Adaletin Dengesi Bozuldu
Toplumun en temel direği olan adalet terazisi, son yıllarda giderek daha fazla tartışma konusu haline geldi.
Kimin haklı kimin haksız olduğuna karar veren mekanizmaların tarafsızlığını yitirmesi, büyük bir güven kaybına yol açtı.
Vatandaşın beklentisi net: Hakkın teslim edilmesi ve güçlüye göre değil, hakikate göre hüküm verilmesi.
Ancak bazı kesimler, adaletsizliği adalet gibi pazarlayarak günü kurtardıklarını sanıyor.
Gücü ele geçirip “adalet bizim elimizde” havasına girenler, gerçeği kendi çıkarlarına göre eğip büküyor.
Halkın dilinde bu durum özetle şöyle tarif ediliyor:
“Bugün senin lehine eğilen terazi, yarın seni de tartacak.”
Er ya da Geç Hesap Soruluyor
Tarih defalarca gösterdi: Adalet gecikebilir ama asla kaybolmaz.
Bugün haksız kazançla büyüyen, çıkar için hukuk kılıfı dikenler yarın aynı terazinin önünde hesap vermek zorunda kalıyor.
Adaletsizliği adalet sananların yanılgısı büyük:
Halkı kandırabileceklerini sanıyorlar,
Güç onlarda oldukça teraziyi hep kendi lehlerine tartacak zannediyorlar,
Oysa toplum hafızası güçlüdür ve gerçek eninde sonunda ortaya çıkar.
Uzmanlara göre, adalet mekanizmasına güvenin sarsılması sadece bireyleri değil, toplumun tüm dokusunu çürüten bir virüs etkisi yaratıyor.
Çünkü güvenin kaybolduğu yerde ne ekonomi, ne siyaset, ne de sosyal huzur ayakta kalabiliyor.
Terazi Günün Birinde Herkese Döner
Bugün haksızlıktan beslenenler, yarın aynı sofrada aç kalabilir. Çünkü adalet kimsenin tapulu malı değildir.
O evin kapısını gün gelir en çok adaleti çiğneyenler çalar.
Bir gün sıra onlara da gelecek. Ve o gün, bugünkü sahte alkışlar değil; adaletin tok sesi yankılanacak.