YUKLENIYOR
18 June 2024
Üye Girişi
Üye Girişi
×
Türk Vatandaşları Üye Olabilir
[Turkish CitizensCan Be Members Of]
Güvenlik Kodu:
Guvenlik
https://ikinciadamdukkan.com/product/cessur-demirali-gursu-adini-sen-koy-1/
https://ikinciadamdukkan.com/product/cessur-demirali-gursu-adini-sen-koy-1/
1 2 3
ANKET
Bu kullandığınız site kapatılsın mı?
CIP 0 - CRZ 0
Evet
113
Hayır
1090
Çekimser
10
Fikrim yok
12

Toplam Oy:1225

» SÜRMELİ ÇUKURU’NDA ÜÇ SICAK GÜN -2-

SÜRMELİ ÇUKURU’NDA ÜÇ SICAK GÜN -2- - Zeki Sarıhan

Paylas
SÜRMELİ ÇUKURU’NDA ÜÇ SICAK GÜN     -2-
11 June 2024, Tuesday 03:34:17
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

SÜRMELİ ÇUKURU’NDA ÜÇ SICAK GÜN

 

-2-

 

 

IĞDIR BELEDİYESİNDE

6 Haziran günü, sıcak basmadan doğrudan Belediyeye gittim. Başkan M. Nuri Güneş’le görüşmek istediğimi söyledim. Az sonra gelecek dediler. Nitekim birkaç dakika sonra asansöre onunla birlikte binerek bir emrivaki yaptım. Odasına buyur etti. Ben daha söze başlamadan ellerinde imzalanacak evrakla sekreterleri odasına girip çıkmaya başladılar. Bir ara bulup kendimi tanıttım. Hakkâri Belediye Başkanının görevden alınıp tutuklanmasını hatırlatarak kendisini güvende hissedip hissetmediğini sordum. “Hazırlıklıyız” dedi. Ismarladığı kahveyi içerken bana ayıracak 15 dakikasının bulunup bulunmadığını sordum. 10 dakika sonra toplantıya girmek zorunda olduğunu söyledi. Birlikte bir fotoğraf aldırma isteğimi geri çevirmedi. Bir kartını istedim. Henüz bastırmaya vakit bulamamış! Belediyede Iğdır’ı tanıtan bir kitapçık da yokmuş! Güneş, 2009’da da başkan seçilmiş ancak bu başkanlığı bir yıl sürebilmiş. Partisinin genel merkezinde çalışmış. Hapis yatma “vazifesi”ni de yerine getirmiş! HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP gibi birçok (!) partide görev almış Güneş, DTP’nin de kurucularından.

 

 

GÜLTEN AKIN VE FERİYE TEYRAN

Iğdır’da aydınlar arasında bir kopukluk var. Sora soruştura Iğdır’da Eğitim-Sen’in Parlar Caddesindeki adresine ulaştım. Gittiğimde saat 18’e geliyordu. Çalışma saati bitiğinden olacak sendika kapalıydı. Bir not ve telefon numaramı kapıya bıraktım. Tanıdığın tanıdığı biriyle başkanının telefonuna ulaştık. Ayhan Alpaslan akşam beni kaldığım Uygulama Oteli’nde ziyaret edeceğini söyledi. Geldi, Caddenin öbür tarafındaki Komşu Çayevinin önünde oturduk. Kendisi bir ay önce başkanlığı bırakmış. Yeni başkana telefon etti. O ve bir arkadaşı çok geçmeden geldiler. Çaylar birbirini izlerken Iğdır’daki siyasi ve sosyal hayat hakkında görüşmeye başladık. Eğitim-Sen burada eğitim çalışanları sendikası içinde üçüncü sıradaymış. Birinci “Hükümet Sendikası” olarak bilinen Eğitim Bir-Sen, İkinciye ise Türk Eğitim-Sen geliyormuş. Arkadaşlarımın üçü de Kürt. Tartışmamızın ana konusu, Tük-Kürt sorunu. Ben ülkeyi kurtaracak olanın sosyalizm olduğunu ve Türk ve Kürt emekçilerinin bunun için güçlerini birleştirmeleri gerektiğini anlatmaya çalışıyorum, Kürt meslektaşlarım Kürtlerin geçmişte ve hâlen haklarının nasıl yok sayıldığını anlatıyorlar. Devrimci Türklere de güvenmiyorlar. Kurtuluş Savaşı yıllarında Kürtlere verilen sözlerin nasıl tutulmadığını bildiğim için kendilerini anlayışla karşılıyorum. İçlerinden biri “Bir baba, evlatları arasında ayırım yaparsa sonucu ne olur?” sorusuna bilinen yanıtı veriyorum: “Evden kaçar!” Selahattin Demirtaş’ın görüşlerine değer verdiğimi anlatıyorum.

 

Sohbet sırasında Gülten Akın’ın adı geçtiğinde hiçbirinin bu adı duymamış olmasını yadırgıyorum. Bunu söylediğimde “Sen Ahmedi Hani adını duydun mu?” sorusuyla karşılaşıyorum. “Mem u Zin Leyla ile Mecnun’a kaynaklık etmiştir.” Ahmedi Hani’yi ve onun ünlü yapı8tı MemuZin’i duyduğumu söylüyorum. Nitekim çarşıda gezerken küçük bir anıt görmüştüm. Dört tarafının her birinin üzerine bir Kürt edebiyatçısının adı ve bunların eserlerinden bir cümle kazınmıştı. Bunlar Ahmedi Hani, Musa Anter, FegiyeTeyran (Bu adla ilk orda karşılaştım), Mehmet Uzun idiler. “Sen FegiyeTeyran’ı duydun mu?” deselerdi, bu konuda bilgisizliğim ortaya çıkacaktı. Onlara şunu da eklemeden edemedim: “Toplumun en ezilen kesimin temsilcileri, en çok araştıran, bilen insanları da olmak zorundadır. 68 Kuşağının elinden bu nedenle kitap düşmezdi.” Bu tartışma azınlık milliyetlerinin çoğunluğu oluşturan milletin tarihi, dili ve sanatını tanımadan dişe dokunur bir politika üğretip üretemeyeceği konusuyla da ilgili sayılır. Çarlık Rusyasının azınlık milliyetindeki aydınlar herhalde Puşkin’i, Tolstoy’u tanımadan bir Azerî, Gürcü veya Kazan Türk edebiyatı oluşturamazlardı. Gene de onlara karşı anlayışlı olmalıydım. Lenin’in öğüdüne uyarak hâkim milletin aydınları öncelikle kendi milliyetçilerini eleştirmeliydiler.

 

Yeni başkan, Iğdır’ı tanıyabilmem için bir yakını olan Aşiret Boran Şen’in hazırlayıp 2012’de İl Kültür Müdürlüğü tarafından basılan “Geçmişten Günümüze Iğdır Halk Kültürü” kitabını verdi. Ayhan, ertesi gün dersi bittikten ve çocuklarını okuldan aldıktan sonra 13.30’da arabasıyla gelip beni alacağını ve Iğdır’ı tanımak için bir program yapacağımızı söyledi. (Ama ertesi gün , telefonla özür diledi, başka bir işi çıkmış.)

 

TUZLUCA’DA

Iğdır’a vardığım gün, eşimin parti çalışmalarından tanıdığı ve “iyi bir insan” olarak tanıttığı CHP eski il başkanı İlhan Zor’u aradım. Adını verdiği pastanede buluştuk. İkramda bulundu. Akşam yemeğine davet ettiyse de kabul etmedim. Burada, kimseyi masrafa sokmamaya kararlıydım. Ona bir kitabımı imzaladım. “Memleket meseleleri”ni görüştük. Ertesi gün de Nuh Nebi Camii’nin avlusundaki açık çayhanede buluştuk.

 

 

CHP il Merkezine gittim, kapalıydı! Meğer başkanı geçici bir süre çıkmış. Bıraktığım not üzerine aradılar. Yeniden gittiğimde merkezde üç kişi oturuyordu. Merkez İlçe başkanlığını ziyaretimde ise Tuzluca’yı görme isteğim söz konusu olunca başkanAsker Bostancı, Tuzluca ilçe başkanına telefon etti ve orada beklendiğim söyledi. Minibüsler, 40 km.lik asfalt yolu yarım saatte alıyor. Beni CHP ilçe merkezinde ilçe başkanı Süleyman Ulutaş bekliyordu.

 

Tuzluca denilince eski devrimcilerin aklına Kaymakam Mehmet Can’ın gelmemesi mümkün değil. Yaşar Kemal’in Teneke romanındaki kahraman kaymakam Çukurova ağalarını kızdırınca Tuzluca’ya sürülür. Cevat Fehmi Başkut da “Buzlar Çözülmeden” oyununda bu deli kaymakamın başına gelenleri anlatır. Süleyman Bey, babasından Mehmet Can’ı duymuş.

 

Önce bir taksiyle 1.5 km. ötedeki tuz mağarasına gidiyorum. Çankırı’da da böyle bir mağara gezmiştim.Buradaki mağaralar ışıklandırılmış, terapi merkezi haline getirilmiş. Galerilerin sonunda bir toplantı salonu bile yapılmış. Görevli genç, aynı zamanda jeoloji okuyormuş. Buranın 40 milyon yıl önce büyük bir yer hareketiyle oluştuğunu anlattı. Göl kurumuş, tuz kalmış, üzerine yeni çökeltiler ve sular birikmiş. Bunlar da kurumu ve tuz bırakmış, böylece tuz ve taşlaşmış çamurlardan üst üste tabakalar oluşmuş. Ben oradan çıktığımda Süleyman’la üniversitenin aşçılık bölümünü yeni bitirmiş oğlu Ulaş arabayla geldiler. Ulaş yurt dışında iş bulmaya kararlı. Biraz aşağıda halen tuz çıkarılmakta olan galeriye arabayla girdik. İş makinalarını uzaktan ışığı görülüyor ve gürültüsü duyuluyor. Hititlilerin buradan tuz çıkardığı biliniyormuş. Şimdi çıkarılan tuzlar, karayolları tarafından yolların tuzlanmasında kullanılıyormuş. Tuzluca’nın tuzları Türkiye’nin tuz ihtiyacını yüz yıl karşılayabilecek durumda olduğunu internet söylüyor.

 

Seyir Tepesi’ne çıkarak Tuzluca’nın fotoğrafını aldık. Eski adı Kulp olan Tuzluca’nın merkez nüfusu on bin kadar ve yerleşimi çok dağınık. Aşağı kısımları eskiden Ermenilerin oturduğu yermiş. Yukarı kısımlarında modern evler var. Kasaba içinde otomobille şöyle bir tur attık. Önünde bir ineğin bağlı olduğu bir tezek yığının fotoğrafını aldım.

 

 

Yukardan aşağıya Fotoğraflar: Sol 1. Iğdır Belediye Başkanı M. Nuri Güneş’le, Sağ 2.Tuzluca Seyir Tepesi’nde Süleyman Ulutaş’la, Sol 3. Tuz mağarasında, Sağ 4. Iğdır Kürt edebiyatı anıtı.

(11 Haziran 2024)

(Devam edecek)

 

 

 

 

 

 

 

 


Rogg & Nok Sanal Hafıza Bölümü Haber Servisi:
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazıların fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
Foto GaleriTÜMÜ
Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Rogg&Nok Haber- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Rogg&Nok Haber Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin roggnok@gmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir.