“Türkiye’nin De Bir ‘Epstein Dosyası’ Vardır Ve Bu Bir Milli Güvenlik Meselesidir”
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Murat Akbaş, ABD’de yeniden gündeme gelen Jeffrey Epstein dosyası üzerinden Türkiye’de geçmişte yaşanan FETÖ ve Adnan Oktar yapılanmalarına dikkat çekerek, bal tuzağı ve şantaj ağlarının devletler için bir milli güvenlik tehdidi olduğunu vurguladı.
“EPSTEIN DOSYASI BİR AHLAK DEĞİL, İSTİHBARAT MESELESİDİR”
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Murat Akbaş, ABD’nin bugün Jeffrey Epstein dosyasıyla yüzleştiğini belirterek, “Bu dosya bize şunu net biçimde gösterdi: Bal tuzağı, seks ve şantaj ağları yalnızca ahlaki suçlar değildir; bunlar aynı zamanda istihbarat ve nüfuz araçlarıdır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE BU MODELİ DAHA ÖNCE YAŞADI”
Akbaş, Türkiye’nin bu tür yapılarla geçmişte karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, “FETÖ’nün mahrem yapılanması, kayıt alma, şantaj ve devlet kadrolarına sızma yöntemleri ile Adnan Oktar yapılanmasının kapalı mekânlar, görsel kayıtlar ve psikolojik teslim alma pratikleri tesadüf değildir. Bunlar münferit suç örgütleri değil, operasyonel ağlardır” değerlendirmesinde bulundu.
“YÖNTEM AYNI, MODEL AYNI”
Epstein modelinde elit hedefleme, zaaf üretimi, kayıt alma ve kontrol mekanizmalarının bulunduğunu hatırlatan Murat Akbaş, “Türkiye’de gördüğümüz tabloyla yöntem aynıdır. Bu nedenle sormak zorundayız: Bu yapılar kendi başına mıydı, yoksa uluslararası istihbarat ekosisteminin taşeronları mıydı?” diye konuştu.
“ŞANTAJ DOSYALARI MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİDİR”
Murat Akbaş, bu tür dosyaların magazin ya da ahlak tartışması olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, “Bu mesele doğrudan milli güvenlik konusudur. Şantaj ağları bir noktadan sonra devletin karar alma mekanizmalarını rehin alır. Devletler bu yüzden müdahale eder” dedi.
Açıklamasının sonunda uyarıda bulunan Akbaş, “Bal tuzağıyla kurulan ağlar görmezden gelinirse, bedelini yalnız bireyler değil, doğrudan devlet öder. Bu dosyalar ciddiyetle ele alınmalıdır” ifadelerini kullandı.


