Saygın okuyucularımız, seçimlerden ötürü olmaktan çıkarak tehlikeli sularda yüzüyoruz. Ve de bu sularda yüzmeyi bilmeden derin sulara halkça kürek sallıyoruz. Casusluk, ajanlık kavramını bilmeyen bir şerefsizin sözleri ile bölünüyoruz, ikilime giren halkımız üzerinde baskılar yoğunlaşıyor, tabii ki bunu sebepleri korku ve endişe olduğunu artık biliyoruz, bunu bilmeyenlere zaman geçmeden ahlatmak zorundayız, sonuç ne olursa olsun 8 Hazirandan sonra ülkemiz bir kargaşa ortamında kendini bulacaktır. Bu ortamı hazırlayan dış senaristler ve içimizde bulunan vatan hainleri kargaşa yaratacak gizli bu hücrelere “sarı alarm” verdi, ortam olgunlaşınca biline yazım dili ile “kaos” ortamı Türkiye’yi saracak işte bu olguda hiç istenmeyen olaylar olacak endişesi taşıyoruz, çünkü bugün dahil gelecekte atılacak adımlar Türk ulusunun geleceğini tayin edecektir. Bu endişenin sinyalleri yoğun olarak alınıyor. Gerçekten olgu kötü yönlere gidiyor; bu “sarı” alarmı “kırmızı” kod ile verildiği zaman iç savaşın çıktığı zaman olacaktır. “sarı” alam durumunda şerefsiz ve namusuz vatan hainleri ve devlet yönetiminde olan kişiler devreye sokularak, halkın birbirine kin beslemesi yolunda çalışılır. Bu çalışmanın sonucu olarak kanıtlı suçlar kanıtsız olarak lanse edilir, hukuk ve silahlı güçler önceden hazırlandığı ölçülerde baskı ve züllüme başlatılması sağlanır. Bu zaman içinde biline ve konuşan yazar düşünürler ya hapisse atılır, yada geçmişte olduğu gibi susturulur. Susan ve konuşan olmayınca sıra korku imparatorluğunda korku ve endişe artırılır ve bu safhada bölünen ve parçalanan halkı birbirine düşürmek daha kolay olacaktır, “kırmızı” alarm devreye girince kan gövdeyi götürecek ve ülke kan gölüne dönecektir. Önce ufak terör eylemleri yapılacak, sözde bunu bastıran silahlı güçler öldürmeye başlayacaklardır. İşte bu asıl olası gerçeklerin gün yüne çıktığı bir zaman diliminde yaşıyoruz, bu olduğu zaman bu şerefsiz namussuz vatan haini olan ülkeyi din yolu ile bölen narko-terör örgütleri ile iş yapan mı kurtaracak? Hiç zannetmiyoruz o yönden de bu Gazeteye ve Yayın yönetmenin yanında olduğumuzu bildiriyoruz. Bu koşullarda, bu ülkede Dikta yönetimi ve Diktatör olduğu müddetçe; Evet, sizlere, size ve bizlere öğretildiği sizler gazetecilik yapıyorsunuz… Bunu beğenmeyen şerefsizler ve başındaki baş şerefsiz şerefli, söylene söz dahilinde eyer siz vatan haini iseniz, bizlerde Atamıza verdiğimiz söz nedeniyle ve büyüklerimizden öğrendiğimiz gazetecilik mesleğini onurunu korumak için sizin yanınızda vatan hainliğine devam edeceğiz hâlâ..