Dünden bu güne yansıyan habere göre Terör Mühendisliğini ve de mimarlığını başarı ile AB ortamında sergileyen Almanya, ve o ülke sözde bizim müttefikimiz olduğunu iddia eden ülkeyi biliyorsunuz. Bunu yanında son 2 senedir yasal terörist guruplarına daha sonra Türkiye’ye çıkarları doğrultusunda tehdit olması için silah ve askeri eğitim verdiğini artık herkes bilirken, bilenler nedense korkularından sustukları da bilinirken biz o ülkenin haberlerini böyle vermemizi doğal karşılayın, çünkü biz haberciyiz politikacı değiliz gördüklerimizi politik ortamda değerlendirmeden alına haberlerde satır aralarını okuyarak bu okumayanlara gösteririz. Hiçbir ülke çıkarları olmadıkça başka ülke vatandaşlarına yardım etmez, bu doğanı kuralıdır. Birde bu kurala küresel terör girince o zaman bizler şüpheleniriz, zaten medyanın birinci en önemli kuralı şüphe ederek haberleri vermektir, o nedenle bu haberler fazla okunmaz. Çoğu ülkede böyle haberleri kimse okumadığını bile bile haber yapıyoruz, bizim amacımız toplumda bir kişi bu haberleri okumamasını sağlamak, o kişiye yönelik haber yapıyoruz, o kişi her kim ise bu haberleri diğer kişilere ulaştır ise bu bilgiler daha net toplum tarafından özümlenir amacını güdüyoruz. Toplumu uyanması ancak fikir ve düşüncelerin özgürce tartışmasından ileri gelir, derler ya “ kalem kılıçtan keskindir” bizde bu din sömürücü oluşuma dünyada ve ülkemizde bu yönde savaş veriyoruz, bizlerden korkanlar kendilerinden şüphe edenlerdir. Evet, o demokrat, özgürlüklere dayana terör mühendisliği yapan ülkenin Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ile İngiltere eski Dışişleri Bakanı David Miliband, psikolojik algılama yöntemi ile hazırladıkları yorumda, bu mühendislik sonucunda yarattıkları ucuz işçi kısaca modern kölelik yapacak insanları ülkelerinden transfer ederken sorunlar ile karşısında AB’nin bu mühendislerin yaptığı plan ve projelere aktif yardımda bulunması gerektiğinin altını çiziyorlarmış. Şimdi haberimize bakalım;