YUKLENIYOR
16 Eylül 2024
Üye Girişi
Üye Girişi
×
Türk Vatandaşları Üye Olabilir
[Turkish CitizensCan Be Members Of]
Güvenlik Kodu:
Guvenlik
https://www.amazon.com.tr/Ad%C4%B1n%C4%B1-Sen-Cessur-Demirali-G%C3%BCrsu/dp/6256930053/ref=sr_1_fkmr0_1?__mk_tr_TR=%C3%85M%C3%85%C5%BD%C3%95%C3%91&crid=1YJDGAGVNQ7VV&dib=eyJ2IjoiMSJ9.r4RD0rXAx128uZUXSIG0aTSneyDm8FSySorDyhmd-oOXKuEdsPWYgrz0gKD_i_mt.zK_9deK
https://www.amazon.com.tr/Ad%C4%B1n%C4%B1-Sen-Cessur-Demirali-G%C3%BCrsu/dp/6256930053/ref=sr_1_fkmr0_1?__mk_tr_TR=%C3%85M%C3%85%C5%BD%C3%95%C3%91&crid=1YJDGAGVNQ7VV&dib=eyJ2IjoiMSJ9.r4RD0rXAx128uZUXSIG0aTSneyDm8FSySorDyhmd-oOXKuEdsPWYgrz0gKD_i_mt.zK_9deK
1 2 3
ANKET
Bu kullandığınız site kapatılsın mı?
CIP 0 - CRZ 0
Evet
116
Hayır
1097
Çekimser
10
Fikrim yok
12

Toplam Oy:1235

» Masallar Masum mu? -1-

Masallar Masum mu? -1- - Arzu KÖK

Paylas
Masallar Masum mu? -1-
04 Eylül 2024, Çarşamba 15:03:26
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Masallar Masum mu? -1-

Masallarımız vardı bizim ”bir varmış bir yokmuş…” ile başlayan. Ne kadar çok dinlerdik büyüklerimizden. Uyumadan önce özellikle bir tanesini daha çok dinlemek istediğimiz. Keloğlan, Külkedisi, Pamuk Prenses, Kırmızı Başlıklı Kız…

Peki bu okuduğumuz, dinlediğimiz masallar ne kadar masumdu? İşte bir kadın olarak özellikle kadınlar açısından bunu sorgulamak istiyorum bu yazı dizisi içinde. Önce ana hatlarıyla verelim ve sonra devam edelim.

Masallarda, ev içi hiyerarşisinin, kadın ve erkeğin biyolojik cinsiyetlerinin toplumsal cinsiyet rollerine, paralel bir biçimde oluşturulduğu görülmektedir. Kadın bedeninin "kışkırtıcı nesne" olarak algılanması, ev içine kapatılmasına neden oluşturur. Ev içine kapatılan kadın, doğurganlığını kullanarak orada iktidarını sağlamlaştırmaya çalışır. Dolayısıyla, kadının iktidar ve yaşam alanı, cinsel olarak işlevsel ya da işlevsiz oluşuna göre biçimlenir. Erkek, cinsel olarak işlev ve çekiciliğini yitirdiği zaman "ermiş" olurken kadın "kocakarı"ya dönüşür. Masallarda, toplumsal cinsiyet rollerine bağlı bazı simgelerle sıkça karşılaşılmaktadır. Örneğin, erkek egemen söylemde, erkek iktidarının simgesi olarak görülen "at, avrat, silah" üçlüsü masal anlatılarında önemli bir yere sahiptir. Bu simgeler, kadın iktidarı bağlamında düşünüldüğünde yerine, "ev, er, evlat" üçlüsünü koymak mümkündür.

Masallarda dilin kullanımı kadın ve erkek arasındaki ayrımı pekiştirirken aynı zamanda kişinin karakterinin hangi karşıtlık üzerinden yapılandırılması gerektiğini de vurgular. Genel olarak klasik masallarla Yeşilçam’ın siyah beyaz dönemindeki klişe filmler arasında bir köprü vardır. Anadolu masal geleneği, Sindrella gibi evrenselleşmiş masalları da bünyesine alarak, kendini bu dönemdeki filmlere aktarmıştır.  Kullanılan iyi-kötü, güzel-çirkin gibi ikili kompozisyonlar masalı okuyan çocukların kendilerine hangi modelleri seçeceğini büyük ölçüde belirler. Masallarda dilin kullanımı ikili karşıtlıkları oluştururken karşıtlıklar arasında kalan yumuşak geçişlere genellikle yer verilmemektedir. Yani masallar gri tonuna yer vermeksizin siyah ve beyaz zıtlığı çerçevesi içerisine sıkışmıştır.  Siyah tonunu simgeleyen kötü kalpli kraliçe femme fatale rolüne mahkûm iken, beyaz tonunda iyiliği ve güzelliği ile övgü toplayan masum prensesler vardır. Masum prensesler femme fatale’in aksine ataerkil toplumun normlarıyla hareket ederler. Dille kurgulanan bu diyalektikte çocukların özdeşleşmek istedikleri karakterler iyi ve güzel olanlardır. Başka bir deyişle, ataerkil toplum düzenini bozmayanlar, bu otoriteye boyun eğenlerdir.

Kültürel ürünler toplumdaki basmakalıp düşünceleri pekiştirirken kadın ve erkeğin toplumsal rollerini de yeniden üretir. Çocukların masal karakterleriyle özdeşleşmeleri de bu sürecin tekrar edilmesine neden olur. Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet birbirinden farklıdır. Cinsiyet kadın ve erkeğin doğuştan getirdikleri biyolojik farklılıklara sahip olmalarıdır. Toplumsal cinsiyet ise, toplumsal olarak inşa edilir. Oakley’e göre, “Cinsiyet, kadın ve erkek arasındaki gözle görülebilen biyolojik, genital, prokreatif farklılıktır. Toplumsal cinsiyet ise kültürün bir ürünüdür, kadın ve erkek arasındaki sosyal sınıflaşmadan kaynaklanan rollerdir. Toplumsal cinsiyet, kişilerin davranış şekillerini belirleyerek onlara nasıl ideal bir erkek ya da ideal bir kadın olacaklarını belirli normlarla ve kalıplarla öğretir. Kadın ve erkek kimliklerini oluşturarak onların tek tipleşmesine sebep olur.” Judith Lorber’a göre,  “Toplumsal cinsiyet rolleri kişilere çeşitli sorumluluklar verir. Kişinin karakteri, duyguları, hisleri, hırsları, motivasyonları toplumun öğrettiği söylemler ve hayat tecrübeleri doğrultusunda şekillenir. Dolayısıyla başka bir karaktere sahip olabilecek insanlar toplum tarafından bambaşka insanlara dönüştürülürler. Bu süreç, toplumun çeşitli değerleriyle ve dinle meşrulaştırılır.”

Bir başka deyişle, toplumsal cinsiyet statüleri kadın ve erkeğin tanımını belirler. Bu tanımlar çerçevesinde kadın ve erkeğin hangi tarzda kıyafetler giyeceği, vücutlarını nasıl şekillendirecekleri ve hangi isimlere sahip olmaları gerektiği bellidir. Wharton’a göre, “Kız çocukları giysilerini pembe tonlarından seçerek süslü giyinmeyi öğrenirken, erkekler mavi ve pastel renkli kıyafetleri terci edeler. Aynı zamanda kızlar odalarını pembeye boyarken erkeklerin renk seçimi yine maviden yanadır. Bu doktrinler filmler, radyo ve televizyon programları, oyunlar, reklamlar ve özellikle masal kitapları aracılığıyla yeniden üretilir.” Foucault’ya göre, “Söylemin nizami gücü insanların üzerinde disiplin baskısının kurulmasına sebep olur, kişileri disipline ederek belirli davranışları belirli kalıplarla yapmaya zorlar.” Erkek ve kadın davranış biçimleri, toplumun öngördüğü davranış modellerini baz alarak şekillenirler dolayısıyla bu durumdan hem erkek hem de kadın rahatsızdır. Bu iki cinsiyetin üzerinde kurulan baskı kadınların omuzlarına daha ağır bir yük bindirir. Toplumun gözünde erkek ilk planda yer alır, dolayısıyla etkendir ve özne konumundadır. Bunun sonucu olarak para kazanma, aile ekonomisini kalkındırma, mantıklı kararlar vermek zorunda olma, hiçbir koşulda duygusal olmama, ağlamama ve güçlü olma gibi iş bölümleri ve roller erkek ile özdeştirilir.

Diğer bir yandan ise kadın toplumda ikinci plana itilen karakterdir. Edilgen ya da nesne konumuna getirilen kadın kocasına ve çocuğuna bakmak, ev işleri yapmak, bazı durumlarda çalışmak zorundadır. Bunun yanında duygusal, anaç, sevgi dolu, şefkatli, hassas ve itaatkâr olmalıdır. Bu yükümlülükler kadının üzerinde erkeklere oranla daha çok baskı kurar çünkü kadının rolleri erkeğe göre hayatının her alanında daha pasiftir ve kadın erkeğe hizmet etmek için tasarlanmıştır. Bu durum gerek ev alanında gerek iş hayatında hemen hemen aynıdır. Evde kadın, erkeğin rahat etmesi için onun yemeğini pişirip, çamaşırını yıkar, iş hayatında ise kadınların yönetici pozisyonuna gelmesi herhangi bir resmi yaptırım olmamasına rağmen oldukça zordur. Bunun nedeni ataerkil toplumun kadının önüne set çeken “camdan tavan”ıdır.

Cam tavan bir kariyerde ilerlemeyi engelleyen görünmez bir engeldir ve kadın bu engeli aşamaz kolay kolay. Bu saydam engel iş hayatında da kadının yönetici erkeğe hizmet etmesi için var edilmiştir.  Toplumda yüksek makamlarda ve üst düzey yönetimlerdeki erkeklerin sayısının kadınlara oranla daha yüksek olmasının sebebi budur. Dolayısıyla toplum kuralları kadının yaratıcı yönlerinin gelişmesini aynı zamanda da bunların sergilenmesinin önünde engel oluşturmaktadır.


Rogg & Nok Sanal Hafıza Bölümü Haber Servisi:
E-Posta ile gönderilen veya direk Web sitesine yayınlanması için gönderilen yazıların fotoğraf gibi tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında Web sitemizde yapılmıştır.
Kişisel veya kurumsal Demokratik düşünce ve kanaatlerimiz engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"Yazar olan biz Hakkımızdaki veya kullanıcıların kullandıkları web sitesindeki yayınlanan haberler dolayısı ile olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak üzere, peşinen reddederiz…

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
Foto GaleriTÜMÜ
Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Rogg&Nok Haber- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Rogg&Nok Haber Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin [email protected] Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir.