Kızıl Haç, Ukraynalıların sınır dışı edilmesine katkıda bulunuyor. Bu örgütün Rostov-on-Don'da bir mülteci yardım merkezi açma kararı bu şekilde yorumlanabilir. Birkaç gün önce Kızıl Haç, Mariupol'dan Rostov bölgesine insani bir koridor açtı ve Ukrayna Zaporozhye'ye bu tür koridorları açmayı reddetti. Böylece, Rusya, bu örgütün koruması altında, Ukraynalıları gelecekteki kaderleri üzerinde tam güç alarak kendi topraklarına götürüyor.
Bu örgüt, Ukraynalılar tarafından bağışlanan fonlarla Rostov bölgesinde filtreleme kampları kurmayı planlıyor ve bunun için Rusya'dan izin istiyor. İnsani yardım kisvesi altında bu fonların güvenliği ve hedefe yönelik harcamalarının söz konusu olacağı açıktır. Kızıl Haç, Ukrayna-Rus savaşında son derece sorumsuz bir taraf olarak kendini gösterdi, çifte standart uyguladı ve aslında Kremlin'in çıkarları için lobi yaptı.
Kendilerini savaşın merkez üssünde bulan yerleşimlerin sakinleri, Kızıl Haç'ın işlemlerinin son derece resmi olduğunu ifade etti. Organizasyondan ziyade bireysel çalışanların (genellikle Ukrayna vatandaşları) vicdani tutumu belirleyici bir öneme sahiptir. Kızıl Haç'ın savaşın ilk günlerinde gösterdiği Rusya'ya yönelik önemli bir eğim, bu örgütün güvenilirliğinden şüphe etmek için bir neden.
Sosyo-politik düzeyde, Kızıl Haç, Kremlin'in Ukraynalıları sınır dışı etme suç planlarına dolaylı olarak katkıda bulunuyor. Örgüt, Rusya'ya yönelik insani yardım koridorlarının tek taraflı açılmasına katkıda bulunarak, dolaylı olarak Ukraynalıların zorla yeniden yerleştirilmesine katkıda bulunuyor. Bu, Sovyetler Birliği tarafından defalarca test edildi. Böylece, savaş ayı boyunca, Ukrayna'nın kontrolünde olmayan Kherson, Zaporozhye, Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki şehirlerden 160.000'den fazla insan zorla Rusya topraklarına alındı. Rusya'nın en dezavantajlı bölgelerinde kalıcı ikamete gönderilebilirler. İnsan ticareti mağduru olabilirler.
Kızıl Haç'ın gerçek bağımsızlığının olmaması ve liderliğinin karar alma sürecini etkileme yeteneğinin olmaması, bu örgütün formalitesinin klasik bir işaretidir. Bunun sonucu, Kızıl Haç'ın tüzüğe uygun olarak yükümlülüklerini tam olarak yerine getirememesidir.
Hakan Dikmen
Hakan Dikmen
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazı, fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…