ATATÜRK'ÜN KURDUĞU CHP İLKESİZLİKLE YERLERDE SÜRÜNÜYOR
Atatürk’ün kurduğu yüz yıllık CHP ilkeleriyle yerlerde sürünüyor. Bu durum, CHP’ye gönül vermiş onurlu Türk milletinin yüreklerini parçalıyor.
Yıllardır CHP’deki yöneticiler ve sözde "gökten inmiş" gibi davranan, Türk milletiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan çürümüş CHP’lilerin asıl derdi ülke yönetimi değil, parti yönetimi olmuştur. Kuşkusuz ki bu ve benzeri sorunların altında birçok siyasi ve sosyolojik neden yatıyor. Ancak ben CHP’de çok daha başka sorunlara değinmek istiyorum.
Son birkaç gündür CHP’de bir tüzük kurultayı hazırlığı nedeniyle yine büyük ayak oyunlarının döndüğü ortada. Basına yansıyanlara göre, CHP çatısı altında yıllardır milletvekilliği, belediye başkanlığı ve il başkanlığı gibi görevleri adeta meslek haline getirenlerin anlattıkları, partinin artık bir siyasi parti olmaktan çıktığını gösteriyor.
CHP’yi "ahbap-çavuş" partisine dönüştürenler, partinin yerel yönetim avantajlarını kullanan belli bir azınlığın sosyal ve ekonomik imkânlarını kişisel ve yandaş çıkarları için kullandıkları sözde siyasi yetersizlerin, CHP’yi Türk halkından tamamen kopardığının kanıtıdır.
CHP’deki kırılma, partinin 1998'de TBMM dışında kalarak seçimleri kaybetmesiyle başladı.
En yoğun kırılma ise, Baykal yönetimi dahil bugüne kadar "al takke ver külah" diyerek görev almış seçilmiş kişilerin nitelik ve siyasi eylemlerine bakıldığında çok net görülebilir. CHP'de gerçek Kemalistlerin, Atatürkçü ve CHP’lilerin olmadığı gerçeği ortadadır.
CHP’de "değişim" adı altında yıllardır kirli ayak oyunlarıyla disiplin süreci işletilerek, Atatürkçülerin ve gerçek Kemalist sosyal demokratların partiden bilinçli ve isteyerek uzaklaştırıldığı kesindir.
Bu yurtsever devrimcilerin CHP'den uzaklaştırılarak, yerlerine sağ liberal, "Kürt sevici" ve karşı devrime CHP içinde hizmet eden kişilerin doldurulması bir tesadüf değildir. Bu yaklaşım, Türk milletinin CHP'den uzaklaşmasının en net örneğidir.
Son 20 yıldır AKP'yi oluşturan çürümüş, çağ dışı zihniyetin ülkeyi ele geçirmek için sevdiği tarzda bir hareketi ne yazık ki CHP'nin de işlemiş olması, CHP'deki tüm seçilmişlerin derdinin iktidar değil, koltuk kavgası olduğunu gösteriyor. "Küçük ama bir takım olarak bizim olsun" mantığı, CHP’de son 30 yıldır en önemli adım olmuştur.
Yüz yıl önce bu cumhuriyeti kuran CHP’nin, yüz yıl sonra yine aynı CHP olarak kurduğu cumhuriyetin yıkılışını izlemesi bir tesadüf değildir.
Atatürk'ün kurduğu CHP'ye yuvalanan, Atatürkçü ve CHP’li olmayan bu siyasetçilerin yetersizliği ve beceriksizliğinin CHP çatısı altında toplanması da bir tesadüf değildir.
Oysa CHP, dünyadaki siyasi partiler içinde en köklü siyasi bir projedir. CHP’de son yıllarda konuşulanlara baktığımızda iki kelimesinden biri "değişim" olan insanların, değişimden korkarak koltuk sevdasına düşmüş olmaları, ne yazık ki Ata’nın bin bir mücadele vererek kurduğu partisini düşürdüğü duruma işaret ediyor.
Kuşkusuz ki bu onurlu ve gururlu Türk milleti, gerçek Atatürkçü ve Kemalist bir parti için alternatifsiz değildir.
Yıllardır özgürlükleri elinden alınmış Türk milletinin, omuz omuza mücadele vererek kaybettikleri tüm haklarını alacakları bir siyasi parti öncülüğünde Atatürk ilkelerine ve cumhuriyetin kuruluş ideolojisi olan Kemalist devrime kavuşacakları gün yakındır; buna hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Sosyal demokrasi ve sosyal devlet gibi değerlerin samimiyetsiz ve ikiyüzlü bir siyaset izleyerek yıllardır karşı devrimin elinde bu anlamlı kavramların tedavülden kalkmasına göz yuman CHP’nin artık bugünden sonra Türk milletine siyaseten verebileceği pek fazla bir şey olmadığı, yaptıkları ayak oyunlarıyla da kanıtlanmış oldu.
Artık ülkemizin bulunduğu coğrafi koşullar içinde çok daha etkin ve kararlı bir söylem ve eylem bütünlüğü içinde, yeniden diriliş ve uyanış adına Atatürk ilkelerine bağlı, Kemalist devrimi yüzde yüz sahiplenmiş tam bağımsız bir siyasi parti oluşumuna ihtiyacı olduğu açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurtuluşu için bu elzemdir.
CHP'de veya genel olarak tüm dünyada sosyal demokratların iktidar olamıyor oluşu, lider ya da din gibi kültürel kavramlarla açıklanamaz. Gücü elinde bulunduran zengin sınıfının işine sosyal demokrasi gelmez. Kârı bölüşmek istemezler çünkü yoksullaştırıp bencilleştirdikleri insanları bu şekilde çok daha kolay yönetebilirler.
Türk halkının dinle, imanla aldatılarak belki bir kesiminin bilinçli olarak cahil bırakılması, CHP'nin iktidar olamaması önündeki engel değildir. Eğer öyle olsaydı, CHP yıllardır bünyesinde bulundurduğu sağ ve liberal muhafazakâr tiplerin bolca bulunduğu bir parti olarak 70 yıldır iktidar olurdu.
CHP'DEKİ EN ÖNEMLİ SORUN YILLARDIR #CHP YÖNETİMİNİN YETERSİZLİĞİ VE SEÇİLMİŞLERİN ATATÜRKÇÜ VE CHP'Lİ OLAMAMASIDIR.
Ali Berham ŞAHBUDAK