CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanlığı hakkında Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) şikâyet başvurusunda bulundu.
Tanal şikâyetinde, ekonomik krizden enflasyona, kiralardan işsizliğe, hukuki güvensizlikten sosyal çöküşe kadar tüm olumsuzlukların “Kötü yönetim, keyfî karar alma, şeffaflıktan kaçınma, hesap vermeme ve hukuk dışı tercihlerin” sonucu olduğunu belirtti.
Yaşanan krizin piyasanın doğal krizinin sonucu olmadığını belirten Tanal, Cumhurbaşkanlığı hakkında Kamu Denetçiliği Kurumu’na yaptığı başvurusunda şu ifadelere yer verdi:
“Bu kriz, Anayasa’nın devlete yüklediği görevlerin yerine getirilmemesinden; liyakat yerine sadakatin, hukukun yerine talimatın, planlamanın yerine keyfiyetin konmasından kaynaklanmaktadır. Hayat pahalılığı tırmanmış, kiralar ödenemez hale gelmiş, işsizlik kalıcılaşmış, eğitim ve sağlık hakkına erişim daralmış, adalete güven çökmüş, devletin sosyal koruma kalkanı işlevsiz hale gelmiştir. İyi yönetim ilkesi kâğıt üzerinde değil, devlet yönetiminin omurgasında uygulanması gereken bir anayasal zorunluluktur. Türkiye’de yaşanan tüm krizler, bu ilkeye uyulmadığı için derinleşmiştir.”
Tanal, şikayet başvurusuna ilişkin yaptığı yazılı basın açıklamasında Anayasa’nın 5. maddesinin altını çizerek şunları söyledi:
"'Devlet, sosyal, ekonomik ve siyasal engelleri kaldırmakla görevlidir.' Ancak bugün Türkiye’de vatandaş geçinemiyorsa, kirasını ödeyemiyorsa, iş bulamıyorsa, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşamıyorsa, adalet bir ayrıcalık haline geldiyse, ayrımcılık ve liyakatsizlik kurumsallaştıysa bu tablo, iyi yönetim yerine kötü yönetimin tercih edildiğinin somut kanıtıdır.
Devletin başı ve yürütmenin tek sahibi olan Cumhurbaşkanı, ekonomik tercihlerin, idari tasarrufların ve yönetim anlayışının doğrudan sorumlusudur. Bu nedenle kötü yönetimin sonuçlarının sorumluluğu da bu makamın üzerindedir.
Yargıya güven yoksa yatırım da yoktur. Yargı bağımsız değilse piyasa istikrarlı olamaz. Hukuk işlemiyorsa ekonomi büyüyemez. Ekonomiyi felç eden, yalnızca yanlış ekonomik tercihler değildir; hukukun siyasete bağımlılığıdır. Söz verilen hedefler tutmamış, çözüm vaadi sonuç üretmemiştir. Bu da kötü yönetim ilkesinin en somut göstergesidir. Bugün yaşadığımız tüm ekonomik ve toplumsal sorunların ortak kaynağı, iyi yönetim ilkelerinin terk edilmesidir. Liyakat yoksa, adalet yoksa, şeffaflık yoksa; orada kriz, hukuksuzluk ve güvensizlik kaçınılmazdır.”







