Bu makalemde, sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim konu, ALLAH BİZLERDEN BİR KUL OLARAK, NASIL BİR İNSAN OLMAMIZI ÖNCELİKLE İSTİYOR konusu üzerine olacak. Allah'ın bu dünyada bizleri yaratmasını ilk nedeni, kendisine ibadet etmemiz için mi, yoksa……? Gelin bu konuyu birlikte, Kur’an'dan araştırmaya, anlamaya çalışalım. Bakın Allah bizleri, ne için yaratmış.
Mülk 2: HANGİNİZİN DAHA GÜZEL DAVRANACAĞINIZI DENEMESİ İÇİN ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATAN O’DUR. O GÜÇLÜDÜR, ÇOK BAĞIŞLAYANDIR. (Mehmet Okuyan)
Bu ayetten de anlıyoruz ki, Allah'ın bizleri yaratmasındaki asıl amacı, hangimizin bu dünyada güzel işler yapacağı, insanlara faydalı olup, güzel davranışlarda bulunup bulunmayacağını sınamak yani imtihan için yarattığını söylüyor. Bunu başka bir ayetinde de açıklıyor ve sizleri, bu konuda imtihan ediyorum, hiç biriniz bu dünyadan, imtihan olmadan gitmeyeceksiniz diyor. "İNSANLAR, “İNANDIK” DEMEKLE İMTİHAN EDİLMEDEN, BIRAKILACAKLARINI MI ZANNEDERLER. (Ankebut 2) Yani bu dünyada Allah'ın katında, onun sevgili kulu olmak istiyorsak önce iyi, güzel ameller, davranışlar sergilemeliyiz ki, Allah'ın huzurunda yüzleri gülen kullarından olalım. Dikkat ederseniz Allah, en çok namaz kılan, oruç tutan, hacca giden benim en sevdiğim kulum olacaktır demiyor Kur’an'da. BİRİNCİ ÖNCELİK, GÜZEL DAVRANIŞLARDA BULUNMAK, TOPLUMDA SAYGIN BİR İNSAN OLMAK OLDUĞUNU, ÜSTÜNE BASA BASA SÖYLÜYOR.
Bu satırları okuyan bazı kardeşlerimiz, namazın hiç önemli olmadığını söylüyor bu makaleyi yazan, iyilik yap gerisini boş ver diyor, şeklinde yorumlayabilir. Bunu aklı başında, düşünerek Kur'an'ı anlayarak dikkatle okuyan hiç kimse söylemez. Kur’an'ın emrettiği salât/namaz/dua/insanlar arasında yardımlaşma, insanın Allah ile arasındaki kapı olduğu gibi, toplumun birliğini, dirliğini sağlayan en önemli unsurdur. Bu kapıyı kim kapalı tutar, açmak istemez. Güzel davranışları, yardımlaşmayı Allah'ı unutarak hangimiz yapabilir? Allah'ın Kur’an'da geçen emirlerini, doğru yerine getiren bir insan, yaşamında da her zaman, Allah'ın bizlerden öncelikle istediği adaletli, güzel davranışlarda bulunan örnek bir insan olmaya çalışır. BÖYLE BİR İNSANIN, ALLAH'IN HUZURUNA SALATA DURUP, ALLAH'IM SENİN İSTEDİĞİN ÖRNEK BİR İNSAN OLMAK İÇİN ÇABA GÖSTERDİM, DİYECEK YÜZÜ DE OLACAKTIR. Eğer yaşamımıza yön veren önceliklerin en başından başlamazda sırasını atlarsak, bolca namaz kılan ama kendisinden başkasını düşünmeyen, adaletsiz, yalnız kendi çıkarını düşünen gösteriş için çevresine yardım edenler gibi oluruz.
Allah'ın bizlerden öncelikli istediği konuları, gereği gibi öğrenememiş ve yerine getirememiş bir Müslümansak, namazımızı istediğimiz kadar kılalım, ibadetleri yerine getirelim, amacımıza asla ulaşamayız. Bu namaz gösterişten öte gidemez. Onun için Allah önce istediğim doğru bir kul ol, ondan sonra BANA SAYGINI GÖSTER DİYE EMREDİYOR. YANİ İMTİHANIMIZ GEREĞİ, GEREKENİ ÖNCE YAPACAĞIZ, ALLAH'IN İSTEDİĞİ BİR KUL OLACAĞIZ, DAHA SONRADA ALLAH'TAN YARDIM DİLEYECEĞİZ. Maun suresinde, bu konuda Allah ın uyarılarını hatırlayınız lütfen, ne diyordu Rabbimiz.
“İŞTE O, YETİMİ İTİP KAKAR. YOKSULU DOYURMAYA TEŞVİK ETMEZ. YAZIKLAR OLSUN O (SALAT EDENLERE) NAMAZ KILANLARA Kİ, ONLAR SALATLARINI/NAMAZLARINI CİDDİYE ALMAZLAR.”
Demek ki Allah'ın salat emrini yerine getirmeden önce, yapmamız gerekenler varmış. Salatı yalnız namaz olarak anlarsak, birbirimize yardımcı destek olmayan, saygıdan uzak bir toplum oluruz. Eğer bizler Allah'ın istediği doğru, adaletli ve hayırda yarışan, ahlaklı bir insan olamadıysak, kıldığımız namazında ne hayrını görebiliriz, nede faydasını. Müslüman toplumlarının acıklı hali, bizlere çok şey anlatıyor. Salat ayrıca, yalnız Allah'ı anıp yalnız ondan yardım, şefaat dilemek anlamına da gelir. Eğer bizler namazımızı kılarken Allah'a, yalnız sana kulluk ederiz yalnız senden yardım dileriz diye söz verdiğimiz halde, namaz bitiminde şefaat ya Resul Allah diyor ve edindiğimiz Veli, gavs dediğimiz kişileri de şefaatçi ediniyorsak, inanın istediğiniz kadar namaz kılın, hepsi boşa gidecektir. ALLAH'A ŞİRK KOŞARAK YAPILAN HİÇ BİR İBADET ALLAH'A ULAŞMAZ, LÜTFEN ARTIK BUNUN BİLİNCİNDE OLALIM VE YAPTIĞIMIZ İBADETLERİDE BİLİNÇLİ YAPALIM. Ne yazık ki ibadetlerimiz, gösteriş ön planda yapılır oldu. Onun içinde genelde ibadetlerimizi camide yapmaya özen gösteriyoruz. Halbuki namaz, bulunduğunuz her yerde yerine getirilir. Tekrar etmek istiyorum. Önce bizler ahlaklı ve topluma faydalı şeyleri yapmayı amaç edinmeliyiz. Bu konuda dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum Kur’an dan. Maide suresi 8. ayetinde, bizlerin dikkatini çekiyor ve bakın ne diyor Allah.
“EY İMAN EDENLER! ALLAH İÇİN HAKKI TİTİZLİKLE AYAKTA TUTAN, ADALET İLE ŞAHİTLİK EDEN KİMSELER OLUN. BİR TOPLUMA OLAN KİNİNİZ, SAKIN HA SİZİ ADALETSİZLİĞE İTMESİN. ÂDİL OLUN.”
Bu ayeti okudunuz. Günümüzde dindarlıklarıyla ön plana çıkan, camilerde boy boy poz vererek resim çektiren cemaatlerin, tarikatların ya da kişilerin davranışlarına, adalet anlayışlarına da şahit oldunuz, oluyorsunuz da. Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Bizler Allah'ın Kur’an'da istediği, uyarıların ışığında mı yaşıyoruz? Bizden olmayana, bizim gibi düşünmeyene adaleti layık görmeyenler, sizce Allah'ın maun süresinde, YAZIKLAR OLSUN O SALATI YERİNE GETİRENLERE, dediklerinden farkı var mı? Bizler bir işe başlarken, eğer baştan doğru başlamadıysak, yaptığımız hiçbir işten verim alamayız, doğru bir sonuca ulaşamayız. Ulaşamadık ta zaten. Önce imtihanımız gereği, dosdoğru bir insan olmalıyız, topluma faydalı işler yapmalıyız ki, Allah' n hoşnutluğunu kazanabilelim, dualarımız karşılık bulsun. BİZ İSLAM TOPLUMLARI OLARAK, BUNU YAPABİLİYOR MUYUZ? Yorum sizlerin.
Rabbimiz Kur'an'da, Resulümde sizler için güzel bir örnek vardır diyor. Hiç araştırdınız mı Allah bunu neden söylüyor olabilir? Allah'ın Resulü ÜMMİYDİ yani Kitap Ehline tabi değildi. Hatta bir ayetinde Resulü hakkında bizlere özellikle bilgi verir ve derki; "SEN DİN İMAN NEDİR BİLMEZDİN, SENİ DOĞRU YOLA BİZ İLETTİK" der. Resulü hakkında Kur'an'da bilgi verirken O toplumda sevilen, saygın ve çevresine yardım eden, güvenilir , adaletli bir insan olduğu açıklamalarını yapar. Peki başka hangi özelliğini, sizce Allah bizlere örnek gösteriyor olabilir? Şimdi yazacağım özelliğinden, her nedense hiç bahsedilmez. Hz. Muhammed belki Kitap ehline tabi değildi. Çünkü onların batıl ve hurafelerle yaşadığı dinin, Allah'ın dini olamayacağını düşündüğünden, sürekli doğruların arayışındaydı. Rabbimizde batılı, hurafeyi Allah'ın dini diye yaşayanların arasından değil, batıla hurafeye uymayıp gerçeklerin arayışında olan kulunu, GÜVEN ELÇİSİ SEÇEREK ONU ONURLANDIRMIŞTIR. İşte Resulün bu davranışını da Rabbimiz bizlere, örnek gösteriyor ama ne konuşan var nede örnek gösteren.
Eğer adalet adına işimize gelmeyen, nefsimizin hoşnut olmadığı şeyleri yapmıyorsak yaşamımızda, kendimizi kandırıyoruz demektir. Allah biz kullarını tarif ederken Kur’an da, TARTIŞMAYA MEYİLLİDİR, ACELECİ TABİATTA VE ZAYIF YARATILMIŞTIR, diye açıklama yapar. Tabi hepsinin üzerinde hâkim olan bir gücüde, biz kullarına verdiğini söyler Allah, AKIL, MUHAKEME GÜCÜ, ÖZGÜR İRADE. Eğer aklı devre dışı bıraktıysak, ya da birileri Allah ile bizleri aldatarak bıraktırdıysa, bu zafiyetlerimizin hiç birisinin üstesinden gelemeyiz. ONUN İÇİN ALLAH KUR’AN'DA DÜŞÜNMEYE, AKLIMIZI KULLANMAYA ÇOK ÖNEM VERMİŞ VE DİKKATİMİZİ ÇEKMİŞTİR. Hatta aklını kullanmayanı Allah, pislik içinde bırakırım demiştir. Hatırlayınız bazı cemaatlerde, akılla İslam yaşanmaz diyenleri duyarsınız. Bu zihniyet bizleri, Allah'a mı ulaştırır yoksa…..? Yoksanın cevabını herkes, kendi nefsine vermelidir.
Dikkatinizi tekrar özellikle çekmek isterim, bizler Allah'ın istediği kullar olmak istiyorsak öncelikle KUR’AN'IN REHBERLİĞİNDE, AKLIMIZI KULLANIP KULLANMADIĞIMIZ BİZLERİ KURTARACAK ve doğru yolu bulmamıza yardım edecektir. Aklımızı devre dışı bıraktıysak, bizleri Allah ile aldatanların tuzağına mutlaka düşeceğimizden, kıldığımız namazlarında karşılığını Allah'tan görmemiz mümkün olmayacaktır. Yani bizler ÖNCE ALLAH'IN İSTEDİĞİ KULLAR OLACAĞIZ, ONDAN SONRADA ALLAH'TAN YARDIM DİLEMEK İÇİN ONUN HUZURUNA SALATA/NAMAZA DURDUĞUMUZDA, DUALARIMIZA KARŞILIK BULACAĞIZ. Yine bazı kardeşlerim, bu sözlerimden de yanlış anlamlar çıkartabilir. Namazı devre dışı bırakmaya çalışıyor, bu kişi diyebilirler. Bunu düşünmek, Allah'a yapılacak en büyük saygısızlıktır. SALAT/namaz/dua/yardım Allah ile sohbet kapısıdır, insanlar arasında yardımlaşmanın ve birlik beraberliğin olmazsa olmazıdır. Bundan kim vaz geçebilir? Bu sohbeti, yardımlaşmayı gereği gibi yapamayanlar, elbette sözlerimi çarpıtacaktır. ŞUNU ÖZELLİKLE SÖYLEMEK İSTERİM. ALLAH'IN HUZURUNA SALATA/NAMAZA DURMADAN ÖNCE, ALLAH'IN HUZURUNA ÇIKACAK YÜZÜMÜZ OLMALIDIR. YÜZSÜZ BİR ŞEKİLDE ONUN HUZURUNA NASIL ÇIKARIZ.
Eğer bizler, Allah ın istediği bir kul olmadan, adaletten Kur’an dan uzak, Kur’an a şirk koşan, Allah dan başka şefaatçiler edinerek, onun huzuruna durup, ona şükranlarımızı sunarak ondan yardım diliyor, ona kulluk görevimizi yapmaya çalışıyorsak, inanın boşa çaba harcıyoruz demektir. Bunu yapanların Allah, mahşer günü asla yüzüne bile bakmayacağı uyarısını Kur’an'da yapıyor. Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen, onun ipine sarılmayıp, beşerin rivayetlerine sarılan bir kul isek, istediğimiz kadar Allah'ın huzuruna namaz ile duralım, KAPI ASLA AÇILMAYACAK, DUALARIMIZ KARŞILIK BULMAYACAKTIR. ALLAH'IN BİZLERDEN İSTEDİKLERİNİ YERİNE GETİRDİK Mİ DE, ONDAN YARDIM İSTEYELİM.
Bizler İslam'ı Allah ın indirdiği dinden öyle uzaklaştırdık ki, Allah'ın bizlerden istedikleri tamamen devre dışı bırakıldı. Çünkü Kur’an yetersiz ve açıklanmamış ilan edilerek, beşerin rivayetleri din adına yaşanır oldu. Allah doğru yolu gösterip, bizleri yinede boş bırakmayıp teşvik ederek, söylediklerimi yapan ve yerine getiren kullarım için, hayal bile edemeyeceğiniz cennet hazırladım sizlere, yapmayanlara da cehennemi hazırladım diyerek dikkatimizi çekmiştir. Dini yozlaştıranlar, Allah'ın dinini batıl ile sulandıranlar, Allah'ın her konuda emirlerine ilaveler yaptıkları gibi, ayetlerin tam tersini topluma yaşatarak, ALLAH'TAN BAŞKA İLAH OLMADIĞINI SÖYLEYEN BİR MÜSLÜMAN'A RESULÜNÜN ŞEFAATİYLE, CEHENNEM YÜZÜ GÖRMEYECEKTİR DEMİŞLER VE TOPLUMU BUNA İNANDIRMIŞLARDIR. Hâlbuki Allah, zerre kadar yapılanın karşılığının görüleceğini bildirmiştir bizlere. Buna inanan bir insan, nasıl olsa cehennem azabı görmeyeceğim düşüncesiyle, kim bilir neler yapar, yapıyor da zaten. Yakın zamanda örneğini gördük, din kardeşine silah çeken, uçaklarla bombalayacak kadar hainleşen bir düşünce, inanç SİZCE HANGİ MANTIĞIN, DÜŞÜNCENİN ÖĞRETİNİN ÜRÜNÜDÜR? KUR’AN'IN OLMADIĞI ÇOK AÇIK. Buna benzer itikatlar, cemaat ve tarikatlar, İslam toplumunda olduğu sürece, din Allah'ın dininden sapmış, şeytanın oyuncağı olmuş demektir.
Değerli din kardeşlerim. Allah'ın hoşnut olduğu sevgili kullarından olmak istiyorsak, önce birey olarak bizlere düşen, aklını kullanan, adaletli ve çevresinde insanlara yardım etmekte yarışan ÖRNEK insanlar olmalıyız. Daha sonrada, Allah'a karşı kulluk görevimizi yapmak adına, Rahmanın huzuruna salat ile durduğumuzda, bakın her şeyin çok daha farklı olduğunu, dualarımızın nasıl karşılık bulduğunu göreceksiniz. KUR'AN, HER YÖNÜYLE BIR HARİTADIR. KENDİMİZİ O HARİTANIN BİR YERİNDE BULAMAZSAK, HAKİKATİN PARÇASI DA ASLA OLAMAYIZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK