ÇAKMA CHP'Lİ LER VE ÇAKMA ATATÜRKÇÜ GECİNEN SÖZDE CHP YÖNETİCİLERİ DERHAL CHP’Yİ TERK EDİN DERHAL.?
"BU CUMHURİYETİN KARANLIĞA SÜRÜKLENMESİ SİZİN ESERİNİZDİR.!!!
Çakma ; " Atatürkçüler ve çakmak CHP'lilere sizler ki hayatınızda ne Atatürkçü oldunuz nede gerçekte
Atatürk'ün kurduğu CHP'li oldunuz"?
Siz yıllardır al takke ver kulah diyerek 20 yıldır AKP'ye ve AKP'yi oluşturan çürümüş çağdışı zihniyete kapalı kapılar arkasında hizmet ettiniz? Sizin derdiniz Türk milletini ve Atatürk'ün kurduğu lâik sosyal hukuk devletini olan cumhuriyeti olsaydı ona göre siyasi mücadele verirdiniz " bugün karşı devrim bu cumhuriyeti teslim almışsa bu cumhuriyeti siz teslimi ettiniz".?
Derhal CHP'yi terk eden derhal.?
Sizler Atatürk'ün kurduğu CHP’ye çöktünüz belediye başkanları olarak milletvekilleri olarak il başkanlari olarak çünkü küçük hesaplar peşinde koşarak koltuklarınızı düşünerek koştunuz sizin derdiniz cumhuriyet ve Türk milleti olsaydı yıllardır AKP karşısında onurlu bir siyasi mücadele verirdiniz.?
Onurlu Türk milletini kurtuluşu için seçtiği tüm belediyelere neredeyse
Bugün CHP resmen sizin yetersizliğin ve yumuşayarak sinarikliginiz yüzünden " Mustafa Kemal’in gece gündüz demeden o cepheden o cebeye koşarak bin bir mücadele vererek kurduğu bu cumhuriyeti artık karanlığa gömüldü.?
Yetersizler ve siyasi çapsızlar bakin eşsiz Atatürk'ten Tam Bağımsızlık Üzerine Görüşler neymiş.? Bırakın artık kameralara karşı nara atmayı.?
Atatürk ; "Tam Bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin temel ruhudur..."
Bu vazife, bütün millete ve tarihe karşı üstlenilmiştir. Bu vazifeyi yüklenirken, tatbik kabiliyeti hakkında şüphe yok ki çok düşündük. Fakat, netice olarak edindiğimiz görüş ve iman, bunda, muvaffak olabileceğimize dairdir.
Biz, böyle işe başlamış adamlarız.
Bizden evvelkilerin işledikleri hatalar yüzünden, milletimiz sözde mevcut zannolunan bağımsızlığında kayıtlı bulunuyordu. Şimdiye kadar Türkiye'yi, medeniyet dünyasında kusurlu gösteren neler düşünülebilirse hep bu hatadan ve bu hataya uymadan doğmaktadır.
Bu hataya uyma neticesi, mutlaka, memleket ve milletin bütün haysiyetinden ve bütün yaşama kabiliyetinden soyunma ve uzaklaşmasını gerektirebilir.
Biz, yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz.
Bir hataya uyma yüzünden bu özelliklerden mahrum kalmaya tahammül edemeyiz.
Bilgin, cahil, istisnasız bütün millet fertleri, belki içinde bulundukları güçlükleri tamamen anlamaksızın, bugün yalnız bir nokta etrafında toplanmış ve fakat sonuna kadar kanını akıtmaya karar vermiştir.
O nokta, tam bağımsızlığımızın temini ve devam ettirilmesidir.
Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasî, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz."
1921 (Nutuk II, s. 623-624)
Çakma; " CHP YÖNETİMİ ATATÜRK'ÜN BİN BİR MÜCADELE VEREREK KURDUĞU CUMHURİYET DEVLETİ’NİN TAM BAĞIMSIZLIK ANLAMINI BİLİYOR MUSUNUZ.".?
DERHAL CHP'Yİ TERK EDIN?
" Atatürk Heralanda ki Tam Bağımsızlığın Önemini Sizlere Nasıl Anlatıyor."..
"Bağımsızlık ve hürriyetlerini her ne pahasına ve her ne önemi karşılığında olursa olsun zedeleme ve kısıtlamaya asla müsamaha etmemek; bağımsızlık ve hürriyetlerini bütün mânasıyla koruyabilmek ve bunun için gerekirse, son ferdinin son damla kanını akıtarak insanlık tarihini şanlı örnek ile süslemek; işte, bağımsızlık ve hürriyetin hakikî mahiyetini, geniş mânasını, yüksek kıymetini, vicdanında kavramış milletler için temel ve ölmez prensip!
Ancak bu prensip uğrunda her türlü fedakârlığı, her an yapmaya hazır milletlerdir ki, devamlı olarak insanlığın hürmet ve saygısına lâyık bir topluluk olarak düşünülebilirler."
1928 (Atatürk'ün S.D. II, s. 249)
"Bağımsızlığı için ölümü göze alan millet, insanlık haysiyet ve şerefinin icabı olan bütün fedakârlığı yapmakla teselli bulur ve elbette esaret zincirini kendi eliyle boynunu geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete göre dost ve düşman nazarındaki yeri, farklı olur." 1927 (Nutuk I, s. 13-14)
"Gerçekten tam azim ve ısrar ile sürdürülen ve müdafaa edilen bağımsızlık, hak ve hürriyet davalarının muvaffakiyetini kökünden menedecek hiçbir kuvvet tasavvur edilemez."
1922 (Atatürk'ün TT.B. IV. s. 429)
"Milletimiz ve Bağımsızlık Esası, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun, bağımsızlıktan mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık olamaz.
Yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden mahrumiyeti, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağı dereceye düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Halbuki, Türk'ün haysiyet ve onur ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan ötürü, ya bağımsızlık, ya ölüm!"
1919 (Nutuk I. .s. 13)
"Türkiye halkı, asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı bir yaşama gereği saymış bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır!"
1922 (Atatürk'ün S.D II. s. 35)
"Arzumuz, dışarda bağımsızlık, içerde kayıtsız ve şartsız millî egemenliği korumadan ibarettir. Millî egemenliğimizin hatta bir zerresini bozmak niyetinde bulunanların kafalarını parçalayacağınızdan eminim."
1923 (Atatürk'ün S.D. II, s. 71-72)
"Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman Tam bağımsızlık istiyoruz dediğimizi herkesin bilmesi lâzımdır. Bunu istemeye hakkımız ve kudretimiz vardır.
On sene, yirmi sene sonra aşağı görülerek ölmektense, şimdiden şeref ve haysiyetle ölmeyi üstün tutmalıyız."
1923 (Atatürk'ün S.D. II. s. 89)
"Türkiye Devleti'nin bağımsızlığı mukaddestir. O, ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır." 1923 (Atatürk'ün S.D. I. s. 307)
"Bağımsızlık gayesinin elde edilişine kadar, tamimiyle milletle birlikte, fedakâra ne çalışacağıma mukaddesatım namına yemin ettim. Artık benim için Anadolu’dan hiçbir yere gitmemek kesindir." 1919 (Nutuk I, s. 21)
"Biz, yaşama ve bağımsızlık için mücadele eden ve bu kanlı mücadele manzarası karşısında bütün medeniyet dünyasının hissiz, seyirci kaldığını görmekle içi kan ağlamış insanlarız."
1922 (Atatürk’ün S.D.II, s. 38)
"Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben, milletimin ve büyük ecdadımın en kıymetli mirasından olan bağımsızlık aşkı ile yaratılmış bir adamım! Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından tanıyanlarca bu aşkım bilinir.
Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın yerleşmesi ve yaşaması, mutlaka o milletin hürriyet ve bağımsızlığına sahip olmasına bağlıdır. Ben şahsen, bu saydığım özelliklere çok ehemmiyet veririm ve bu özelliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için milletimin de aynı özellikleri taşımasını şart ve esas bilirim.
Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evlâdı kalmalıyım! Bu sebeple millî bağımsızlık, bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketen menfaatleri gerektirdiği takdirde insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet gereğinden olan dostluk ve siyaset münasebetlerini, büyük bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım!"
1921 (Atatürk’ün S.D.III., s.24)
"Biz yaşama ve bağımsızlık isteyen milletiz. Ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı esirgemeden veririz!"
1921 (Atatürk’ün S.D. I, s. 195 -196)
"Bayrak, bir milletin bağımsızlık alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lâzımdır." (Muzaffer Kılıç, Nükte, Fıkra ve Çizgilerle Atatürk, III, Der: N.A. Banoğlu, s. 12)
"Bilirsiniz ki dünyada her milletin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medenî eserlerle orantılıdır. Medenî eser vücuda getirmek kabiliyetinden mahrum olan milletler, hürriyet ve bağımsızlıklarından soyunmaya mahkûmdurlar. Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak bilgisizliği ve ihtiyatsızlığı gösterenler, umumî medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdurlar."
1924 (Atatürk’ün B.N., s. 85)
"Bugünkü savaşımlarımızın gayesi, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamlığı ise ancak malî bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca, o devletin bütün hayatî kuruluşlarında bağımsızlık felce uğramıştır." 1922 (Atatürk’ün S.D.I, s. 222-223)... 23. 03. 2025..
Ali Berham ŞAHBUDAK