Meclis'te kurulan "açılım" komisyonu ilk toplantısını bugün TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirdi.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığını yaptığı toplantıya AKP'den 21, CHP'den 10, MHP'den 4, DEM Parti'den 4, Yeni Yol'dan 3, DSP, YRP, TİP, EMEP ve HÜDA Par'dan ise 1'er üye katıldı.
48 vekilden oluşan komisyonun adı henüz belirlenmedi.
Komisyon için AKP, "Terörsüz Türkiye", MHP "Milli Birlik ve Dayanışma", CHP’yse "Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu" adlarını öneriyor.
Toplantıda konuşmaların yapıldığı bölüm muhabirler tarafından takip edildi. İlk kez bir komisyonda muhabirlere özel akreditasyon kartı çıkarıldı. Ancak kameraman ve fotoğrafçılar içeriye alınmadı.
Yapılan konuşmaların ardından geçilecek müzakere bölümünde gazetecilerin dışarı çıkarılacağı bildirildi.
İktidar milletvekillerinin toplantıların basına kapalı gerçekleşmesi yönünde görüş bildirdiği öğrenildi.
'TARİHİ BİR HEYET'
Kurtulmuş, komisyonun açılış konuşmasında, "Bu toplantı yalnızca komisyonumuzun çalışmalarının başlangıcı değildir. Aynı zamanda aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır. Burada toplanmış olan komisyon, sıradan bir heyet değil, yarınlarımızı onarma cesareti ve toplumsal bütünleşmeyi pekiştirme iradesi gösteren tarihi bir heyettir" dedi.
Kurtulmuş, "Burada asli meselemiz, hiç şüphesiz ana eser yazmak, hukuk reformu yapmak ya da tüm meseleleri bir anda çözmek değildir. Meclisin halkın sesi olmanın yanında, toplumsal barışın taşıyıcısı, kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma iradesidir. Siyasi hesaplarla, dar tanımlarla ve kalıplarla değil, cesaretle, vicdanla ve adaletle hareket etmenin adıdır. Çünkü örgütün kendini feshederek silahların tamamen susturulmasıyla başlayan süreç, herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi yapının değil, doğrudan doğruya aziz milletimizin meselesidir" ifadelerini kullandı.
'MİLYONLARCA İNSAN TOPRAKLARINDAN EDİLDİ'
"Cumhuriyetimizin yüzyıllık tarihini yaklaşık 50 yılında, enerjimizi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdi" diyen Kurtulmuş, "Tek bir terör örgütü değil, farklı isimler ve maskeler arasında birçok yapının, ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına da hep birlikte şahit olduk. Bu örgütler bölgemizdeki ülkeleri parçalayan mekanet savaşlarını yürütmek için kurulmuş yapılar değil şüphesiz. Çevremizdeki çoğu ülkede bu yapılar eliyle bölgemiz istikrarsızlaştırılmaya çalışılmış, kardeş halklar arasında çatışmalar, katliamlara yol açılmış, milyonlarca insan topraklarından edilerek sığınmacı durumuna düşürülmüştür. Bu tavrı Türkiye'nin de demokratik ve özgürlükçü vizyonunun, daha güçlü bir siyasal düzenle kök salmasını ne yazık ki uzun yıllar engellemiştir" açıklamasını yaptı.
'SÜREÇ, PAZARLIĞIN SONUCU DEĞİL'
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Alparslan'ın ve Kılıçarslan'ın yaptıklarının özünü anlamadan ise birlikte yürümenin anlamına ulaşamayız. Bugün de bizler halkın tam da içinden çıkan o ahla yaslanarak, o milli irfanı kuşanarak tarihi bugünün anlayışıyla yeniden yorumlamak ve geleceği bu iradeyle kurmak mecburiyetindeyiz. Küresel şartlar ve bölgesel gelişmelerin kırılganlığına rağmen, içeride bildiğimizi büyütmek, toplumsal huzuru bekleştirmek, dışarıda ise bölgesel barışı korumak mecburiyetindeyiz. İç cephemizi tahkim etmek, Türkiye'nin istikrarını kurumsal ve siyasal halkla oturtturmak zorundayız."
Silah bırakma sürecinin bir pazarlığın sonucu olmadığını savunan Kurtulmuş, "Milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığın sonucudur ve bunun yansımasıdır. Manevi kayıplar unutulmaz acılarımızdır. Canların pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar bugün burada başlattığımız sürecin manevi mimarlarıdır" dedi. Kurtulmuş, "Bu istikamette atacağımız her adımda onların emanetine sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz. Bu komisyon sözünü yükselten herkesin kürsüsüdür" ifadelerini kullandı.
"Bu çatı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur. Yeter ki birbirinizi dinlemeye hazır olun" diyen Kurtulmuş, "Dil değişir, kıyafet değişir, coğrafya değişir ama bu ortak duygular baki kalır. Diyebiliriz ki bu salon toplumun yüzde 98'sinin temsil edildiği bir siyasi iradenin yansımasıdır" açıklamasında bulundu.
ŞEFFAFLIK VURGUSU
Kurtulmuş, "Her değerlendirme ve adım şeffaf ve kapsayıcı biçimde yapılacaktır. Bu çatının altında yürütülen her çalışma, halkın gözü önünde ve millet iradesinin güvencesiyle ilerleyecektir. O yüzden komisyonun işleyiş prensiplerini ilk günden itibaren açık bir şekilde ifade etmek zorundayız. Hiç şüphesiz bunlardan ilki şeffaflıktır. Çünkü milletimizin her adımı bilmeye, her adımda gerçekleştirilenleri öğrenmeye hakkı vardır" dedi.
Bir diğer ilkenin "açıklık" olduğunu belirten Kurtulmuş, "Çünkü saklı gündemlerin, örtük hesapların toplumsal barışa hiçbir katkısı yoktur" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, "Üçüncü temel ilkemiz ise hiç şüphesiz çoğulculuk olmalıdır.Çünkü bu topraklar çok sesli, çok kültürlü ve anlamlıdır" diye konuştu.
'BİLGİLENDİRME TBMM BAŞKANLIĞI TARAFINDAN YÜRÜTÜLECEK'
Komisyon çalışmaları hakkında kamuoyu bilgilendirmesinin yalnızca TBMM Başkanlığı tarafından yürütüleceğini söyleyen Kurtulmuş, "Çünkü süreci provoke edecek açıklamalara itibar edilmemesini sağlamak da bu komisyonun başlıca görevlerinden birisi. Onun için kamuoyunu zamanında basınımız vasıtasıyla da yerinde zamanında doğru bilgilenmek önceliklerimizden birisi olmalıdır" dedi.
'PSİKOLOJİNİN DOĞRU YÖNLENDİRİLMESİ ÖNEMLİ'
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Komisyonun görev ve sorumlulukları arasında özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibi büyük önem taşımaktadır. Bu süreç hukuki çerçevesiyle, sosyal zeminiyle, siyasal diliyle dikkatle izlenmeli, yönlendirilmeli ve gerektiğinde öneriler sunulmalıdır. Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum. Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir. Bu çalışmaların başarıya ulaşılmasında toplumsal kesimlerin, farklı kesimlerin sürece katkısının sağlanması bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi önemli bir görevdir. Kürdün orununu korumayan bir dili, Türk'ün gururunu hiçe sayan bir söylemi barışa değil yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim. Hedefimiz sadece asgari güçlülüklerle birleşmek değildir. Biz birlikte yaşamın azami zemini güçlendirmek için buradayız."
'HER KİMLİK MİLLETİMİZİN ASLİ RENGİDİR'
Kurtulmuş şunları kaydetti:
"Basın, siyasi magazinden uzak halkı doğru bilgilendirmelidir. Akademi, meseleyi soğukkanlı ve bilimsel bir çerçevesiyle çerçeveleri izah etmelidir. Sivil toplum, sahadaki ihtiyaçları dile getirmekle görevlidir. Hiç kimse dışarıda bırakılmamalıdır. Hiçbir kenar fikir kenara itilmemelidir. Çünkü biz bu milletin zamanını kapsayan birliği ve kardeşliği kurmak istiyoruz. Her kimlik milletimizin asli rengidir. Hiçbir vatandaşımız kimliğinden, dilinden ve inancından dolayı ötekileştirilemez."
Kurtulmuş, konuşmasının ardından Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere 20 dakika, diğer partilere ise 10 dakika konuşma süresi verdi.
'DEMOKRASİ AÇIĞINI KAPATMAYA ÇALIŞMALIYIZ'
Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, konuşmasında "Biz ana eksenin örgütün silah bırakmasına odaklandığının farkındayız ama örgütün silah bırakmasından sonra nasıl bir Türkiye tahayyül ettiğimizi, nasıl bir demokrasi ve hukuk devleti istediğimizi konuşmazsak süreci eksik olarak tanımlanmış oluruz. Dolayısıyla komisyon silahlarını bırakmaya karar vermiş bir örgütün tasfiye sürecine şahitlik etmesinin yanı sıra ülkemizin demokrasi açığını kapatmakla ile ilgili bir çalışma içerisinde olmalıyız" dedi.
MHP'DEN İÇ CEPHE VURGUSU
MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, "Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda ortaya konulan irade ve ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hadiseler karşısında iç cepheyi tahkim için izlediği siyaset, Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız cumhuriyetin ikinci yüzyılı için de önemli ipuçları taşımaktadır" dedi.
Bulut, "Geride bıraktığımız asırlık Cumhuriyet tecrübesi ve bin yıllık ortak mirasımız, cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu zaman diliminde; bölgesel gelişmeler ışığında iç cepheyi tahkim ve elbette ortak yaşama iradesini güçlü bir şekilde haykırma zorunluluğuna işaret etmektedir. Sayın Genel Başkanımızın çağrısı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Terörsüz Türkiye idealini bir devlet projesi olarak ilan etmesi milletçe kucaklaşmamızın kapılarını sonuna kadar aralamak ve nihayetinde yokluğu değil refahı, fakirliği değil zenginliği, çaresizliği değil umudu ve elbette gerçek bir demokrasiyi paylaşmak ve yaşatmak çağrısıdır" ifadelerini kullandı.
'2013'TEKİ SÜRECİN VERSİYONU DEĞİL'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da konuşmasında "Ayrıca bu süreç 2013-2015 tarihleri arasında ortaya konulan çözüm sürecinin 2024-25 versiyonu değildir. O süreç tekrarlanmıştır ve yeniden de canlandırılmayacaktır. Anılan dönemde çözüm sürecine katılanların görev yaptıkları faaliyetler nedeniyle idari ve hukuki bir tahribata uğramamak için 4 maddelik bir kanun maddesi hazırlanmış ve çıkarılmıştır. Bu kanun halen yürürlülüktedir ancak bu dönemde benzer bir yasaya ihtiyaç yoktur. Yeni anayasa hazırlamak ve anayasanın bazı maddelerini değiştirmek gibi komisyonun bir görevi de yoktur" dedi.
'DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ SERBEST BIRAKILSIN'
DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ise "Komisyonumuz bir anayasa komisyonu değildir, bu komisyonun işi anayasa yapmak değildir. Mevcut yasaların uygulanması, anayasanın uygulanması konusunda önemli görevlerimiz var. Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında AİHM ihlal kararları ver derhal serbest bırakılsın denildi. Öncelikle bu kararların uygulanması gerekiyor. Komisyonun bu konuda inisiyatif almasını irade ortaya koymasının önemli olduğunu vurgulamak isterim" ifadelerini kullandı.
'HİÇBİR ALT KİMLİĞE SAPLANMAKSIZIN YENİ BİR TÜRKİYE YARATMAK...'
CHP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Murat Emir, “Kürt sorununa dair, en yakıcı sorunların tartışılacağı, konuşulacağı ve sonuç üretileceği çözümler aranacağı yegane mekan elbette ki Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu yüce Meclisimizdir. Yüce meclisimizde her sorunumuzu büyük bir açıklıkla milletimizin önünde, şeffaflıkla, demokratik bir kültürle herkesi kucaklayarak, herkesi kapsayarak, kimseyi geride bırakmayarak konuşmak, bu zeminleri yaratmak son derece değerlidir. Biz bu komisyonu bu yönüyle değerli buluyoruz ve umuyorum ki bu komisyon çalışmalarında da demokratik, eşit toplum yaratma, Kürt sorunu dahil acil ve yakıcı sorunlarımıza somut çözümler üretme noktasında başarılı çalışmalara imza atarız ve halkımızın beklediği kimi adımları atmakta başarılı oluruz” dedi.
Anayasa’nın çiğnendiği bir dönemden geçildiğini ifade eden Emir, “50 yılı aşkın süredir ağır bedellerde ödediğimiz ve artık kurtulmak istediğimiz, sonsuza denk bitirmek istediğimiz bu sorunumuzla ilgili olarak elbette ki güvenlik güçlerimizin bugüne kadar yaptığı mücadele ama onun yanında da Meclisimizin açması gereken kimi siyasi adımları burada açıklıkla tartışmaktan ve gerektiğinde el ele vermekten çekinmeyiz" dedi.
Emir, "Ama burada önemli olan toplumsal barışa katkı verecek şehit analarının ve gazilerin gözünün içine bakabileceğimiz ama bundan sonra daha güçlü, daha demokratik, daha eşit, daha adil bir Türkiye yaratmak konusunda da Türk-Kürt hiçbir etnik yap ayrımı yapmaksızın Alevi Sünni hiçbir mezhep ayrımı yapmaksızın veya hiçbir alt kimliğe saplanmaksızın yeni bir Türkiye yaratmak konusunda adımlar atmaktır. Bizim görevimiz bu olmalıdır. Ama değerli arkadaşlar Anayasa'nın rutin olarak çiğnendiği bir düzenden geçiyoruz. Anayasa çiğnenmektedir” ifadelerini kullandı.
'EMPERYALİZMİN OYUNLARINI BOŞA ÇIKARAN BİR ADIM'
AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörsüz Türkiye bir millet projesidir. Milletimizin besleyip büyüttüğü bir özlemdir. Bu topraklarda yaşayan her bir ferdin talep ve beklentisidir. Bu proje emperyalizmin oyunlarını boşa çıkaran bir adımdır" sözleriyle süreci savundu.
Komisyonun siyasi tarih ve devlet pratiğine önemli bir örnek olduğunu ileri süren Gül, "Bu süreç yarım asırlık bir acıyı sona erdirmeyi hedefleyen bir kardeşlik projesidir. Terörün aramıza koyduğu duvarları yıkmak, aynı bayrak altında yeniden kenetlenmek için daha güçlü bir şekilde buluşmak için tarihi bir fırsattır. Farklı siyasi partilere ve dünya görüşlerine sahip olsak da bu Meclis çatısı altında ortak duygularla aynı amaç için bir aradayız" dedi.
BİR SONRAKİ TOPLANTI CUMA GÜNÜ
Komisyonun bir sonraki toplantıyı 8 Ağustos Cuma günü gerçekleştireceği öğrenildi.
Bugün konuşma yapamayan milletvekilleri, ikinci toplantıda konuşma yapacak.
Kaynak : cumhuriyet.com