...
Maaşıyla geçinen insanların en üst perdeden aşağılandığı bir ülkenin zavallı vatandaşlarıyız.
Bizler, bu aşağılama retoriği karşısında bir "zavallılar kulübü" kurup, çatısı altında toplanmalıyız.
Böyle bir zavallılıktan ben de onur duyanlardanım.
Ülkenin anamuhalefet liderine bakın; maaşından başka geçinecek bir yol bulamadığı için o da zavallı.
Tanıdığım eski politikacıların hepsi zavallı.
Rahmetli Demirel'in sağ kolu benim Turhan Bilgin amcam; o da bir zavallıydı. Ankara'da kendine ait bir evi bile olmamıştı. Eşi Nevver Teyzemiz kira evinde ruhunu teslim etti. Rahmetle anıyorum.
Erzurum milletvekillerinin çoğu Turhan Bilgin amcamız gibi zavallıydılar.
İki Bakanlık yapmış Rıfkı Danışman ağabeyimiz, Balçelievler semtinde mütevazı bir evde oturuyor. Kredi ile alınmış bir ev. Ömrü uzun olsun. O da zavallılar kulübünün üyeleri arasında olmalıdır.
Böyle, daha nice isimler var. Aralarında birlikte çalışmaktan onur duyduğum bakanlarım, genel müdür dostlarım var.
Onlar da bizden sayılırlar.
Üst derece memuriyetten aldığım emekli ikramiyesiyle Or-An semtinde ancak 30 yıllıkbir binanın mütevazı dairesini alabilmiştim. Kader bizi başka bir zavallıya; maaşından başka geliri olmayan rahmetli Ecevit'e komşu yaptı.
Zavallı, zavallıyı aynı semtte bulurmuş. Biz de zavallı Ecevit'le aynı semtin karşılıklı komşuları olduk.
Maaş dışında para kazanmak maharet ve cesaret ister.
Önce, ar haya perdesini yırtacaksınız, çocuklarınızı ikna edecek bir hikâye uyduracaksınız.
Sonra tantanalı bir hayatın kapılarını açacaksınız.
Ki, ancak o zaman becerikli adamlar kategorisine girebilirsiniz.
Evet, birlikte Yönetiminde bulunduğum Petrol Ofisi'nin efsane genel müdürü Mehmet Gültekin de kulübümüzün üyesidir.
Ofise bilgisayar altyapısı kurulacak; işin muhammen bedeli 1977'nin parasıyla 16 milyar lira.
İhale açıldı, yönetim kurulu başkan ve üyelerine el altından rüşvet cilveleri yapılıyor.
Allah'a şükür, başta genel müdür olmak üzere hiç birimiz bu pespaye çarkın içine düşmüyoruz.
Kafamızı çalıştırsak, her birimizin dünyalığı hazır. Ama beceriksiziz ya; yapmadık.
Baktık; işin içinden çıkamayacağız, kandırılacağız. Öyleyse bilen bir kişinin nezaretinde bu ihaleyi sürdürmeliydik.
Böyle birisi bulundu; onun danışmanlığında ihale tamamlandı.
16 milyarlık iş 4 milyar liraya bağlandı iyi mi?
Zavallılık dediği budur işte. Dört milyarın üstüne yönetim kurulunun tüm üyelerini abad edecek bir meblağı koysaydık, kim sual edebilirdi.
Durun ama; bir sual eden çıktı.
Ofiste çalışan lise mezunu kayınbiraderine baba bir titr vermedi diye dönemin başbakanlık teftiş kurulu başkanı, Türkiye'nin bu en dürüst genel müdürünü aylar boyunca mahkemelerde süründürdü.
Yolsuzluk iddiası ile.
Hakkında açılan davaların hepsinden alnının akıyla beraat etti benim değerli arkadaşım Mehmet Gültekin.
Dürüstlüğün bedeli bu ülkede bazen ağır sonuçlara da yol açabiliyor.
Misal; Anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu. Maaşından başka bir geliri olmamış. Beceriksiz lider oğluna ne çürük raporu alabilmiş, ne bedelli yaptırabilmiş. Kızının aldığı mütevazı daireye iftira lobisi trilyonluk değerler biçince "buyurun, yüz bin dolar verin, daire sizin olsun" dedi ve sattı.
Ayrıca bu Kılıçdaroğlu Türkiye'nin en önemli genel müdürlüklerinde de bulunmuş. Kendisi çok iyi bir hesap uzmanı. Bir büro açıp vergi kaçakçılarına servis verseydi kim bilir ne kadar trilyonluk bir servetin sahibi olurdu. Ama bu zavallı adam da maaşıyla geçinmenin yolunu tuttu.
Şimdi, beceriksizlikle suçlanıyor, ayıplanıyor, aşağılanıyor.
Hem de üst perdeden.
Ne demeli?
Mehmet Necati GÜNGÖR
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazıların fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…