MUTLULUK MASKESİ İLE DOLAŞIYORUZ

Dünyaca ünlü psikanalist ve filozof Erich Fromm, modernleşmeyle beraber insanın bir çıkmaza düştüğünü belirten Fromm, insanların gerçekten mutlu olmadığını bunun yerine bir mutluluk maskesi taktıklarını dile getiriyor. 

Fromm'un, insanların gerçekten mutlu olmadıkları, bunun yerine bir "mutluluk maskesi" taktıkları yönündeki iddiası birçok açıdan doğru gibi görünüyor.

Günümüzün hızlı tempolu ve materyalist dünyasında, çoğu zaman dışsal başarıya ve onaylanmaya, gerçek duygusal refahın üzerindeki İnsanların mutsuz bireyler tarafından çevrelenmek istemedikleri bilinen bir gerçektir.

Bu nedenle, kendini kötü hisseden kişilerin etraflarındakilere uyum sağlamak için sıklıkla mutluluk maskesi takmaları şaşırtıcı değildir. İçleri de mücadele ediyor olsalar bile, her zaman neşeli ve memnun görünmeye çalışırlar. 

İnsanların mutsuz bireyler tarafından çevrelenmek istemedikleri neredeyse evrensel bir gerçek gibi. İnsanlar, problemleriyle mücadele ediyor olsalar bile, her zaman neşeli ve memnun görünmek için çaba sarf ederler. Bazen de kısa süreliğine problemlerinde uzaklaşmaktan huzur da duyabilirler. Bu olgu herhangi bir kültüre ya da döneme özel değildir; öyle görünüyor ki tarih boyunca insanlar sosyal çevrelerinde uyum duygusunu sürdürmek için gerçek duygularını gizleme ihtiyacı duymuşlardır. .

Toplum içinde genellikle güler yüzlü olmayan, yüzü asık insanlarla zaman geçirmeyi tercih etmiyoruz. Çoğu insan doğal olarak pozitif ve sevimli davranışlardan hoşlanır. Bu sayede iletişim kurarken ve sosyal etkinliklere katılırken, iç dünyamızdaki gelişmelere rağmen yüzümüze mutluluk maskesi alarak samimi bir tavır sergiliyoruz.

Ancak derinlerde çoğumuz görmezden gelmeye veya bastırmaya çalıştığımız bir boşluk veya tatminsizlik duygusu hissederiz. Fromm'un bakış açısı bizi mutluluğun yüzeysel süslerinin ötesine bakmaya ve tatmini daha özgün ve anlamlı deneyimlerde aramaya davet ediyor. Toplumun bizden beklediği hareketleri yapmak yerine, bizi gerçek arzularımız ve değerlerimiz üzerinde düşünmeye teşvik ediyor.

Ünlü psikanalist ve filozof Erich Fromm, modernleşmeyle birlikte insanların kendilerini bir çıkmazda bulduklarına inanıyordu. Fromm'a göre toplum ilerledikçe ve maddi zenginlik ve başarıya daha fazla odaklandıkça, bireyler giderek gerçek benliklerinden ve birbirlerinden kopuyor. Bu kopukluk, kişinin kendi duygularından, arzularından ve yaşam amacından derin bir yabancılaşma ve kopukluk hissine yol açar.

Fromm, para veya statü gibi dış etkenler aracılığıyla başarı ve tatmin arayışında olan insanların, kendi iç benlikleriyle bağlarını kaybettiklerini ve gerçek tatmini bulmakta zorlandıklarını düşüyor. Ve bu çıkmazı aşmak için Fromm, bireylerin daha özgün ve tatmin edici bir hayat yaşamak için gerçek arzuları, değerleri ve duygularıyla yeniden bağlantı kurmaları gerektiğine inanıyordu.

Ancak sürekli maske takmak ve mutlu gibi davranmak ruh sağlığımıza zarar verebilir. Bazen iyi olmamanın sorun olmadığını hatırlamak önemlidir. Yardım istemek ve mücadelelerimiz hakkında açılmak, başkalarıyla daha gerçek ve tatmin edici bir bağlantı kurulmasına yol açabilir. Görünüşün arkasına saklanmak yerine, kırılganlığın benimsendiği ve desteğin hazır olduğu bir topluluk yaratmaya çalışmalıyız.

.