Ulu Önder Mustafa Kemâl, 30 Ağustos 1925’de Kastamonu’da yaptığı konuşmada ideolojisinin amacını şu şekilde belirtmekte idi; ”Efendiler, yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tümden çağdaş ve bütün anlam ve biçimi ile uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır.”
Atatürkçülük, uygulamada ilkelerin canlı , yapıcı ve dürüst işlevini göz önünde tutmaktadır. Her zaman millî inkılâp anlayışıyla, ilkeler doğrultusunda devlet ve toplum yaşamını yönlendirmeyi öngörür. Bu yöntemle çağdaş uygarlık düzeyine çıkabileceğini kabul eder.
Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Türk İnkılâbı bir ulusal bağımsızlık ve çağdaşlaşma hareketinin adıdır. Toplumsal bir biçimleniştir.
Ulusal bağımsızlığı ve hür düşünce ile insan onurunu temel aldığı için insancıl bir Türk düşüncedir.. Bu değişme Türkler tarafından bir modernleşme yani daha gelişmiş, daha ileri addedilen bir toplumsal düzen tipine geçiş olarak anlamlandırılır.


