CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, Habertürk yayınında son dönemdeki gelişmelere yönelik açıklamalarda bulundu.
Tekin şunları söyledi:
"Ne belediye başkanlarını ne ilçe başkanlarını aradım. Tam tersine belediye başkanı ve ilçe başkanı arkadaşlarım beni arayıp, 'hayırlı olsun' dediler. Ama kimin aradığını söylemem. Biz geldik doğası gereği gelir gelmez demirbaşları, kasayı, bütün ne varsa onu teslim almamız gerekiyordu.
Bir gün, beş gün, yedi gün. Toplantı kararları almamız gerekiyor. Defterleri alamadık. Seçim kuruluna başvurduk. Genel merkezimiz Sarıyer'e de başvuru yapmış. 'Buradaki binamızı Bahçelievler'e taşıdık' diye.
Ayın 2'sinden itibaren bina çağrı heyetine ait. İlçe seçim kurulu da bilmediği için biz başvurumuzu yaptık. Başvuruya cevap gelmeyince arkadaşlarımız ilgilendirdiler. Sonuçta buranın resmi olarak İstanbul İl binası olduğuna dair belgeler intikal edince karar defterlerimiz alındı.
Delege, yönetici, ilçe, il başkanlarımızın bilgilerini almak için arkadaşlarımız başvuru yapmış. 'Onlar da 'genel merkezden alın' demiş. Aslında ben bilgileri alabilirdim. Bina şu anda çağrı heyetine aittir. Bina hepimizin binasıdır. Genel başkanımız ve yöneticilerimiz binayı çok rahat kullanabilir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun misyonu ile bizimki apayrı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun son 1,5 yılda duyguların ne kadar incitildiğini, belki siz takip etmiyorsunuz. Şuna emin olun, sayın Kılıçdaroğlu'nu linç eden ekibin hiçbirisi CHP'li değil. CHP'liler kongre salonlarında bazen çok şiddetli tartışmalar yapabilir. Akşam biter el birliğiyle yemeklere gidilir.
CHP'de böyle bir düşmanlaşma, ötekileştirme, birbirine tepeden bakma yoktu. 8 yıldır CHP'de mülteci muamelesi gördüm. Sayın Kılıçdaroğlu döneminde de böyleydi. Eleştiriye tahammül olmayan döneme girdik. Bir TV kanalında Sayın Kılıçdaroğlu'nun ekibine 'yanlış yapıyorsunuz?' dediğim için ekran yasağı gelmişti. Siyaset ve medyayı arındırmadığınız sürece Türkiye'nin meselelerini bitiremezsiniz."
Kaynak : cumhuriyet.com


