler:14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde aday gösterilmeyen ya da gösterildikleri hâlde tekrar seçilemeyen 310 eski milletvekili ile TBMM Başkanı.

Suç tarihi: 15 Mayıs 2023’te başlamış olup hâlen devam etmektedir.

Suç konusu:Bu milletvekillerinin14 Mayıs 2023 genel seçimlerinden önce aldıkları üç aylık maaş tutarının yarısını tekrar seçilemedikleri için iade etmeleri gerekirken iade etmemekle hem söz konusu parayı zimmetlerine geçirmiş, hem de görevlerini kötüye kullanmış olmaları.

Açıklama:Geçtiğimiz dönem olan TBMM 27. dönem milletvekillerinin 314’ü tekrar parlâmentoya giremedikleri hâlde Nisan, Mayıs ve Haziran ayı maaşları ödenmiştir. Yeniden vekil olmadıkları hâlde üç aylıkmaaş alan bu milletvekillerinden sadece 5’i; dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İYİ Parti eski Bursa Milletvekili Kâmil Erozan ile AK Parti eski Balıkesir milletvekili Adil Çelik; “Bize iki aylığa yakın fazladan ücret ödendi. Hak etmediğimiz parayı alamazdık,” diyerek hesaplarına fazladan yatırılmış olan152 bin 157 lirayı TBMM muhasebesine iade etmemişlerdir. İade edilmeyen paranın toplamı 47 milyon168 bin liradır. Bu para devletin kasasından gitmiştir.

Geri kalan 310 eski milletvekili ise fazladan ödenen parayı iade etmemişler, halkın vergileriyle toplanmış paranın, yani halkın/devletin parasının üstüne çökmüşlerdir. Bu yaptıkları hak, hukuk, adalet, demokrasi ve insan şeref, namus ve haysiyetiyle asla bağdaşmayan bir utançtır.

Bu yaptıkları “toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içindeAnayasaya sadakatten ayrılmayacaklarınanamusları ve şerefleri üzerine ettikleri” yemini çiğnemektir. Zira böylece toplumun huzur ve refahı için ve milli dayanışma ve adalet anlayışına aykırı hareket etmiş olmaktadırlar.

Anayasa’nın 2. Maddesi ise Cumhuriyetin niteliklerini sıralarken şöyle demektedir:

“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, (…) başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan (…) sosyal bir hukuk devletidir”.

Anayasa’nın 5. maddesi ise devletin temel amaç ve görevlerini sıralarken şunları söylemektedir: “Toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak,(…) insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak”.

Söz konusu milletvekilleri, aldıkları paranınyarısı yanlışlıkla ödenmiş olmasına rağmen iade etmemekle bu hükümlere aykırı hareket etmiş olmaktadırlar.Dolayısıyla topluma iyi örnek olması gerekenler tam aksine kötü örnek olmuşlardır.

Söz konusu fazla ödemelerin özellikle halk geçim sıkıntısı altında inlerken, ana babalar çocuklarına defter, kalem dahi satın alamaz hâldeyken, emekliler neredeyse uzun yaşamış olmaktan bile üzüntü duyarlarken iade edilmemesi sadece insan şeref ve haysiyetine değil; insanlık şefkat, merhamet ve vicdanına da ihanet etmiş olmaktan başka bir şekilde tanımlanamaz. Bu yapılan Türk tarihine, sosyolojisine, töresine, kültürüne, gelenek ve göreneklerine ve dahiTürk siyasî hayatına sürülmüş kara bir lekedir ve bir Türk olarak beni de rencide etmektedir. Milletin verdiği vekâleti kötüye kullanmak başlıbaşınasuçtur. Buna kimsenin hakkı yoktur. Göbeklerinin şişkinliğinden önlerini göremeyenlerin hiç yoktur. Bu yaptıkları; topluma iyi örnek olması gerekenlerin kötü örnek olmasından başka bir şey değildir.

Yapılan yolsuzluklar, alınan rüşvetler, verilen ihaleler, edinilen kara ve kanlı paralar yetmemiş olacak ki fazladan ödenen maaşların da üzerine çökmüşlerdir. Oysa o paralar 85 milyonluk bir millete aittir.

O hâlde devlet, sade bir yurttaşa yanlış ödeme yaptığı zaman nasıl ki faiz de işleterek o parayı icra yoluyla tahsil ediyorsa, aynısını onlar için de yapmakla mükelleftir.

Bu utanç verici suçu işleyenlerden, nasıl olsa unutur diyerek halkı aptal yerine koyanlardanbunun hesabını sormak devletin aslî görevlerinden biridir. Erdemi, ahlâkı, vicdanı, insanı “insan” yapan bütün etik değerleri ahlâk ve yasadışı gelire kurban edenlerden mutlaka hesap sorulmalıdır. Halkın bilgi alma hakkının gereği olarak da mutlaka deşifre edilmelidirler. Milletimizi diğer milletler karşısında mahcup düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

Kısacası bu leke, zararın neresinden dönülürse kârdır diyerek bir an önce temizlenmek zorundadır.

Hukukî Nedenler:Zimmete para geçirmek “başkasına ait parayı almak veya kullanmak” olarak tanımlanır. Başkasının parasına bakmakla yükümlü olan kişilerin parayı kişisel kazanç için kullanmaları durumunda ortaya çıkar. 310 eski milletvekilinin yaptığı eylem budur. Yani halka/devlete ait olan parayı kişisel kazançları için kullanmalarıdır. Bu isezimmete para geçirme suçunu oluşturmaktadır. O nedenleT. C.K. madde247’ye görecezalandırılmaları gerekmektedir. Suç; aynı zamanda vekillik görevini kötüye kullanma suçunuda oluşturduğundan T.C.K madde 257’ye göre de cezalandırılmaları gerekmektedir.

TCK’nun 251. Maddesine göre de “Zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle görevli kamu görevlisi, işlenmiş olan zimmet suçundan müşterek fail olarak sorumludur.”

Bu paralar, TBMM Başkanı tarafından geri istenmemiştir. Dolayısıyla o da suç işlemiş olmaktadır. Başkanındokunulmazlığının kaldırılarak yargılanması gerekmektedir.

Deliller:Fazladan ödenen maaşların TBMM Başkanlığı tarafından iade edilmesinin istenmemesi,basında çıkan haberler,söz konusu eski milletvekillerinden yalanlama gelmemiş olması.

Sonuç ve Talep:Söz konusu maaşlar hâlâ iade edilmemiş olduğu içinyukarıda açıklanan ve Türk Ceza Kanununun resen gözetilecek maddeleri de dikkate alınarak ilgili şahısların deşifre edilmelerini, yargılanmalarını ve paranınfaiziyle birlikte tahsil edilerek TBMM muhasebesine iade edilmesini arz ve talep ederim.

Saygılarımla.

Salim Koçak

Gazeteci/Yazar