CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ında ve devamında gerçekleşen 21. Olağanüstü Kurultay’da “şaibe, usulsüzlük ve delege iradesinin sakatlanması” iddialarıyla açılan iptal davası, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde saat 10.00’da başladı.
Hakimin gelen dosyaları okumasının ardından tarafların savunmasına geçildi.
DAVACI VEKİLİ: "KURULTAY, MUTLAK BUTLANLA BATILDIR"
Tüm davacı vekili Av. Onur Yusuf Üregen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasını isteyerek eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve getirilmesini istedi.
Üregen, “Eğer davalı taraf, dava konusu kurultayın iddia ettikleri gibi sakat olmadığına inanıyor olsalardı bu iddialarla ilgili defalarca açıklama ve ispat yollarını kullanırlardı. Bugüne kadar ortaya koyduğumuz delillerle sabit olan en önemli husus; 38. Olağan seçimli kurultayda hukuken korunabilir bir sonuç ortaya çıkmadığı, iradenin, hukuk düzeninin ortadan kalktığıdır. Ağır ihlal içeren böyle bir girişimi yaptırıma bağlaması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Kurultay, mutlak butlanla batıldır. Hükümsüz ilan edilmek zorundadır” dedi.
CHP lideri Özel ve parti kurmaylarının söylemlerine işaret eden Üregen, "Delegelerden Özgür Özel’e oy verdiklerini kanıtlayacak şekilde fotoğraf çekerek kendilerine para veren milletvekili veya partililere gönderilmesi istendiği ispat edilmiştir. Bu usulsüzlükler neticesinde kurultay iradesi tamamen ihlal edilmiş, gerçek anlamda bir seçim ne yazık ki gerçekleştirilememiştir. Dava konusu CHP 38. olağan seçimli kurultayında yapılan seçim usulsüzlükleri, söz konusu seçimi kazanan mevcut genel başkan Özgür Özel’in kamuya açık beyanlarıyla da sabittir. Özgür Özel, katıldığı bir TV programında Sayın Cumhurbaşkanına şaibe iddiaları bakımından 'Sanane be, sanane' diyerek kurultay usulsüzlüğünü ikrar etmektedir" ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Kongresi kapsamında 196 delegenin görevden alındığını anımsatan Üregen, bunun da genel başkan seçimlerinde etkili olduğunu savundu.
CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan söz alarak şu ifadeleri kullandı:
“Beyanlarda laf oyunu var, çarpıtma ve hamaset var. Yalnızca hukuk yok. İzleyen herkes bu sözün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin iç işlerine karışmasına tepki olarak söylendiğini anlar. Konuya ilişkin tüm AYM, Yargıtay ve YSK kararları davanın reddinin gerekeceğini söylüyor. Dosyaya tarafımızca sunulan ve akademisyen görüşlerinden oluşan belge de öyle. Kamuoyunda hukukçular tarafından bu dava ile ilgili oluşturulan tüm metinler de aynısını söylüyor. Haliyle Türk hukuk dünyası müktesebatının tümü bu davanın çoktan reddedilmiş olması gerektiğini tarif etmektedir. Başta Lütfü Savaş olmak üzere davacıların hiçbirisini husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bir siyasi partiye üye olmayan veya üyelik hakkı olmayan birinin parti hukukuyla ilgili bir istemde bulunmasının ihtimali yoktur.
CHP'NİN AVUKATI ÇAĞLAYAN: "AYM, YARGITAY CE YSK KARARLARI DAVANIN REDDİNİN GEREKECEĞİNİ SÖYLÜYOR"
Birbirinden farklı kurultaylar, farklı hukuki nedene dayanarak yapılan kurultaylardır. Birbirlerinin meyvesi değildir. İstanbul delegelerinin sakat bir şekilde seçildiği iddialarını kabul etmiyoruz. İstanbul delegelerinin oy kullanmadığı bir kurultay da yapıldı. Yine sonuç aynı çıktı. Bir kişinin bir kurultayda aday olup olamaması mutlak butlana bağlanabilecek bir durum değildir. Bir disiplin işleminin varlığı da butlan davasına konu edilemez. Bugüne kadar süper dava olarak nitelendirilebilecek bu dava, olağan kongrelerin ve daha önce dava edilmemiş olağanüstü kurultayın da batıl sayılması talebiyle süper üstü bir davaya dönüşmüştür. Hem olağan kongrelerin hem de olağanüstü kurultayın iptali ya da batıl sayılması yönündeki talep ıslah edilmemiş bir davada, iddianın genişletilmesi yorumunu oluşturur. Muvaffakiyetimiz bulunmamaktadır.
Geçen celse delege imzasıyla toplanacak olağanüstü kurultay ve olağanüstü il kongrelerine katılanları, sonuçları ve burada oy kullananların listelerinin celbine karar verilmişti. Bu belgeler dosyaya girdi.
Tüm delegeler il kongrelerinde değişmiştir. Kurultay iptal olsa da yapılması gereken yeniden kongredir. Yapılan olağanüstü kurultaylarla delegelerin önüne sandık konulmuş ve seçim yapılmıştır. Bu davada amaç kongrenin iptali ve yenilenmesi değil, partiyi süre sınırı olmadan kimin yöneteceğine mahkemenin karar vermesidir. Davanın konusuz kalması nedeniyle reddini talep ediyoruz.”
DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLDİ
Ankara 42. Asliye Hukuk Davası, 'mutlak butlan' davasını reddetti. Gerekçe olarak 'davanın konusuz kalması' gösterildi.













