Şimdi laik sözü dinlen şerefli bir Türkiye yok, yok olması için yardımcı olan bir ülkeyi düşünün, orada Türk halkını asimilasyon eden bir ülke düşünün, 3 nesil olumlu veya olumsuz yönde oluşumunu düşünün ve bu oluşumda o halkı köle gibi çalıştıran bir ülkeyi düşünün, bunun düşündükten sonra .Eskiden hiç böyle bir olgu yoktu diye düşüne bilirsiniz, özgür düşünceye saygımız vardır, haklıda olabilirsiniz çünkü bu bu haklılığınızı şöylede destekleyebilirsiniz; o zaman Türkiye vardı diyebilirsiniz ve düşüncenize şunu da ekleyerek bölmek ve yok etmek için din yolu ile Atatürk'e saldırılırken PKK terör örgütüne kucak açarken Alman Müslümanların sesi çıkmıyordu, diyebilirsiniz. Algı yöntemi uygularsak düşünelim, dikta yönetimine, diktatöre destek verirken cemaat olgusunda senaryolar veya senaryoların yapılması için destek veren Almanya varken Alman Müslümanları susuyor ve ne yapıyorsunuz diyen yoktu. Şimdiki oluşumu sonun başlangıcında olan olguda şimdi kınama yapan müslümanlar varmış diye düşünenlerde olabilir; Almanya’daki Türk ve Müslüman sivil toplum kuruluşları Köln’de basın toplantısı düzenleyerek, Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı kınayarak, terör ve şiddete mesafeli oldukları mesajını vermişler. İşte bu o haber nasıl düşünürseniz öyle algılayabilirsiniz, bu olgu din olgusu veya bildiğimiz terör olgusu değildir, bu bir senaryonun yapısal kurgulamış terörist senaryosunun parçasıdır ve artık senaryo doğaçlama olarak yazılıyor, bu senaryoda oynayan aktörler kendilerine göre senaryo yazıyorlar bu senaryoyu beğenen iç ve dış medya bu haberleri veriyor ama geçmiş ile geleceği bağdaştırmak için geçmişimizi iyi tahlil etmemiz gerekir. Almanya’daki Türk ve Müslüman sivil toplum kuruluşları nın verilen haberini irdeleyelim...