Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV'de yayınlanan Komünist Bakış programına konuk oldu.
Programda "Yeni Osmanlıcılık" konusu masaya yatırıldı. İsrail parlamentosunda konuşma yapan ABD Başkanı Donald Trump'ın komünistler tarafından protesto edildiğini hatırlatan Okuyan, "O, protesto edilmeyi hak eden biri" dedi.
"Yeni Osmanlıcılık doktrininin önü bir kez daha mı açıldı" sorusunu yanıtlayan Okuyan, Türkiye kapitalizminin yayılma ihtiyacıyla AKP'nin cumhuriyetle hesaplaşan ideolojik köklerinin örtüştüğünü söyledi.
Bu konuda kimi denemeler yapıldığını, zaman zaman başarısız da olunduğunu hatırlatan Okuyan, 'yeni Osmanlıcılık'ın "Osmanlı sevdasına geri dönüş" hayali olarak yorumlanıp dalga geçildiğini ancak meselenin daha kapsamlı olduğunu söyledi.
Okuyan, "AKP, Türkiye kapitalizmi adına yol alıyor. Örneğin Libya'da konu 'Atalarımızın topraklarında hak iddia ediyoruz' değil. Holdinglerin ihtiyacı" ifadesini kullandı.
Bu dönemde Avrasya tezlerinin de dillendirildiğine işaret eden Okuyan, BRICS'i ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son "TRÇ ittifakı" çıkışını örnek gösterdi.
"YENİ OSMANLICILIK BİR MEVZİ ELDE ETTİ"
Okuyan, şöyle devam etti:
"Biz hep şunu biliyorduk; AKP'nin bölgede istediği hamleyi yapabilmesi için ABD'yle anlaşması gerekiyordu. Yeni Osmanlıcılık Rus-Çin eksenine yaklaşarak olamaz. Çünkü Rusya, Türkiye'nin bölgesel gücünü artırmasını istemez. İslam coğrafyasında, Türk coğrafyasında güçlenmiş bir Türkiye Rusya'nın işine gelmez. Ne oldu, İsrail'le yakınlaşarak, İngiltere ve ABD'yle beraber bir hamle yapıyorlar.
Olumlu bir şey söylemiyoruz ama Erdoğan, ABD ve yeni Osmanlıcılık kazandı ve bu çok kötü bir şey. Şimdilik İran'ın bölge gücü kırıldı. 3 önemli gücün coğrafyada etkisi arttı: İsrail, Türkiye ve Mısır'ın. Mısır da hamleler yapıyor. Dolayısıyla yeni rekabetler ortaya çıkacak ve bunlar çatışma üretebilir. Kesin olan şu, Erdoğan istediğini aldı ve yeni Osmanlıcılık bir mevzi elde etti. İran; Filistin, Lübnan ve Suriye'de tasfiye edildi."
Yeni Osmanlıcılık ve çözüm süreci paralelliğiyle ilgili bir soru üzerine Okuyan, şunları söyledi:
"İktidarın 'terörsüz Türkiye' dediği süreçte ciddi problemler var. Ancak bölgesel anlamda bazı sorunlar aşılmış durumda. İsrail ve Türkiye arasındaki gerilimler yönetilebilir hale geliyor, Filistin başlığında alınan yol ile. Bu gerilim başlıklarından biri Suriye'deki Kürt bölgesi. Bahçeli 'Biz niye bırakalım İsrail'e?' demişti. Bu rekabeti nasıl çözecekler? Ya da ABD-İngiltere ikilisi bu gerilimin çözülmesini ister mi, bunu göreceğiz."
"İKTİDAR DA DEM ÇİZGİSİ DE İSRAİL'LE NORMALLEŞMEK İSTİYOR"
"İsrail Filistin'de insanlık suçu işliyor o ayrı ama orada yaşananlar Trump planını destekleyen ülkeler için bir 'görüntü kirliliği'ydi. O 'görüntü kirliliği' bazı şeyleri engelliyordu. Şimdi ondan kurtuluyorlar. Dolayısıyla bu Türkiye'deki 'çözüm süreci' açısından iyi bir şey. Çünkü biliyoruz ki, iktidar da DEM çizgisi de İsrail'le normalleşmek istiyor. Bizim çerçevemiz doğrulandı demek istemiyorum ama o çerçevede bir adım atılmış oldu.
Yeni Osmanlıcılık konusunda muhalefetin tavrının sorulması üzerine Okuyan, muhalefet partilerinin uluslararası alana bakışlarının, AKP'nin o dönemdeki manevralarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, tutarsızlıklara ve değişmeyen Amerikancılığa dikkat çekti.
Amerikancılık konusunda iktidar ve muhalefet arasında "Onu bırak beni al" yaklaşımı olduğunu savunan Okuyan, "CHP NATO'cu, Amerikancı bir parti" dedi. Okuyan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Trump hayranı Nobel Ödülü alan Machado'ya destek verdiğini ileri sürdü.
"Türkiye'nin bölgede yayılmasında ne sakınca var" sorusuyla karşılaştıklarını da kaydeden Okuyan, ülkedeki yağma ve talan ekonomisi uygulandığını belirterek, dışarıda başka bir politika yürütülmesinin mümkün olmadığını söyledi.
‘AHLAKSIZLIK SİSTEMİN PAÇASINDAN AKIYOR’
"Olağanüstü çürüme" sözlerinin hatırlatılması üzerine Okuyan, şöyle konuştu:
"Katliam durdu bu bir kazanç tartışılmaz evet, ama önümüzde açılan dönem ABD'nin İsrail'le beraber bir bölge tasarımı. İngiltere'yi de katalım. Bir de Türkiye gibi yardımcı olan ülkeler var. Bir yandan 'katil' diyeceksiniz, öte yandan başka türlü davranacaksınız... Bu neyin uzantısı?"
"SÖMÜRÜNÜN KENDİSİ ÇÜRÜTÜCÜ, AHLAKSIZLIK SİSTEMİN PAÇASINDAN AKIYOR"
"Bugün Türkiye'deki sistemin her şeyi çürüten bir yapısı var. Bu sistemin de bir iktidarı var. Ülkeye bakın yaygın bir kumar var ve bile isteye pazarlanıyor. Uyuşturucu gözaltıları yapıldı. Uyuşturucuyla mücadele böyle mi yapılır? Herkes biliyor ki, Türkiye önemli bir uyuşturucu ticareti merkezi. Kullanımı da çok küçük yaşlara indi ve yaygın. Kadın cinayetleri var. Bir suçun yaygın bir kalıbı varsa engellemek daha kolaydır. Kadın cinayetleri de böyle. Boşanma aşamasındaki ve boşanmış olan kadınlar hedef alınıyor ama yine de engellenemiyor.
Ağzını açana RTÜK müdahale ediyor. Zaten sömürünün kendisi çürütücü, ahlaksızlık sistemin paçasından akıyor. Bu durum siyasete de yansıyor. Siyaset bu haliyle evet, çok çürük bir şeydir. Bunun karşısındakinin zaten siyasetten biraz çıkması gerekir. Toplumun kendisinin siyasallaşması gerekir. Bunun olması için de evet Türkiye'deki bu çürüme karşısına ahlaki, ilkeli bir siyaset tarzı çıkmalı. Kafamızı kaldırıyoruz yalan, başımızı kaldırıyoruz riyakarlık. Topyekun bir müdahale gerekiyor."