Web sitemizi kullana kişinin güncel yorumu:
Cumhuriyetimizin Başı Dik ve Onurlu Kadınları:
5 Aralık Kutlu Olsun
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin en somut ve vizyoner adımlarından birini temsil eder.
Bu tarih, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınına tanıdığı seçme ve seçilme hakkının yıl dönümüdür. Cumhuriyetimizin onurlu kadınları; lütfen unutmayın, sizler bu hakkı elde ettiğinizde, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, dünya ülkeleri tarihinde birinci sınıf yurttaş olma onuruna ilk kavuşanlardan biri oldunuz.
Oysa o yıllarda, dünyanın pek çok ülkesinde kadınlar siyasi haklardan mahrum, ikinci sınıf konumdaydı. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ise, Türk kadınının siyasi kimliğini kazanması, eşi benzeri görülmemiş bir liderlik vizyonunun sonucudur.
Liderin Vizyonu:
Yıllar Önce Atılan Tohumlar
Atatürk, kadınların siyasi hayata katılımını çok erken bir tarihte gündemine almıştı. Henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken, 16-17 Ocak 1923’teki İzmit Basın Toplantısı’nda, Vakit Gazetesi yazarı Ahmet Emin Yalman’ın "Halide Edip Hanımefendiyi milletvekili görecek miyiz?" sorusuna verdiği cevap, bu vizyonun ilk işaretidir:
"... Efendiler! Kanunlara göre şimdiye kadar 50 bin erkek nüfusa 1 milletvekili çıkmıyor mu? ... Şimdi genel olarak 50 binde 1 milletvekili dersek o zaman bu şekilde erkeklerle birlikte kadınlar da söz konusu olur. ... Bu tabir ile kadınlara da seçim hakkı verilmiş olur!"
(Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İzmit Basın Toplantısı, 16-17 Ocak 1923)
Ancak bu ilerici vizyonun yasal zemine oturması kolay olmadı. 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki "Kadınlara seçme hakkı verelim" teklifi, bazı milletvekilleri tarafından dinsel gerekçelerle reddedildi. Dahası, 1924 Anayasası ile bu hakkın tanınması yönündeki Atatürk’ün çabaları dahi Komisyon önergesinin mecliste kabul görmemesiyle sonuçlandı.
Eğer bu önerge kabul edilseydi, Türk kadınları 1923’te Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Meclis’e girecekti.
Aşama Aşama Gelen Siyasi Zafer
Bu aksaklıklara rağmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınların siyasal haklara kavuşmalarını 10 yıl içinde (1924-1934) aşama aşama sağladı ve modernleşme sürecinin en kritik hamlesini gerçekleştirdi.
Bu süreçte Türk kadınlarına;
1930'da: Belediye seçimlerine katılma hakkı,
1933'te: Köylerde muhtar olma ve ihtiyar heyetlerine seçilme hakkı, Ve nihayet, 1934'te: Milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Bu adımların en çarpıcı sonucu, 1935’te yapılan 5. Dönem Genel Seçimlerinde yaşandı. Meclis'e (17+1) 18 kadın milletvekili girdi.
İşte burada durup dünya geneliyle bir karşılaştırma yapmak elzemdir: Türk kadınları seçme ve seçilme hakkı elde edip Meclis’e girdikleri sırada, dünyada pek çok ülke kadınlara bu hakları tanımamıştı. Örneğin, 1935 yılında Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre Parlamentolarında hiç kadın milletvekili yokken, İngiliz Parlamentosu’nda 14 kadın milletvekili bulunuyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi ise 18 kadın milletvekiliyle bu konuda dünyaya örnek oluyordu.
Sonuç
5 Aralık, sadece bir hak kazanımı değil, aynı zamanda eşitliğin ve aydınlanmanın bir simgesidir. Cumhuriyetimizin Kurucusu’nun kadınlara olan inancının, bizi dünya sahnesinde onurlu ve ayrıcalıklı bir konuma taşıdığının tescilidir.
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günümüz Kutlu Olsun!
Ali Berham ŞAHBUDAK


