Meclis’te yeni çözüm süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun CHP’li üyesi Gökçe Gökçen, komisyonun ilk toplantısına ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
Toplumun komisyona özellikle anayasa değişikliği tartışmaları nedeniyle endişeyle baktığını belirten Gökçen “Sayın Numan Kurtulmuş başta olmak üzere tüm parti temsilcilerinin açıklamalarında anayasa değişikliği tartışmasını reddetmiş olması önemli bir gelişmedir. Yine tam tutanak ve basınla paylaşımın öneriler doğrultusunda kayda geçirilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemlidir. Komisyonun adında, amaç ve görevlerinde demokrasi kavramına yer verilmesi de üye tamsayısı üzerinden nitelikli çoğunlukla karar alınması da karara bağlandı. Ancak bunları bir zafer kazanmış edasıyla ifade etmiyorum, farklı fikirlerin müzakere ortamının çalışmanın geleceğine de komisyonun başarısına da katkı sağlayacağını da umarak söylüyorum” dedi.
Komisyonun adına eklenen “demokrasi” ifadesinin CHP’nin gündeme getirmek istediği konuların konuşulabilmesi için bir işaret olarak sayılabileceğini belirten Gökçek “Uygulamada nasıl olacağını görmek gerekir. Bizim bakış açımız şu: Toplumsal barış, ancak adalet ve demokratikleşmeyle bütünleşirse inşa edilebilir. Bu kapsamda mevcut hukuka aykırılıklardan geri adım atılması, ifade ve basın özgürlüğünün güvence altına alınması, olağanlaşan olağanüstü halin savunma hakkından KHK’lılara kadar ortaya çıkardığı mağduriyetlerin giderilmesi gibi birçok adım atılabilir. Gelecek toplantılarda hem gündemin belirlenmesi hem de belirlenen gündemler doğrultusunda paylaşacağımız kanun değişikliği ya da uygulama değişikliği önerilerimiz olacak. Samimiyet gösterilip dikkate alınırsa hem Kürt sorununa, hem genel anlamda demokrasinin gelişmesine büyük katkılar sağlayacak önerilerilerimiz var” ifadelerini kullandı.
‘KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ AŞILIRSA ORADA OLMAYIZ’
Toplumun özellikle anayasanın ilk üç maddesine yönelik tartışmalara tepki gösterdiğine dikkat çeken Gökçen “Çünkü değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeleri tartışmaya açarsanız, laikliğin ve üniter devletin de değiştirilmesini istiyorsunuz demektir. Bu bizim için kabul edilebilecek şey değil. Ancak anayasanın yalnızca ilk üç maddesinin değil, soruna değen kısımları dahil olmak üzere bütününün bu komisyonun tartışmasına kapalı olduğunun altının çizilmesi önemlidir. Bunu mevcut anayasanın çok özgürlükçü olduğunu düşündüğümüzden söylemiyoruz. Mevcut anayasanın bile gerisine düşülecek şekilde AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması sebebiyle söylüyoruz. Can Atalay kararı uygulanmamış; Kavala, Demirtaş, Yüksekdağ kararları uygulanmamış, Türkiye’nin birinci partisinin cumhurbaşkanı adayı bir iddianame bile olmadan haksız yere cezaevindeyken hangi anayasayı tartışacaksınız? Bu ortamda tartışmayız” diye konuştu.
Komisyonda nitelikli çoğunlukla karar alınmasının da önemli olacağını söyleyen Gökçen “Yoksa diğer komisyonlarda AKP-MHP oylarıyla kanun teklifleri üzerinde virgül bile oynatılmadan kabul ediliyor. Eğer samimiyet gösterilirse komisyonun verimli olmaması için bir sebep yok. Yok eğer dışlayıcı ve ötekileştirici bir üslup kullanılırsa, şeffaflıktan uzaklaşılırsa, hatta toplumun kırmızı çizgilerini aşan bir anlayışla karşılaşırsak biz zaten orada olmayız” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak : cumhuriyet.com