BELEDİYE BAŞKANI ŞAHİN ŞERİFOĞULLARI SONUNDA İTİRAF ETTİ(II)
06-02-2025
24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ 6.8 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Aradan tam beş koca yıl geçti. Türkiye’nin 81 ilinden yalnız birinde öğretmenevi yoktu. O talihsiz il de Elazığ’dı. Niçin yoktu? Çünkü deprem bahane edilerek şehrin merkezinde bulunan 1933 tarihinden bu yana kültür, eğitim yuvası olan tarihi öğretmenevine de el konulmuştu. Elazığ Belediyesinin belediye resmi internet sitesinde: “Tarihi öğretmenevi vizyon projeler kapsamında 24 saat uyumayan Elazığ Millet Kıraathanesi’ne dönüştürülecek; kıraathanede konuklara, limitsiz internet, ücretsiz dijital baskı ve fotokopi hizmeti ile sabah ve akşam çorba ikramı sunulacak”, denilerek öğretmenevi yerine kıraathane yapılması istenmişti. Görülen tepki üzerine bu fanteziden vazgeçildi.
Elazığ Öğretmenevi, yalnızca öğretmenler hizmet vermekle sınırlı değildi. Şehrin merkezinde olması, çok amaçlı salonunun bulunması ile Milli Eğitim Müdürlüğünün toplantı ve seminerlerine ev sahipliği yapan, şehrin okullarında öğrenim gören öğrencilerinin her türlü kültürel ve sosyal faaliyetlerini gerçekleştirmelerine ve sergilemelerine imkân tanıyan sosyal bir mekândı.
Depremin 5. Yıldönümünde 24 Ocak 2025 Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin Elazığ’ı ziyaretlerinde Elazığ’a bir öğretmenevi yapılacağı müjdesini verdi. Yer hazır, plan hazır, bütçe hazırdı. Yer: Elazığ’da görev yapan 9.500 öğretmen ile bir o kadar emekli öğretmenin tek vasıta ile ulaşabilecekleri Kız Meslek Lisesinin doğusunda Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli arsaydı.
Tam da temel atılacak derken bir sabah kalktık ki bu alanın kuzeye bakan ihata duvarı Elazığ Belediyesi tarafından yine bir olupbittiye getirilerek; “ben yıktım oldu” mantığı ile kanunsuz bir biçimde yıktırılmış ve Milli Eğitim bakanlığına tahsisli bu yer, Belediye otobüslerine garaj yapılmış.
Ne diyordu 3 Şubat 2025 tarihinde yapılan Elazığ Belediyesi Meclis toplantısında E.B. Başkanı Sayın Şerifoğulları: “Biz şehir merkezinde yeni yeşil alanlar, yeni meydanlar kazandırmaya çalışırken, mücadele ederken bir taraftan dönüp yav işte boş arsa buraya hemen beş katlı sekiz katlı oteli öğretmenevine dönüştürelim, böyle bir çalışma yapalım.”
Sayın Şerifoğulları, “boş arsa” dedikten sonra “burada bulunan sekiz katlı oteli öğretmenevine dönüştürelim” sözü çelişkilidir. Bu arsa üzerinde otel yoktur. Haydi, bunu bir dil sürçmesi olarak değerlendirelim; ancak söz konusu bu yer, boş bir arsa değil Milli Eğitim Bakanlığına tahsislidir. “Bu boş arsa”, dediğiniz yer, hâlihazırda sizin başkanlığınızın ihata duvarını yıkarak kanunsuz bir biçimde el koyduğunuz ve otobüslerinizle işgal ettiğiniz yerdir.
Benim emekli bir öğretmen olarak anlayamadığım, öğretmenler karşı olan bu tavrınız niye? Ne istiyorsunuz Elazığlı öğretmenlerden. Şehrin neresinde olurlarsa olsunlar öğretmenlerin tek vasıta ile ulaşacakları merkezi bir yerde bir öğretmenevinin yapılması sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Neden park, yeşil alan denildiği zaman okullar, eğitim ve kültür kurumları aklınıza geliyor? “Ben şahsım adına söylüyorum ben karşıyım buna şehir merkezinde ne kadar boş alan ne kadar meydan ne kadar yeşil alan oluşturabilirsek bu şehrin menfaatini burada görüyoruz.”, diyorsunuz. Bu, şahsi bir mesele değildir. Şehrin merkezi bir yerinde yapılacak bir öğretmenevi, yalnızca öğretmenlerin sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılamayacak aynı zamanda eskiden olduğu gibi Elazığ Milli Eğitim müdürlüğünün seminer ve toplantılarına, Elazığ Merkez okullarının yaptıkları çalışmaları geçmişte olduğu gibi sergilemelerine imkân tanıyacaktır. Şehrin eğitimine, kültürüne, sanatına katkı sunacaktır.
Söyledim yine söylüyorum: milletlerin varlığını sürdürmeleri eğitimle mümkündür. Bir milletin milli, ahlaki ve kültürel yönden güçlenmesi; ekonomik kalkınması o milletin öğretmenlerinin azim ve gayretleri ile doğru orantılıdır. Öğretmenini değersizleştiren; onlara dinlenme, buluşma ve stres atmayı dahi çok gören bir anlayışla bir yere ulaşmak mümkün değildir.
Sayın Başkan; yaptığınız her iş, mutlaka hukuk çerçevesinde olmalı, her işte kamu yararı gözetmeli ve geleceğimizi şekil verecek olan öğretmenleri hele de 30 40 yıl bu ülkenin, bu ilin insanlarını eğiten emekli öğretmenleri incitmemelidir. Emekli öğretmenlerine hakaret eden her kim olursa tarafınızdan yaptığı yanlış hatırlatılmalı hatta azarlanmalıdır. Biz sizi, Elazığ şehrinin Şehr’ül Emin’i, öğretmenlerine kıymet veren, onları el üstünde tutan bir kişi olarak görmek istiyoruz.
Hadi Önal/ 6 Şubat 2025/ Elazığ
Yayınlama:
08-02-2025
12:02:20