Türkiye Komünist Partisi (TKP), görsel ve yazılı medyaya, "Yayın çizgilerini objektiflik ve tarafsızlık ilkeleriyle sürdürdüğünü iddia ve ifade eden tüm televizyon kanallarını ve basılı medyayı konunun taraflarını konuşturmaya ve sorgulamaya davet ediyoruz. NATO’cularla halkımızın gözü önünde ciddiyetle ve açık bir biçimde tartışmak istiyoruz. NATO’yu, ABD üslerini, ülkemizde bulunan ABD’ye ait nükleer silahlarının ülkemiz için bir güvenlik aracı mı yoksa tehdit mi olduğunu konunun muhataplarıyla tartışalım ki halkımız bu önemli konuda karar verebilmek için daha fazla veriye sahip olsun" çağrısında bulundu.
TKP, ABD üslerinin kapatılması ve NATO’dan çıkılmasını öncelikli gündemi haline getireceğini belirterek, konuyla ilgili siyasi partilere ilettiği mektubun ardından görsel ve yazılı medyaya çağrı yaptığı bir açıklama yayınladı.
Emperyalist örgütün insanlığa karşı işlenen suçların aracı olduğu ifade edilen çağrıda, medyada NATO’nun olumlandığı, Türkiye’nin güvenliğine dair NATO yanlısı tartışmalar yürütülmesine dikkat çekilerek "Televizyon kanallarını ve basılı medyayı konunun taraflarını konuşturmaya ve sorgulamaya davet ediyoruz" denildi. TKP'nın açıklaması şöyle:
GÖRSEL VE BASILI MEDYAYA: TARTIŞMAK İSTİYORUZ
Emperyalist saldırganlığın tırmanmasıyla Ortadoğu'da yoğunlaşan sıcak çatışmaların kanlı hesaplaşmalara dönüştüğüne tanıklık ediyoruz. Sınırların bulanıklaştığı, emperyalist tezgahlarda haritaların yeniden çizildiği bir tarihsel dönemeçte süresi ve ölçeği fark etmeksizin patlak veren çatışmalar, savaşlar, etkisi tüm dünyada ve uzun yıllar sürecek bir karanlığın kapılarını aralıyor.
Bu karanlığın en temel nedenlerinden biri olan NATO, yıllar boyunca halklara ölüm ve yıkım götürmenin, insanlığa karşı işlenen suçların aracı oldu. Bir savaş makinesi olarak uluslararası askeri operasyonlara imza atarken Türkiye dahil pek çok ülkede gerici darbeleri destekledi. Bugün aynı emperyalist saldırganlık tüm dünyada katliamlarla, işgallerle milyonlarca insanın hayatını etkileyen yeni trajedilere yol açarken tarihe yeni utanç sayfaları ekliyor. Peki ya tarihin notunu tutanlar?
Tüm bunlar yaşanırken medyanın büyük bölümü bu barbarlıktan özgürlük, barış ve demokrasi güzellemeleri çıkaran yalan makinasının en işlevsel dişlilerinden biri oldu. Ekranlarda yürütülen tartışmalarda Türkiye'nin güvenlik politikalarının merkezinde dünyayı kana bulayan NATO'ya bağlılığın yattığı bir ezbere dönmüş durumda. Ülkede istikrar ve güvenliğin dünyanın dört bir yanına savaş ve çatışma götürerek kriz ve tehditler yaratan NATO'nun bünyesinde sağlanacağı bir tekerleme gibi tekrarlanıyor. Bu büyük bir aldatmaca. Aslında ekranlarda boy gösteren uzman ve siyasetçilerin hepsinin neredeyse aynı şeyi söylediği bu tek taraflı tartışmalar gerçeği yansıtmıyor.
Yayın çizgilerini objektiflik ve tarafsızlık ilkeleriyle sürdürdüğünü iddia ve ifade eden tüm televizyon kanallarını ve basılı medyayı konunun taraflarını konuşturmaya ve sorgulamaya davet ediyoruz. NATO’cularla halkımızın gözü önünde ciddiyetle ve açık bir biçimde tartışmak istiyoruz. NATO’yu, ABD üslerini, ülkemizde bulunan ABD’ye ait nükleer silahlarının ülkemiz için bir güvenlik aracı mı yoksa tehdit mi olduğunu konunun muhataplarıyla tartışalım ki halkımız bu önemli konuda karar verebilmek için daha fazla veriye sahip olsun."
Kaynak : cumhuriyet.com