14.10.2024

Sayı                                        : SHİ.BSK.08-20

Konu                                      : Suç Duyurusunda Bulunulması Hk.

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN                            : K… Parti (VKN:…)

-          Adres antettedir.

VEKİLİ                                 : Av. F… M… K…

-          K… M… M… Y… C… No:… Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİ                              :Numan KURTULMUŞ(Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı)

-          Türkiye Büyük Millet Meclisi – Devlet Mahallesi Atatürk Bulvarı No:153

Çankaya/ANKARA

D. KONUSU                          : Şüpheli hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Bölüm 302. Maddesinde yer alan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile Beşinci Bölüm 309. Maddesinde yer alan anayasayı ihlal suçunu işlemiş olması nedeniyle hakkında soruşturma açılarak, cezalandırılması talebimizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR                :

            “ https://www.t24.com.tr/haber/meclis-baskani-numan-kurtulmus-anayasa-nin-3-maddesini-hedef-aldi,1189434 ” uzantılı internet sitesi haberi ile daha birçok haber sitesi ve kanalında haber olarak paylaşılan videoda şüpheli şahıs, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" tabirinin de değişmesi gerektiğini belirtmiş ve eklemiştir: “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum” “Yine önümüzdeki dönemde bu anayasanın mutlaka imtiyaz ve istisnaları ortadan kaldırması lazım. Çok açık söylüyorum, demokrasinin en büyük düşmanı imtiyaz ve istisnalardır. İmtiyaz ve istisnalar

seçkinci gruplara ya da birtakım avantajlı gruplara kamunun gücünü, milletin imkânlarını aktarmak demektir. Dolayısıyla bu anayasa yapım sürecinde, istisna ve imtiyazların ortadan kaldırılması ve tam manasıyla demokratik kuralların herkes için eşit, adil, demokratik kuralların ortaya konulması ve bu çerçevede demokratik kurumların da millet egemenliği anlayışı çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi gerekir.” “Anayasanın ideolojiden arınmış, halkın ihtiyaç ve taleplerine cevap veren, milletin menfaatlerini, milli birliği ve beraberliği koruyan bir anlayışla yazılması şarttır” şeklinde sözler sarf etmiştir. Şüphelinin bu sözleri Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Bölüm 302. Maddesinde yer alan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile Beşinci Bölüm 309. Maddesinde yer alan anayasayı ihlal suçuna vücut vermektedir ve şahsın bu suçları işlemiş olması nedeniyle hakkında soruşturma açılarak cezalandırılması gerekmektedir. Şöyle ki;

ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRME

Şüpheli şahsın bahse konu açıklamaları uluslararası hukuk açısından kabulü mümkün olmayan bir açıklamadır. Nitekim uluslararası hukuk anlamında uluslararası hukukun kişilerden biri olan devletler şöyle tanımlanmaktadır: “Devlet, sınırları belirli bir toprak parçası üzerine yerleşmiş üstün bir otoriteye tabi örgütlü insan topluluğudur.” Bu tanımda devletin üç kurucu unsuru, beşeri unsur olan insan topluluğu, fiziki unsuru olan ülke ve hukuki unsuru olan üstün otorite yer almaktadır. Devletin meydana gelebilmesi için bu üç unsurun birlikte devleti meydana getirmesi gerekmektedir. Bu unsurlardan ülke, vatan; insan topluluğu ise hiç şüphesiz ki millettir. Özetle, devletin beşeri unsuru yani milleti olmalıdır ki, devlet niteliğinde olabilsin.

TÜRK CEZA KANUNUNUN 309. MADDESİ İLE HÜKÜM ALTINA ALINAN ANAYASAYI İHLAL SUÇU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ilk dört maddesi şu şekildedir:

“I. Devletin şekli

Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti

Madde 3 – TÜRKİYE DEVLETİ, ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.

Başkenti Ankara'dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Anayasa maddelerinden şüphelinin değişmesi gerektiğini belirttiği üçüncü madde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değişmez niteliği olan Türkiye Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olması niteliğine ilişkindir. Şüpheli sözlerine gerekçe olarak maddenin yanlış olduğunu, devletin milleti ve ülkesi olmayacağını belirtmiştir, fakat bu gerekçe yukarıda detaylıca izah edildiği üzere uluslararası hukuka aykırıdır. Şüphelinin konumu dolayısıyla uluslararası hukuk bilmediğini düşünmek talihsizlik olacaktır. Bu nedenle, şüpheli şahsın uluslararası hukukta yer alan devlet tanımını ve devleti oluşturan unsurları bildiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Şüpheli, tüm bu devlet tanımını ve hukuki unsurları bildiği halde, Anayasa maddesinin yanlış olduğunu iddia etmektedir. O halde, şüphelinin, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez Anayasa maddelerinde değişiklik yapılması gerektiğini belirtmesi uluslararası hukuk bilmemesinden, bir başka deyişle bir irade sakatlanmasından kaynaklanmamaktadır. Şahıs irade sakatlanması ile bu sözleri sarf etmemiş ise ancak bu sözleriyle sonucu öngörerek ve sonucun oluşmasını isteyerek, KASTEN, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzen yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlamıştır.

Türk Ceza Kanununun 309. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen yerine getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenlerin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Şu halde, şüpheli şahsın sarf etmiş olduğu sözlerle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzen yerine başka bir düzen getirmeye kasten teşebbüs ettiği ve cezalandırılması gerektiği aşikârdır.

TÜRK CEZA KANUNUNUN 302. MADDESİ İLE HÜKÜM ALTINA ALINAN DEVLETİN BİRLİĞİNİ VE ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMAK SUÇU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME

Türk Ceza Kanununun 302. Maddesine Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimsenin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Şüpheli şahıs, bahse konu sözleriyle “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu” ilkesine aykırı fiil işlemiş olduğundan Türk Ceza Kanununun 302. Maddesi uyarınca cezalandırılması gerekmektedir.

ŞAHSI YARGILAMAYA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME KONUSUNDA AÇIKLAMALARIMIZ

            Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. Maddesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanacağı belirtilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak şüpheli şahıs, Meclis’teki görevine başlarken “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”Şeklinde yemin etmiştir. Ancak, şüpheli şahıs beyanlarıyla bu yeminine ve görevine aykırı şekilde hareket etmiştir. Bu nedenle, şüpheli şahsın bu suçu görevi ile ilgili işlediğinin de kabulü gerekmektedir.

Şüphelinin mevcut TBMM Başkanı olması ve yukarıda belirtilen fiillerinin görevi ile ilgili olması nedeniyle, hakkında soruşturma yapıldıktan sonra Yüce Divanda yargılanması gerekmektedir.

            Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz ve re’sen göz önüne alınacak sebeplere binaen, şüpheli hakkında soruşturma açılarak şüphelinin Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Bölüm 302. Maddesinde yer alan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile Beşinci Bölüm 309. Maddesinde yer alan anayasayı ihlal suçundan cezalandırılmasını isteme zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ DELİLLER         : İlgili haber kanalları ile sair haber kaynakları, Re’sen tespit edilecek ve toplanacak hukuki deliller.

HUKUKİ NEDENLER        : Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, CMK, TCK ve sair mevzuat.

SONUÇ VE TALEP            : Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz ve re’sen göz önüne alınacak sebeplere binaen, şüpheli hakkında soruşturma açılarak şüphelinin Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Bölüm 302. Maddesinde yer alan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile Beşinci Bölüm 309. Maddesinde yer alan anayasayı ihlal suçundan cezalandırılmasına karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. Saygılarımızla.

                                                           Suç Duyurusunda Bulunan K… Parti

                                                           Vekili Av. F… M… K…

Yayın Dağıtma Tarihi ve zamanı: 15-10-2024 21:25:50